MEMDUH GÜNEY-EGE TELGRAF-Erzincan’ın İliç ilçesinde bulunan altın madeninde yaşanan toprak kayması sonucu 9 işçi toprak altında kaldı. Yaşanan bu facianın ardından mühendisler ve çevre platformları ÇED raporlarıyla birlikte denetimlerin önemine vurgu yapıyor. İzmir’de bulunan madenlerle ilgili bilgi veren TMMOB Maden Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Aykut Akdemir bölgedeki madenlerden Ovacık ve Efemçukuru’na dikkat çekti. Çukuralan’da bulunan işletmenin maden çıkararak Ovacık’a getirdiğini söyleyen Akdemir siyanürün kullanıldığı tek yerin Ovacık olduğunu söyledi. Yapılan çalışmalarda ne gibi tehlikeler olabileceğini de aktaran Akdemir, “Ovacık’ta yapılan çalışma İliç’teki gibi değil. Burada tank içerisinde ayrıştırma yapılıyor ve kalan madde atık havuzunda biriktiriliyor. Atık havuzunun kurulması kendince bir tehlike ve bu da ÇED raporlarında ifade edilir” dedi.

20 yıldır biriktirdiği 10 bini aşkın kasetle nostalji keyfi yaşıyor 20 yıldır biriktirdiği 10 bini aşkın kasetle nostalji keyfi yaşıyor

Aykut Akdemir

“YER ALTI SUYUNA KARIŞMA TEHLİKESİ”

Ovacık’ta bulunan atık havuzunun takibinin önemine vurgu yapan Akdemir, “Burada denetleme yapılıyor mu ya da hangi seviyede bir denetleme yapılıyor bu önemli. Efemçukuru’nda ise yüzeydeki herhangi bir faaliyetten kaynaklı değil ancak orada yapılan çalışma sonrası suyun yer altına karışma durumu var ve bu da takip edilmeli” ifadelerini kullandı.

“DENETLEMELER ŞEFFAF DEĞİL”

İZSU ile Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı’nın takip ve denetleme yaptığını söyleyen Akdemir, “Yapılan denetimler şeffaf değil. Denetime ve denetimin şeffaflığına ihtiyacımız var. Yapılan denetimlerin hiçbiri bizimle paylaşılmadı. İliç yüz küsür defa denetlenmiş ancak denetimleri raporları nerede önce onu açıklasınlar. Bu bölgeler kendi başına birer tehlike. Şu an için kontrollü çalışıyorlar ancak bir sorun olursa ancak bir sorun olursa neyle karşılaşacağımızı denetim raporlarıyla öngörebiliriz. Ne yazık ki İliç’teki o malzeme Fırat’a karışacak bu yüzden bizim de burada yer altı suyunun takibini yapmalıyız” dedi.

“RAPORLAR ŞİRKETİN İŞİNE YARAYACAK ŞEKİLDE HAZIRLANIYOR”

Efemçukuru altın madeninde kayaç yapısının ağır metal bakımından zengin olması nedeniyle yer altı ve yüzeysel suları kirleteceğine dair çok fazla rapor olduğunu savunan Avukat Arif Ali Cangı, “Raporlara rağmen 2011 yılından itibaren madende çalışmalar devam ediyor. Davalarda yapılan en önemli tespitte alınan su örneklerinde arsenik, çinko, kurşun gibi dünya kabuk ortalamasının çok üzerinde olduğuna dair veriler mevcut. Çalışmayı İzmir’deki üniversitelerin akademisyenleri düzenledi. Bundan dolayı mahkeme tarafsız olunamayacağı kararını verdi ve davayı kaybettik. Birçok rapor da maden şirketinin işine yarayacak şekilde düzenlendi” diye belirtti.

1-135

“DENETİMLER YAPILMIŞ GİBİ DEVAM EDİLİYOR”

Denetim konusuna değinen Cangı, “Valilik bünyesindeki kurumun her ay numune alması gerekiyor. Ancak benim gibi birçok kişinin bu konuda kaygıları mevcut. Bu ekibin orada denetim yapma konusunda uzmanlığı var mı, denetim için ekipman var mı ya da örnek almak izin veriyorlar mı? Mahkeme süresinde keşif öncesi ağır metallerin olduğu pasalar yer altına gömüldü. Bu sebeplerden dolayı denetim konusunda şüpheler var. Kurul oraya gittiğinde şirket örnek almış ve tahlil yaptırmış oluyor denetlenmiş gibi işlem yapılıyor”  iddiasıda bulundu. 

“KİRLİLİK, EGE DENİZİ’NE ULAŞABİLİR”

Maden alanı yakınındaki Kavacık köyündeki hayvanların öldüğünü ileri süren Cangı, “İtirazlar üzerine şirket oraya gidiyor köylülere tazminat ödüyor. Bölgedeki hayvanlar ölebilir tesis vadi tepesinde. Eskiden çam ağaçlarıyla kaplı olan şimdi ise cevherin zenginleştirilip alındığı ve artıkla dolmuş bir halde. Vadiden su akması halinde atıklar nereye, nasıl gider dikkat edilmesi ve denetlenmesi gereken bir durum. Bölgede Kokarpınar deresi mevcut. Bu dere Çamlı deresiyle birleşerek Ege Denizi’ne akıyor. Kokarpınar’da oluşabilecek kirlilik Ege Denizi’ne kadar ulaşabilir” dedi.

“ÇAMLI BARAJI’NIN YAPIMINI EFEMÇUKURU ENGELLİYOR”

Çamlı Barajı’na izin verilmemesinin nedenine de değinen Cangı, şunları söyledi: “Maden tesisinde oluşabilecek ve birikebilecek kirli su, baraja akabilir bu yüzden baraja izin verilmiyor. Bundan dolayı İzmir, Çamlı Barajı’ndan sağlayabileceği suyu Gördes Barajı’ndan sağlamaya çalışıyor. Göldes Barajı en az suya sahip olan barajlardan biri. İZSU taahhüt ettiği parayı her yıl DSİ’ye ödüyor ve bu para vatandaştan çıkıyor. İzmir’de su bu yüzden çok pahalı.

Efemçukuru 2

“KAMUSAL İRADESİ OLMAYAN YÖNETİCİLERİN FAYDASI OLMAZ”

“Efemçukuru altın madeni İzmir’in yaşamı için ciddi bir tehdit ve İzmir halkının cebini deliyor” iddiasında bulunan Cangı, “Bu nedenle seçimlerden önce Efemçukuru için bir çözüm bulamayan adayın İzmir için kamusal bir düşüncesi yoktur. Kamusal iradesi olmayan yöneticilerin bu kente hiçbir faydası olmaz” ifadelerini kullandı.

Kaynak: EGE TELGRAFMuhabir: Memduh Güney