Modern çağın isimsiz bilgelerinden biri "Bir ülkenin gelişmişlik düzeyi ve kaldırımlarının yüksekliği arasında ters orantı vardır” der. Burada asıl vurgu yapılmak istenen şey toplumun kendi engellilerine olan bakış açısıdır. İzmir’de, engelli bireylerin üretimde etkin olması, iş dünyasına daha rahat atılabilmesi için hayata geçirilen Girişimci Engelli İş İnsanları Derneği işte tam da bu bakış açısını geliştirmek için çalışmalarını sürdürüyor. Çünkü engelliler en çok, önyargısız ve farkındalığı güçlü bir toplum hayal ediyor... ‘İKİ TEMEL SORUN’ Girişimci Engelli İş İnsanları Derneği’nin çıkış noktası ve yapılan çalışmalar hakkında bilgiler veren Başkan Yardımcısı Salih Arıkan, “Eylül ayında derneğimizin onayını aldık. Üç tane de halka buluşma etkinliği düzenledik, dördüncüsünü bugün düzenleyeceğiz. Yaklaşık 6 ay sonra da genel kurulumuzu yapıp güzel bir veri tabanı oluşturduktan sonra da projelerimize odaklanacağız. Engelliler, özellikle 2012 yılından sonra devlet kademelerinde ciddi kadrolara yerleşebildi ancak tüm sorunlar böyle de çözülmedi. İki tane sıkıntı yaşandı; kadrolar tam doldurulamadı, doldurulsa bile nitelikli ve eğitimli insan sayısı düşük kaldı. Belirli bir yaşa gelmiş ancak henüz iş hayatına tam olarak atılamamış çok sayıda engelli birey var. Engelli kadrosundan eleman alacak kurumlar da kişinin yeteneğine değil de daha çok engeline odaklandığı için verimli bir istihdam sağlanamıyor. Biz de tüm bu sıkıntıları tespit ederek bir dernek kurup engelli bireylere rehabilitasyon ve formasyon konusunda çeşitli eğitimler vererek onları istihdama kazandırmayı amaçladık. Aslında öncelikli düşüncemiz el ele verip engelleri kırmak oldu. Çünkü engelliler için işsizlik ciddi bir sorun. Birçok arkadaşımız sadece engeli olduğu için iş hayatına katılamıyor, para kazanamıyor. Dolayısıyla yaşamlarını sürdürmekte büyük sıkıntılar çekiyor” dedi. salih-arikanEĞİTİME ERİŞİM ZOR’ “İstatistikleri incelediğimizde engellilerin okullaşma oranında da çok zayıf olduğunu görüyoruz” sözleriyle devam eden Arıkan, “Mesleki ve tıbbi rehabilitasyon da sıkıntılı ancak eğitim alanında çok zorluk var. En iyi durumda olanlar görme engelliler ama yürüme engelli bireyler evinden çıkıp ulaşım sağlama noktasında güçlük çekiyor. Erişilebilirlikte problemler var. 45 yaşın üzerinde ancak henüz hiç okula gitmemiş çok tanıdığımız var. Türkiye’de yaşayan her vatandaşın sorunları var, bu sorunlar engelliler için iki kat artıyor. Toplumun yaşadığı sorunları biz iki ila üç kat yaşıyoruz. Ön yargılardan başlayıp farkındalığın gelişememesine kadar her türlü sorun bizim önümüze bir engel daha...” ifadelerini kullandı. Son olarak sorunların çözümünde en önemli adımın da doğru iletişim kurmaktan geçtiğinin altını çizen Arıkan, “Engellileri anlamaya, onları tanımaya çalışın. Birlikte yaşama kültürünün gelişmesi lazım. Toplumsal değişim olabilmesi için toplumdaki tüm farklı bireylerinin projelerle bir arada olması birlikteliği sağlayacak ve evrensel barışa da katkı sağlayacaktır. Unutmayın, farklılıklarımız zenginliğimizdir. Hepimiz nasıl ki parmak ucu gibi birbirimizden farklıysak engellilik de bir farklılık... Biz önümüze engel çıkarmadıkları sürece farklılıklarımızla mutluyuz” diye konuştu. YAĞMUR DAŞTAN / ÖZEL HABER