Dünyanın yaşanabilir en güzel tarihi ve turistik beldelerinden biridir Foça. Hep söylenir, “Kara taşına basan, bir daha terk edemez Foça’yı” diye. Ama İzmir’in incilerinden biri olan bu ilçemiz geçtiğ...

Dünyanın yaşanabilir en güzel tarihi ve turistik beldelerinden biridir Foça. Hep söylenir, “Kara taşına basan, bir daha terk edemez Foça’yı” diye. Ama İzmir’in incilerinden biri olan bu ilçemiz geçtiğimiz hafta kötü bir haber aldı. Yıllardır Foça’da eğitim-öğretim veren Dokuz Eylül Üniversitesi’ne bağlı Reha Midilli Turizm Fakültesi’nin, üniversitenin Buca’daki Tınaztepe Yerleşkesi’ne taşınma kararı aldığı duyuruldu. Bu karar Foça’da şok etkisi yarattı. Kolay değil. Kendi ellerinizle yarattığınız, Foça’nın değerli isimlerinden Reha Midilli’nin adını taşıyan bir eğitim kurumunu kaybetmek elbette kolay kolay kabul edilecek bir şey olamaz. Reha Midilli Vakfı, gazetemizde manşete taşıdığımız haberde buna tepki gösterdi. Başkan Ali Haydar Çelebi bize verdiği demeçte, “Emeklerimize yazık oluyor” diyerek adeta feryat etti. Gerçekten sahipsizlik ve iş bilmezlikten dolayı Foça’ya yazık olmuştur. Üniversite yönetiminin taşıma kararı için ortaya attığı gerekçeler, belki öğrenciler açısından mazur görülebilir. Anlaşılan bıçak kemiğe dayanmış. Sonunda onlar da öğrencilerin isteklerine cevap vermek istemiş. Yurt ve ulaşım sorunu sebep olmuş. Yalnız burada, Foça Belediyesi’nin 40 kadar öğrencinin barındığı Bağarası’ndaki yurdun boşaltılması talebi, zaten zevale ermiş olayı tetiklemiş görünüyor. Foça Belediyesi, kimse kusura bakmasın bu konuda acemilik etmiş. Fakülteyi taşımak için sebep arayan üniversite yönetiminin resmen önünü açmış. Ben Foça Belediye Başkanı Fahih Gürbüz’ün yerine olsam, ne yapar eder fakültenin Foça’dan gitmesine müsaade etmez, kalması için elimden geleni yapardım. Bu konuda, Foça’nın ileri gelenleriyle, turizmcileriyle el ele verir çalışır ve üniversite yönetimini ikna ederdim. Sayın Başkan, kusura bakmasın iş işten geçtikten sonra, bir meclis toplantısı sonrası, vakıf ileri gelenlerini de yanına alarak basın açıklaması yaptı ama dediğim gibi atı alan Üsküdar’ı geçmişti. O açıklamada, boş kalan binaya başka bir üniversitenin davet edilmesi ise zararın neresinden dönülürse kar hesabıdır ki, çok zordur artık. Kısacası, güzelim Foça kan kaybetmeye devam ediyor. Senelerdir faaliyete geçirilemeyen Fransız Tatil Köyü, onlarca turistik tesisin yeterince doluluk oranına ulaşamaması, SİT alanı olması dolayısıyla ilçeye yatırımların gelememesi, turistik ilçenin sadece kendi yağı ile kavrulmasına neden oluyor. Bir ümit var mıdır diye hafta içinde basınla bir araya gelen Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Sayın Nükhet Hotar’a o toplantıda, “Bu işin geri dönüşü var mıdır?” diye sordum. Maalesef kendisi de fakültenin taşınma kararının açıklanan malum nedenlerle gerçekleşeceğini net bir dille söyledi. Artık bundan sonra Foça kendi başının çaresine bakacak. Koca bir fakültenin Foça’yı terk etmesine kimler sebep oldu ise hesabını ilçe halkına vermeli. Karar Foçalıların. YAŞASIN CUMHURİYET Cumhuriyetimizin 97.yaşını hafta içinde kutladık. Hafta içi yazı günüm olmadığı için birkaç gün gecikme ile Yüce Milletimizin bayramını can-ı gönülden kutluyorum. Daha öncelerde de yazdım. Cumhuriyet, Milletimizin yapısına uygun en iyi yönetim şeklidir. Ve bu yüzdendir ki, Kurtuluş Savaşımızı yaparak ülkemizi düşman çizmelerinin altından kurtaran Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet’i kurarak bizlere emanet etmiştir. Atamızı ve silah arkadaşlarına Cumhuriyeti kurdukları için bir kez daha minnet ve şükranlarımı sunuyorum. Allah onlardan razı olsun.