Güneşte kısa süre kalmak, vücudun D vitamini üretimi için yeterli olabilir ancak aşırı maruz kalmak cilt sağlığını olumsuz etkiler. Uzmanlar, dengeli güneşlenme, D vitamini açısından zengin besin tüketimi ve gerektiğinde takviye kullanımının önemine dikkat çekiyor.
KAYNAK: HABERTÜRK
Araştırmalar, ilkbahar ve yaz aylarında vücudun yaklaşık %25’inin (kollar ve bacaklar gibi) güneş ışığına maruz kalması durumunda, öğle saatlerinde 10 dakikalık güneşlenmenin günlük D vitamini ihtiyacını karşılayabileceğini gösteriyor.
Ancak kış aylarında veya daha kuzey bölgelerde, sadece yüzde 10’luk bir alanın açık kalması halinde bu süre iki saate kadar uzayabilir.
Güneş koruyucu kremler, D vitamini üretiminde rol oynayan UV ışınlarının bir kısmını engeller. Buna rağmen cilt kanseri riskini azaltmak için güneş koruyucu kullanımı önemlidir.
Uzmanlar, D vitamini ihtiyacının sadece güneşten karşılanmasının güvenli olmadığını, besinlerden ve takviyelerle desteklenmesi gerektiğini vurguluyor.
D vitamini eksikliği; yorgunluk, kemik ve kas ağrısı, depresyon, sık enfeksiyon, saç dökülmesi ve yavaş yara iyileşmesi gibi belirtilerle kendini gösterebilir.
Yaş ilerledikçe cilt D vitamini üretiminde daha az etkili olur, bu nedenle takviye veya zengin besinlere yönelmek gerekebilir.
Somon, ton balığı, uskumru, dana ciğeri ve yumurta sarısı gibi gıdalar doğal D vitamini kaynaklarıdır. Ayrıca süt, kahvaltılık gevrekler ve bazı meyve suları D vitamini ile takviye edilmektedir.
Dermatologlar, güneş ışığından gelen D vitamininin önemine dikkat çekse de, dengeli güneş maruziyeti ve takviyenin sağlıklı bir yaklaşım olduğunu belirtiyor.
Klinik psikologlar ise güneş ışığının ruh sağlığı ve stres yönetiminde olumlu etkilerinin altını çiziyor.