Uykuda konuşmak, birçok kişinin farkında bile olmadan yaşadığı yaygın bir durumdur. Genellikle zararsız olarak kabul edilse de bu davranışın altında psikolojik, fizyolojik ve çevresel faktörler yatabilir. Peki, uykuda konuşmanın türleri, nedenleri ve çözüm yolları nelerdir?
UYKUDA KONUŞMAK NEDİR?
Tıbbi adıyla "somniloquy" olarak bilinen uykuda konuşma, bir parasomnia türüdür. Parasomnia; uyku sırasında meydana gelen anormal davranışları tanımlar ve bu davranışlar genellikle uyku döngüsünün belirli bölümlerinde ortaya çıkar. Ancak uykuda konuşma, diğerlerinden farklı olarak uykunun herhangi bir evresinde meydana gelebilir. Kişi, uykusunda anlamsız sözcükler sarf edebilir, tam cümleler kurabilir hatta farklı bir ses tonu veya dil kullanabilir. Genellikle bu durumun farkında olunmaz ve sabah hatırlanmaz.
Uykuda konuşma; katatreni (soluk alıp verirken çıkarılan sesler) ya da REM uykusu davranış bozukluklarında duyulan seslerden farklıdır ve ayrı bir sınıfta değerlendirilir.
UYKUDA KONUŞMANIN TÜRLERİ
Uykuda konuşma, içeriğine ve süresine göre üç ana başlıkta sınıflandırılır. En yaygın olanı “basit somniloquy” türüdür. Bu türde kişi kısa, çoğunlukla anlamsız kelimeler söyler, inleme ya da homurdanma gibi sesler çıkarabilir.
İkinci tür olan “karmaşık somniloquy”, daha uzun ve tutarlı konuşmaları içerir. Kişi, sanki biriyle sohbet ediyormuş gibi davranabilir ya da bilinçsizce cümleler kurabilir.
Nadir görülen “logore” türü ise kişinin birkaç dakika boyunca hızlı, yoğun ve tutarsız bir şekilde konuşmasıyla karakterizedir. Logore; bazı psikiyatrik durumların, örneğin bipolar bozukluk ya da şizofreninin belirtisi olarak da ortaya çıkabilir.
UYKUDA KONUŞMA VE RÜYA ARASINDAKİ FARK
Uykuda konuşmak ile rüya görmek sık sık karıştırılsa da bu iki durum birbirinden farklıdır. Rüyalar genellikle REM uykusu evresinde görülürken, uykuda konuşma dört uyku evresinden herhangi birinde gerçekleşebilir. Bu nedenle konuşmanın içeriği ve tonu, uyku evresine göre değişkenlik gösterebilir.
Bazı durumlarda REM uykusu sırasında ortaya çıkan REM Uyku Davranış Bozukluğu (RBD) da sözlü ifadelerle birlikte fiziksel hareketlere neden olabilir. Ancak bu bozukluk genellikle şiddetli ve korkutucu rüyalarla ilişkilendirilir ve uykuda konuşmadan ayrışır.
UYKUDA KONUŞMANIN BAŞLICA NEDENLERİ
Uykuda konuşma genellikle zararsız olarak değerlendirilse de bazı durumlarda altta yatan sağlık sorunlarının belirtisi olabilir. Bu nedenler arasında psikolojik, fizyolojik ve çevresel faktörler öne çıkar.
Depresyon, kişinin ruhsal durumunu doğrudan etkileyen bir hastalıktır ve uyku düzenini bozabilir. Depresif bireylerde uykuda konuşma daha sık görülür.
Uyku bozuklukları, özellikle insomnia ve hipersomnia gibi durumlar da bu davranışa yol açabilir.
Aşırı yorgunluk, tükenmişlik hissi ve fiziksel bitkinlik de uykuda konuşmayı tetikleyebilir.
Genetik faktörler, aile bireylerinde uykuda konuşma öyküsü varsa, bu durumun çocuklarda da görülme ihtimali artabilir.
İlaç kullanımı, özellikle düzenli olarak alınan bazı ilaçların yan etkileri arasında uykuda konuşma bulunabilir.
Stres, hem zihinsel hem de bedensel olarak uyku kalitesini düşürdüğü için bu durumun başlıca tetikleyicileri arasında sayılabilir.
UYKUDA KONUŞMAYI ÖNLEMENİN YOLLARI
Uykuda konuşmayı tamamen engellemek her zaman mümkün olmasa da bazı yaşam tarzı düzenlemeleri ile bu davranışın sıklığı azaltılabilir. Her gün aynı saatte yatmak ve uyanmak, hafta sonları da dahil olmak üzere düzenli bir uyku programı uygulamak oldukça etkilidir. Kafeinli içeceklerden özellikle öğleden sonra ve akşam saatlerinde uzak durmak, uykuyu bölmemek açısından önemlidir. Elektronik cihazların yaydığı mavi ışık da uykuyu olumsuz etkileyebilir; bu nedenle yatmadan önce bu cihazlardan uzaklaşmak gerekir.
Gün içinde yeterli miktarda güneş ışığı almak, düzenli egzersiz yapmak, sessiz ve karanlık bir uyku ortamı sağlamak da uyku kalitesini artırır. Ayrıca kişiye uygun bir yatak ve yastık seçimi de rahat bir uyku için kritik öneme sahiptir.
Kaynak: HaberTürk