Bir yanı deniz, bir yanı orman... Kalbinde ise eşsiz bir tarih! Arabada Başkan Var yazı dizimizin bu seferki konuğu İzmir’in şirin ilçesi Narlıdere’nin Belediye Başkanı Ali Engin oldu. Üç yıllık hizmet süresinde yaptıkları çalışmaları ve hedeflerini anlatan Başkan Engin, Ege Telgraf Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Aylin Suphandağlı, Yazı İşleri Müdürü Aycan Suphandağlı ve muhabir Yağmur Daştan’ın sorularını içtenlikle yanıtladı... Göreve geldiğiniz günden bu yana üç yılı geride bıraktınız. Bu süreci nasıl değerlendirdiniz, belediye başkanlığı size neler öğretti? Pandemi, deprem maalesef hepimize kötü günler yaşattı ama zor koşullardan dayanışmayla çıkmayı öğrendik. Aslında bu sürecin gerçekten çok öğretici bir yönü oldu. İnşallah, geride kalan iki yıl içinde pandemiyi tamamen geride bırakır ve devam ettiğimiz projeleri başarı ile tamamlarız. Narlıdereliler’e verdiğimiz bütün sözlerimizi tutacağız; tüm gayemiz ve motivasyonumuz da bu yönde. Yerel seçimlerde Narlıdere’de partimizin en yüksek oyunu aldık. Yüzde 80 gibi çok yüksek bir oy oranıyla göreve seçildik. Tabii ki de bunun sorumluluğunu her zaman üzerimizde taşıyoruz. Öncelikle bizi bağlayan partimizin programı ve seçim bildirgemiz. Göreve geldiğimizde her belediye başkanımız gibi bizler de kaynaklarımız ve ihtiyaçlarımız neler diye araştırmamızı yaptık. Bunun üzerine kendi vizyonumuzu katarak güzel bir yönetim anlayışı oluşturduk. Üç yıldan beri de bu anlayışı titizlikle uyguluyoruz. narlidere-gezi Daha önce sizi siyaset dünyasında yaptığınız çalışmalarla biliyorduk. CHP’de il başkanlığı gibi önemli ve zorlu bir görev de üstlenmiştiniz. Belediyecilik ve siyaset arasında ne gibi farklar var? İl Başkanlığı 30 ilçede gönüllüler ve sadece parti örgütümüzle yürüttüğümüz bir çabaydı. Belediye başkanlığı ise bir kamu kurumu. Evet, bir partinin adayı olarak seçiliyorsunuz ancak toplumun yüzde 100’üne hizmet etmek zorundasınız. Birikmiş sorunlar da var, geleceğe ilişkin atılması gereken adımlar da... O yüzden ikisi çok farklı görevler. CHP gibi 100 yıllık köklü bir partinin İzmir gibi Cumhuriyetçi ve Atatürkçü bir şehrinde il başkanlığı yapmak gerçekten benim için onurdu. Belediye başkanlığı daha icracı bir görev. İcraat yapmaktan memnuniyet duyan bir iş insanı olarak bu yönünü de hakikaten sevdim. Sonuçta il başkanlığı, milletvekilliği, belediye başkanlığı bir meslek değil. Becerisine, kişiliğine güvenilen insanlar bu görevleri yapmalı. Partimiz bize Narlıdere’de böyle bir görev verdi. Bizler de bu görevi en iyi şekilde yapmaya özen gösteriyoruz. ‘MİSAFİRLERİMİZE ÖZEL’ Göreve geldiğinizde Narlıdere için en büyük hayaliniz neydi, bu hayal noktasında ne gibi adımlar attınız? Yaklaşık bir yıl sonra Narlıdere Metrosu bitecek. Seçim dönemimde İzmir’in en büyük yatırımlarından biri, burayı daha da ileriye taşıyacak. Ulaşımı da konforlu ve daha ucuz hale getirecek. Narlıdere’de sanayi, büyük kamu kurumları, üniversite, ofis binaları yok. Aslında bir ilçenin gelişmesi için kapasitesine uygun ekonomik güçlenme geliyor. Hedefimiz, Narlıdere’ye gastronomi ve turizm destinasyonu haline getirmek. Bu noktada yoğun bir çaba gösteriyoruz. Yaklaşık 100 evi restore ediyor, Slow Food hareketi ile ilçemizi destekliyoruz. Ayrıca ilçemize yeni meydanlar da kazandırıyoruz; Pir Sultan Abdal Meydanı’nı Büyükşehir ile beraber yeniliyoruz. Otoparkımız da yapılacak. Binaların tamamını belediyemiz boyadı. Şehrin tüm girişlerinin peyzaj düzenlemesi de yapılacak. Bu şehri temiz, düzenli bir turizm kenti yapma hazırlığımız devam ediyor. Dükkanlarımıza tek tip tente yaparak modern bir görünüm elde ettik. İlçemize çok güzel parklar yaptık. Ev sahibi olarak misafirlerimizi ağırlamak için misafir odamızı düzenlemeye çalışıyoruz. Narlıdere’yi geçilen değil; kalınan bir durak haline getirmek istiyoruz. Zaten denizimiz, ormanımızla, tarihi geçmişi doğal bir güzelliğimiz var. Narlıdere Metrosu ile beraber de hedeflerimize ulaşacağımıza inanıyoruz. Metro raylarının yüzde 50’si tamamlandı. Bizler de destek olmaya çalışıyoruz. Büyükşehir’in bir yıl içinde tamamlama hedefi var, bu hedefin gerçekleşeceğine inanıyorum. narlidere-ali-enginBİR BÜTÜN OLACAK’ Sahilevleri’nde yaklaşık 240 tekne kapasiteli bir yat limanı projeniz var. Denizin içine bir de nikah salonu yapmayı istediğinizi söylemiştiniz. Bu proje şu anda ne aşamada? Sahilevleri, geçmişte kentimizin sayfiye yerlerinden biri olarak kullanılıyordu ancak artık yaz ve kış aylarında da oturulan bir bölge haline geldi. İzmir Büyükşehir Belediyemiz geçmişte güzel bir kıyı tasarımı projesi yaptı. Arka bölgelerde de çok sınırlı sayıda inşaat izni var. Hala bahçe olarak kullanılan yerler var. Sahilevleri’ne yaklaşık 240 yat kapasiteli bir liman yapmayı düşünüyoruz. Proje ihalesi bitti. İnşallah bu yıl sonunda marinamızın yapımına başlayacağız. Ayrıca söz konusu alana İzmir’in en modern nikah salonunu da yapacağız. Bu salon denizin içinde olacak. Yeme içme ve dinlenme alanlarıyla da bölgeyi zenginleştireceğiz. Yine bu yerde belediyemize ait bir arazi için ihaleye çıktık. Dört kortlu, içinde restoranı, kafesi ve spor salonları olan bir tenis kulübü yapacağız. Mandalin Kafemizi açtık. Deniz kenarındaki işletmelerde ürünler çok pahalı oluyor. Emekliler, gençler, kadınlar rahatlıkla deniz kenarında vakit geçirebilsin diye bu tesisi hizmete açtık. Böylesi bir kriz döneminde 2,5 liraya vatandaşımıza çay verebiliyoruz. Narlıdereliler de hafta sonunu burada geçirmeyi çok seviyor. Sahilevleri bölgesini bir turizm bölgesi haline getirmeye çalışıyoruz. Yatçılık, otelcilik, yeme ve içme alanlarıyla bir bütün oluşturacağız. narlidere-cocuklar TURİZM İÇİN HAZIRLIK Narlıdere’nin yerel lezzetlerinin ‘Slow Food’ hareketi bu dönemde en çok dikkatimizi çeken konulardan. Nedir bu Slow Food hareketi? Bölgemizde gastronomi turizmi gelişiyor; İzmir’in en iyi balık lokantaları bu bölgede açılıyor. Biz de onlara destek oluyoruz. Yeme ve içme alanında Narlıdere’nin tanınmasını ve öne çıkmasını hedefliyoruz. Slow Food, dünyada yüzlerce üyesi olan bir birlik. Sağlıklı, hafif ve erişebilir doğal gıda anlamında İtalya’da gelişen bir akım. Amblemi de salyangoz. Biz de bu Slow Food üyesi olarak, yenilediğimiz Güngören Caddesi’ne bir salyangoz heykeli koyduk. Bu akımı sonuna kadar destekliyoruz. Slow Food bilincini hem esnafımıza hem burada yaşayanlara aşılamaya çalışıyoruz. Peki, Slow Food’un ardından Narlıdere’den bir de Cittaslow adımı görür müyüz? Cittaslow nüfus yoğunluğu daha düşük ilçelerde oluyor ama Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer, kentimizi metropol anlamda Cittaslow City şehirleri arasına soktu. Biz de metropol bir ilçe olarak hava kirliliğini denetleyebilen, yeşilini artıran, denizini koruyan, bisiklet yolları, yürüyüş alanlarıyla kenti destekleyip tarihine sahip çıkan icraatler sergiliyoruz. Narlıdere Kentsel Dönüşüm projesiyle 5 bin konutun inşa edileceği alanda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile birlikte yürüttülen planlama ve askı süreci sonlandı. Şimdi hangi adımlar atılacak? Kentsel yenileme hem İzmir hem de Narlıdere için çok önemli. Aslında çeşitli nedenlerden dolayı biraz geç kaldık. 2013 yılında İnönü, Atatürk, Narlı ve Çatalkaya mahallelerimiz riskli alan olarak ilan edilmiş. 43 hektar alanda hızla imar planı çalışmasına koyulduk. Bakanlığımızla da yoğun bir iş birliği yaparak planlamayı bitirdik. Şu anda imarımız hazır ancak İzmir’in klasiği olarak davalar açıldı. Bu dava sürecini bekliyoruz. Dava süreci sonuçlanmadan herhangi bir işlem yapmak istemiyoruz. Mahkeme kararı ne olursa olsun gerekirse düzenlemelerimizi de yapıp inşallah seçimden önce yeni binaların yükseldiğini Narlıdereliler görecek. Kentsel dönüşüm İzmir’de bitmez, yaşlı bir yapı stokumuz var. Yaklaşık bir bu kadar daha dönüşüm gerektiren alanımız var. Bu alanlar için de çalışmalara başladık. Ancak en önemli kısım Atatürk, Narlı ve Çatalkaya mahallelerimizi içeren alandı. Eğer burası tamamlanırsa artık ilçede gecekondu denilen bir alan olmayacak. PROJELER DEVAM EDİYOR Narlıdere’de acil çözülmesi gereken ve sizin de üzerinde yoğunlaştığınız başka meseleler de var mı? Bisiklet ve yürüyüş yolları uzun süre ertelenmiş, bana göre olmazsa olmaz bir çalışmaydı. Bu çalışmaların ardından belediye binamızı büyütmek istiyoruz. Zemin katta bin 200 metrekarelik bir alanımız var. Şimdi ihaleye çıkıyor ve bu alanı yeniliyoruz. Vatandaşımız bu alana gelip tüm işini halledecek. Belediyemize bir de yeni bir şantiye binası planlıyoruz. Şehir içinde kalan araçlar, atıklar gerçekten hemşerilerimizi rahatsız ediyor. Ayrıca kentimizin turizm destinasyonu olmasının önünde de büyük bir engel. Yıllardır ertelenen ve çözüm bekleyen bir sorundu, çözdük. Bundan sonra hedefimiz spor salonu, yüzme havuzu gibi sosyal donatı alanlarıyla ilçemizi süslemek. ‘SÖZLERİMİZİ TUTTUK’İlçe sakinlerine verdiğimiz sözleri tutacağız” dediniz. Göreve geldiğiniz günden bu yana ne kadarını tuttunuz? Sözlerimizin yüzde 100’ünü tuttuk. Üzerine de yat limanı, tenis tesisleri, spor salonu ve yüzme havuzu projelerimizi, yeni belediye ve şantiye binamızı da ekledik. Açık, saydam davranıyor, verdiğimiz sözleri tutuyoruz. Yerine getirmeyeceğimiz sözleri de vermiyoruz. Söz verip de yerine getirmemek sokakta gezerken hep önünüze engel... Bu işleri başaramasaydık heyecan kalmazdı. Hedef belli, önemli olan o hedefi doğru koymak. Birçok belediyeden ‘Hükümette bekleyen dosyalarımız var. CHP’li belediyelere gerekli destek verilmiyor’ gibi açıklamalar geliyor. Narlıdere’de durum nedir? Özellikle kentsel dönüşümle, şantiye binamızın askeri bölgeden tahsisi, yat limanı ve tarihi restorasyon ile ilgili devlet kurumlarıyla iş birliği yaptık, hepsi sonuçlandı. Bekleyen bir projemiz yok. Ben buradan bütün hükümet yetkililerine, İzmir Valiliği’ne ve kaymakamlığımıza çok teşekkür ediyorum. İyi bir iş birliği sergiledik. Büyükşehir ile birlikte de çalışmalarımızı yürütüyoruz. Ortak bir meslek fabrikası açtık. Her kurumla iş birliği yapmak lazım. Sonuçta belediyeler partinin bir kurumu değil, hizmet üreten bir kamu kurumu. Son olarak, sizden hem okurlarımız hem de Narlıdereliler için bir mesaj alalım. Bu kadar güzel hizmetler varken şunu da soralım: İkinci dönem için düşünceleriniz var mı? Ege Telgraf İzmir’in en köklü yayın kuruluşlarından biri. Bu güzel söyleşi için çok teşekkür ediyorum. İkinci dönemle ilgili şunu söyleyebilirim: Beş yıllığına seçilerek göreve geldim. Vatandaşa verdiğimiz sözleri tutalım, seçime altı ay kala tekrar onlara devam etmemizi isteyip istemediklerini soralım ve onlar ne derse öyle karar verelim. Vatandaşa rağmen hiçbir şey olmaz, siyasette hep buna inanırım. Şehrin kalbinde yatan bir tarih! Narlıdere bir yandan yeşili diğer yandan maviyi kucaklarken tam kalbinde ise tarihi barındırıyor. İlçenin ilk kurucularının yerleşim yeri olan eski adıyla Yukarıköy’deki çalışmaları yerinde anlatan Başkan Engin, “100 evimizin önemli bir kısmının restorasyonu bitti. Etrafındaki diğer evleri de restore ediyoruz. Daha önce yapılmış bir müzemiz de var. Alt ve üst yapıyı tamamen yeniliyoruz. Yenilediğimiz yapılarda restoran, kafe, butik otel ve hediyelik eşya gibi dükkanlar açılacak. İlçe ekonomimize büyük bir katkı sağlayacak. Şehir merkezinde tarihi yaşatacağız” dedi. Narlıdere’nin gelecekleri... Narlıdere’deki bir durağımız da Narçiçekleri Anaokulu oldu. Narlıdereli minikler, Belediye Başkanı Ali Engin’i coşku ile karşıladı. Anaokulları hakkında bilgiler veren Engin, şu ifadeleri kullandı: “Narçiçekleri Anaokulları yaptığımız en kıymetli işlerden biri. Üçü bitti, ikisi hizmete açılmak üzere. Beş anaokulumuz 350 kişilik kapasite ile tam gün hizmet veriyor. Üç öğün yemek desteği de sağlıyoruz. 4 ila 6 yaş grubuna hizmet veriyoruz. Çok başarılı eğitmenlerimiz var. Velilerimiz güven içinde evlatlarını bize emanet ediyor, biz de onlara gözümüz gibi bakıyoruz.” Yeşilin tam kalbinde huzur dolu bir tesis! Yanında serin mi serin Ali Onbaşı deresi, bir sürü de tabiat canlısı... Yeşilin bin bir tonuyla doğanın kalbinde saklı bir cennet olan Narlıdere Park Ormanı tanıtan Başkan Engin, “Şırıl şırıl dereler, yemyeşil bir doğa örtüsünün yanı sıra yeme ve içme alanlarıyla Narlıdere Park Orman, başta Narlıdereliler olmak üzere tüm İzmirliler’e doğanın içinde ekonomik ve kaliteli bir hizmet veriyor. Şehre 1.5 kilometrelik bir mesafede, tertemiz ve huzurlu bir ortam. Hafta sonunu mis gibi bir doğa içinde geçirmek isteyenlerin vazgeçilmezi oldu” dedi. YAĞMUR DAŞTAN / ÖZEL HABER