Bir grup İzmirli sanat sever gencin, tamamen kendi imkanlarıyla adeta ‘imece’ usulüyle çektikleri uzun metrajlı Yabancı (Stranger) filmi, 10 yıllık köklü festival geçmişi ile uluslararası alanda adından sıklıkla söz ettiren Lift-Off Global Network Film Festivali’nin First-Time Filmmaker (İlk filmini yapanlar) kategorisinde birinci oldu. Festivalin katılım şartlarına uygun görülen 200 film arasından önce ilk 50’de sonra da ilk 5’te yer almayı başaran "Yabancı" filmi jüri tarafından birinciliğe layık görülerek göğsümüzü kabarttı. Geçtiğimiz haftalarda "Yabancı" aynı festivalin özel seçkisinde finalistler arasında yer alarak dördüncü olmuştu. Yönetmenliğini ve senaristliğini Atakan Uğur Karagöz'ün, reji asistanlığı ise Beril Başaloğlu yaptığı filmin uygulayıcı yapımcılığını Berker Mersin üstleniyor. Başrollerini İlker Alkan ve Ayhan Pekbilgin'in paylaştığı filmin oyuncu kadrosunda, İlhan Kızılırmak, Füsun Tarar, Gizem Bektaş, Özgül Turunçoğlu, Mehman Selimoviç, Utkan Devrim Zeyrek, Berker Mersin, Şakayık Kılıç, Tuğba Keskin, Yiğitcan Gültekin ve Eray Topaloğlu yer alıyor. Filmin konusunu kısaca özetleyen Karagöz, “Rıdvan ilk kez evinden, İzmir'den uzaklaşarak özendiği hayatı yaşayacağını düşünerek İstanbul'a gider. Ancak bir süre kaldıktan sonra yaşadıkları onu tekrar İzmir'e, ailesinin yanına dönmeye zorlar. O, hayali olan sinema filmini çekmek için döndüğünü söylese de, yakınları Rıdvan'ın aslında İstanbul'da yapamadığını düşünür.  İstanbul'un kaosuna yabancı kalan Rıdvan, baba evinde bu yabancılaşmadan kurtulup kurtulamayacağını irdeliyor" dedi.

‘TARİFSİZ MUTLULUK’

First Time Filmmaker kategorisinde birinci olduklarını duyunca çok heyecanlandığını söyleyen yönetmen Atakan Karagöz, “Birinci olduğumuzu duyunca inanamadım açıkçası. Kimseden destek alamadan çektiğimiz filmin birinci olacağını düşünmediğimiz için böyle bir başarı bizi hem şaşırttı hem de gururlandırdı. Gece gündüz emek vererek her türlü zorluğa rağmen tamamladığımız filmin birinci olması bizlerde tarifsiz bir mutluluk uyandırdı” ifadelerini kullandı.

‘DESTEK ALAMADIK’

Bütün oyuncu ve çekim ekibinin gönüllü olarak projede yer aldıklarını söyleyen Karagöz, “ Yabancı filmi, 2016 yılında Dikili’nin Çandarlı Mahallesi’nde çekildi. Çandarlı’da çekilen filmin bazı sahneleri Bornova, Foça ve Karşıyaka gibi İzmir’in çeşitli ilçelerinde gerçekleşti. Biz bu filmi çekerken hiçbir sponsor ve yapımcıdan destek alamadık. Tamamen kendi imkanlarımızla filmimizi çektik. Bu nedenle bu tarz bir başarı elde etmemiz bizleri mutlu etti” dedi. Kazanılan ödülün kendisi için çok önemli olmadığını belirten Karagöz, “Ödülden de önemlisi filmin bana öğrettikleri ve kattıkları oldu. Bu başarının benim ve arkadaşlarımın kariyerini parlatacağını düşünüyorum. Elde edilen bu başarı yeni projelerde daha rahat yapımcı bulmamızı sağlayacak. Ayrıca ülkemizi temsil ettiğimiz ve derece ile döndüğümüz için de mutlu ve gururluyuz” diye konuştu.

‘BAŞARIYI DUYURAMADIK’

Filmi çekerken hiç kimseden destek alamadıklarını söyleyen Karagöz, “Kimse bize sahip çıkmadı. Birbirlerine inanan arkadaşlarımız ile birlikte filmimizi tamamladık. Cebimizdeki son parayı ortaya koyarak kelimenin tam anlamıyla imece usulü bir şeyler yapmaya çalıştık. Filmde oynayan oyuncu arkadaşlarımız ve kamera arkası bize yardım eden arkadaşlarımız, tamamen gönüllü bir şekilde yardım ettiler. Herhangi bir yapımcıdan ve sponsordan destek alamadan kendi çabalarımız ile filmi çekip başarı elde etmek oldukça zor oldu” ifadelerini kullandı.

‘ENGEL DEĞİL’

Elde ettikleri başarı sonrası aile ve arkadaşları dışında kimseden tebrik almadıklarını söyleyen Karagöz, İzmir’in adını yurtdışında duyurmalarına rağmen görmezden gelinmenin kendilerini incittiğinin de altını çizdi. Kentte film çekebilmek için yeterli kaynaklarının olmadığını da sözlerine ekleyen Karagöz, “Bırakın İzmir’de bu işi yapmayı, yaptığınızda dahi kimse ‘Gelin çocuklar size bir salon ayarlayalım’ deyip destek olmuyor. Tabi bu durum bizim film çekmemize engel değil bir şekilde kendi kendimize zorda olsa işlerin üstesinden gelebiliyoruz. Ancak hiç bir şekilde destek almadan bu işleri yapmak bizleri çok fazla zorluyor” diye konuştu. Son olarak Karagöz, ilerleyen dönemlerde de hazırlanacak projeler için de ilgililerden destek beklediğini ifade etti.

‘AİLE ORTAMI VARDI’

Türkiye’yi temsil ederek başarı elde etmelerinden dolayı gururlu olduklarını anlatan film oyuncularından Ayhan Pekbilgin, “İnsanın gözünün önüne çekim yapılan günler geliyor. Elde edilen başarının ardından ‘yabana gitmedi, güzel oldu be!’ diyerek gururlanıyorsunuz. İyi ki aslan parçası gibi gençler ile birlikte omuz omuza verip çalışmışız. Mutlaka her şeyin ufak tefek zorlukları oluyor. Soğuk havada arabanın arızalanması ya da kameranın hasar görmesi gibi. Fakat sorunları bir an önce çözebilen yetenekli bir gruba sahiptik. Film çekimi sırasında aksaklık olmaması için çalıştığım yerden de 15 günlük izin almak zorunda kaldım. Bu gibi zorlukların dışında yeni tanıştığınız insanlar ile birlikte olmak da bir tedirginliği yaratıyor. Fakat ilk buluştuğumuz andan son ana kadar birbirlerine destek olan ve güvenen bir arkadaş topluluğu ile çalıştık. Bu nedenle çoğu kişi birbirini ilk kez görmesine rağmen çok çabuk samimiyet kurup birbirlerine güvendi. Adeta bir aile ortamı vardı” diye konuştu. Muhteşem bir plan ve proje etrafında filmi tamamladıklarını ve yönetmen Atakan’ın bir defa bile ‘of’ demediğini belirten Pekbilgin, First-Time Filmmaker kategorisinde birinci olduklarını öğrenince havalara uçtuğunu söyledi.

‘GARİP BİR MUTLULUK’

Uluslararası bir alanda isimlerinin duyulmasının kendilerini çok mutlu ettiğini belirten İlker Alkan, “Türkiye’yi temsil etmek ve başarılı olmak gurur verici bir olay. Tarifsiz ve garip bir mutluluk içindeyiz. Belli bir derece alacağımızı düşünüyorduk ama kendi adıma uluslararası bir alanda birinciliğin Türkiye ye verilmeyeceğini düşündüğümden dolayı başarı beni çok şaşırttı. Filmi çekerken eğlendik ama çok zorlu anlarda yaşadık. İki aya yakın bir süre hep beraberdik. Belli bir alanda aynı insanlar ile uzun süre kalındığında bazı sorunlar ve tartışmalar ortaya çıkabiliyor. Bunun dışında teknik aksaklıklarda olabiliyor. Ancak bunları da eğlenerek birlikte atlattık. Yine de iyi bir iş çıkardık ki belli bir derece elde edebildik. Yakın çevremden çok fazla tebrik aldım. Bu yüzden mutluyum, gururluyum ve şaşkınım” ifadelerini kullandı. Ellerinden geldiğince sanat için bir şeyler yapmaya çalıştıklarını söyleyen Alkan, “ Kimseden destek almadan elde ettiğimiz bu başarının ardından umarım sanata ve sanatçıya daha fazla önem verilir” diye konuştu.

‘YETENEKLER KAYBOLMASIN’

İçinde bulunduğu projenin derece elde etmesinin kendisini çok mutlu ettiğini söyleyen Gizem Bektaş, “ Açıkçası filmden umutluydum ve böyle bir başarıda bekliyordum. Çünkü yönetmenimiz Atakan film için çok fazla emek verdi. Ayrıca Türkiye’yi temsil etmek güzel bir duygu. Fakat çok fazla gündem olamadığımız için o duyguyu çok fazla yaşayamıyorum” dedi. Oyuncu ve uygulamacı yapımcı Berker Mersin de şu değerlendirmeyi yaptı: “Türkiye’yi temsil etmenin spor ve sanat alanında belli yaratımlar içinde bulunmuş herkesin hayali, olabilecek bir başarı. Ben bu proje ile kendi adıma bunun belli bir noktasına ulaşabildiğim ve başarının bir parçası olduğum için mutluyum. Birinci olduğumuzu öğrendiğimde açıkçası inanamadım. Çünkü biz daha önce aynı film ile başka bir kategoride dereceye girmiştik. Ancak birinci olmak bambaşka bir şey. Bunun mutluluğu anlatılmaz. Önemli olan bunu başarabilmek. Ben hem filmin oyuncusu hem de uygulayıcı yapımcısı olarak içinde bulunduğum durumda çekim öncesi, ve sonrasında yaşadığımız bir çok sıkıntıda Atakan ile birlikteydim. Kendi imkanlarımız ile bir şeyler yaptığımız için bütçemiz biraz kısıtlıydı. Bunun yaratmış olduğu zorluklar vardı. Çekim süresinde bir aile ortamı olduğu için karşılaştığımız sorunları ve sıkıntıları birlikte atlatabildik. Tabi bunun dışında yaşadığımız sıkıntıları atlatmak içinde güzel hikayelerimiz var. Sanat artık sadece sanat için yapılmayan sektörel anlamda değerlendirilen ticari bir durum olduğu için belli destekler ile bunları bir üste taşımak istiyoruz.” İbrahim Şengül / Özel Haber