Independent Türkçe'nin aktardığına göre, 13 Temmuz-20 Ağustos tarihleri arasında 18-29 yaş grubu gençlerle gerçekleştirilen araştırmanın sonuçları, ilk kez kamuoyuyla paylaşıldı. Din, siyaset, aile, toplum ile ilişkilerinin yanı sıra internet alışkanlıklarının sorulduğu araştırmada gençlerin borçlu, mutsuz ve gelecek kaygısı içinde oldukları görüldü. Sonuçlara göre her iki gençten biri mutlu değil. Eğitim Sen İzmir 1 Nolu Başkan Necip Vardal, “Ekonomik belirsizlikler, gençleri bu fikirlere yönlendiriyor. Beyin göçünü tetikleyen nedenlerin başında işsizlik ve eğitim niteliği söz konusu. Çözüm bulunmadığı sürece bu durumun önüne geçilemiyor” dedi.

‘EĞİTİM SİSTEMİ’

Gençlerin böyle bir sonuca varmasında eğitim sisteminin sınav odaklı olmasının başlıca nedenler arasında ilk sıralarda yer aldığını öne süren Vardal, “Sistemin sürekli değişmesi bunların yarattığı gelecek kaygısı gençlerin yurtdışında yaşamak istemesine ve eğitim almasına neden oluyor. Ayrıca baskı ortamı, özgürlük arayışları gençleri ve ailelerini yurt dışına yöneltiyor. Bir başka etken de yaşanan ekonomik kriz, ekonomideki belirsizlikler. İş bulamama, gençleri istihdam edecek alanların oluşturulamaması yurt dışının tercih edilmesinin diğer sebepleri arasında” dedi.

‘İSTİHDAM SORUNU’

İstihdamın gençlerin önünde hayat mücadelesinde büyük bir engel olduğunu belirten Vardal, bilinmezlik ve kaygının gençleri başka alternatifler aramaya ittiğini vurguladı. Vardal, “Genç işsizlik oranının yüksekliği bu oranda sürekli ve istikrarlı bir azalmanın sağlanamaması, gençlere istihdam olanaklarının yaratılamaması ve yaşam biçimlerine müdahale edilmesi kendilerini özgürce ifade edememeleri gençleri arayışa etmekte ve yurt dışı tercih öne çıkmaktadır. Doğal olarak da bu durum gençlerin ve beyin göçünün önüne geçilememesinde bir etken olarak görülmekte” açıklamalarında bulundu.

ÇÖZÜM…

Beyin göçünün önüne geçilebilmesi için gerekenlerin başında nitelikli ve özgür bir yaşam biçiminin gençler için var olması gerektiğini söyleyen Vardal, “Her şeyden önce nitelikli bilimsel ve demokratik bir eğitim sistemine ihtiyaç var. Hak ve özgürlüklerin genişletildiği, düşüncelerin özgürce ifade edilebildiği, kendilerini baskı altında hissetmedikleri, yaşam biçimlerine müdahale edilmediği, istihdam alanlarının ve iş olanaklarının yaratılmasıyla mümkündür” diye konuştu. Rana Beyza Öztürk / Özel Haber