Türkiye’nin yaşananlardan ders almadığını savunan “Gıda Dedektifi” hesabından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Raporda; “Çocuğun yediği bildirilen nar kabukları ve nar örneklerinde pestisitler grubundaki maddeler tespit edilmiş olup, çocuğun ölümünün tarım ilacı zehirlenmesi sonucu meydana gelmiş olduğu kabulü” oy birliği ile mütalaa edilmişti. Yani Saliha tam 4 yıl önce yediği nardan zehirlenmişti. Bugün Avrupa Birliği RASFF (The Alert System for Food and Feed/ Gıda ve Yem için Hızlı Uyarı Sistemi) sisteminden gelen bir uyarı ise, aradan geçen 4 yıla rağmen kaybedilen hayatlara rağmen ülkemizde değişen hiçbir şey olmadığını gözler önüne serdi.
KAÇ ÇOCUK ÖLECEK?
RASFF’ten bugün gelen bildirimlere göre Türkiye’den Almanya’ya ihraç edilen narlarda kabul edilen sınırların üzerinde bir- iki değil tam 4 farklı pestisit tespit edildi. Her biri birbirinden zararlı olan bu zehirli kimyasalların tespiti üzerine Almanya’da türünler tam 1 aydır piyasadan toplatılıyor. Bugün yapılan yayına göre, 1 ay önce tespit edilen pestisitler sebebiyle ürünlerin piyasadan tamamen temizlendiği ortaya çıktı. Peki ya biz? Biz bunları yemeye, çocuklarımız ölmeye devam mı edecek?”
Pestisitler, endüstriyel tarımda yetiştirilen ürünler için zararlı olabilecek böcek, ot gibi canlılar ile hastalık etmenlerine karşı, koruma amaçlı kullanılan kimyasal maddeler veya mikroorganizmalar. “Tarım ilacı” da dense pestisit bildiğimiz zehir türü. Soframıza koyduğumuz sebze ve meyvelerdeki pestisitler, kanser, dermatit, endokrin, üreme ve nörodavranışsal bozukluklar, astım gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açıyor. Çevreci sivil toplum kuruluşları “zehirsiz” alternatifleri üreticilere sunuyor ve devletin de vatandaşını korumak için gerekli tedbirleri almasını istiyor. Seçim öncesi bu hatırlatmaları değerli buluyor, vatandaşın lehine olacak düzenlemelerin seçim sürecine dahil edilmesini bekliyoruz.