BERNA SEVER-EGE TELGRAF-Glokom, genellikle göz içi basıncındaki artış sonucu optik sinir hasarıyla karakterizedir. Optik sinir, görme bilgisini beyne ileten sinir liflerinden oluşur. Göz içi basıncındaki artış, bu sinir liflerine zarar vererek görme kaybına neden olabilir. Glokom, genellikle belirtilerini geç dönemlerde gösterir ve bu nedenle "sessiz hırsız" olarak da adlandırılır. Belirtiler arasında gözde ağrı, bulanık görme, renklerde solukluk, baş ağrısı ve bazen mide bulantısı yer alabilir.
HER YAŞ GRUBUNU ETKİLİYOR
Glokom, yaşla birlikte artan bir risk faktörü olmasına rağmen, her yaş grubunu etkileyebilir. Ayrıca, ailesinde glokom öyküsü bulunan kişilerde risk daha yüksektir. Bu nedenle, düzenli göz muayeneleri ve erken teşhis büyük önem taşır. Erken aşamada teşhis edilen glokom, genellikle tedavi edilebilir ve görme kaybının ilerlemesini engellemek mümkün olabilir.
GÖZ İÇİ BASINCI DÜŞÜRÜLMELİ
Glokomun tedavisi, genellikle göz içi basıncını düşürmeye yönelik olarak yapılır. Göz damlaları, ilaçlar, lazer cerrahisi ve bazen cerrahi müdahale gibi çeşitli tedavi seçenekleri bulunmaktadır. Tedavi planı, hastanın glokomun tipine, ilerlemesine ve genel sağlık durumuna bağlı olarak belirlenir. Düzenli göz muayeneleri ve tedavi planına sadık kalma, glokomun kontrol altında tutulmasında önemli bir rol oynar.
ERKEN TEŞHİS ÖNEMLİ
Glokom, görme kaybına neden olan ciddi bir hastalık olmasına rağmen, erken teşhis ve uygun tedavi ile ilerlemesi genellikle engellenebilir. Bu nedenle, bireylerin düzenli göz muayeneleri yaptırmaları ve göz sağlığına dikkat etmeleri önemlidir. Ayrıca, glokomun belirtilerini tanımak ve risk faktörlerini bilerek önleyici adımlar atmak da hastalığın ilerlemesini engellemek açısından önemlidir.
