Güzelbahçe ilçesi <strong>Yelki Mahallesi</strong>'nde yaşanan <strong>yarış pisti</strong> krizinde yeniden başa dönüldü. Geçmişte imar planlarında zeytin tarlası olarak kayıtlı olan ancak daha sonra açık spor tesis alanı olarak kayıtlı 49 dönümlük arazi için bir kez daha düzenlemeye gidildi. <strong>İzmir 5'inci İdare Mahkemesi</strong> tarafından imar planları için yürütmeyi durdurma kararı verilen aynı alan için yeni imar uygulaması hazırlayan Çevre ve Şehircilik Baklanlığı, düzenlemeyi askıya çıkarttı. Bu gelişmeler üzerine halkın tepkisi de beraberinde geldi. Süreci başından bu yana takip eden <strong>Güzelbahçe Kültür Çevre ve Güzelleştirme Derneği</strong> (GÜLDER), yapılan son değişikliğe karşı yeniden mahkemeye gideceklerini duyurdu. <h2>‘BY-PASS’</h2> Gelişmeleri Ege Telgraf'a değerlendiren <strong>GÜLDER Başkanı Dr. Tuğrul Şahbaz</strong>, "Bu düzenlemeye de itiraz ediyoruz ve yeniden dava açacağız. Binlik ve beş binlik imar planlarına karşı açtığımız davada önceki ay mahkeme yürütmeyi durdurma kararı vermişti. Mahkemenin bu kararı bakanlık tarafından dikkate alınmalı. Biz 8 ayrı devlet kurumuna yargının bu kararını tek tek bildirdik ve gereğinin yapılmasını istedik. Gerekçeler aynen duruyor. Mahkemenin kararı hiç dikkate alınmıyor ve ‘Biz bildiğimizi okuruz’ deniyor. Belediyenin yapması gereken planları dahi kendisi ele alan bakanlık burada yerel yönetimi de by-pass etmektedir. Bakanlık yaptığı bu son düzenleme ile imarın uygulanması için gerekli koşulları açıklıyor. Ancak bunun için plan olması lazım. Ama o planlar mahkeme tarafından iptal edildi. Kısacası bakanlık bu noktada kendisi pişirip, kendisi servis ediyor. Bizim elimizde bir mahkeme kararı var. Ama bakanlık her şey normalmiş ve sanki plan onaylanmış, mahkeme kararı yokmuş gibi burada mevzuata uyarak silsileyi devam ettiriyor. Bir kere imarın nasıl yapılacağına dair bu 18 uygulamasını ilçe belediyesinin yapması lazım. Bakanlık burada belediyeleri de yok saymakta" dedi. <h2>‘2 YILLIK MÜCADELE’</h2> GÜLDER Başkanı Şahbaz, spor yatırımlarına karşı olmadıklarını hatırlattı ve yapılacak yarış pisti için alan seçiminin yanlış olduğunun altını çizerek sözlerine şöyle devam etti: "Biz burada bu konuyla ilgili 2 yılı aşkın süredir mücadele ediyoruz. Her seferinde mahkeme kararları yok sayıldı. Bizim toplamda 4'üncü davamız oldu ve hepsinde zafer elde ettik. Ancak bakanlık her seferinde mahkemenin kararına itiraz edip, buradaki yatırımcıya kolaylık sağlamak için yeniden plan yaptı. Ne yazık ki yargı süreci de bu ısrarın önüne geçemedi. Bakanlık yatırımcıya kolaylık sağlamaktadır. Halk ve yerel idarenin talepleri bakanlık tarafından görmezden gelinmektedir. Her seferinde daha fazla kişiyle dava açıyoruz, yeniden aynısı olacak. Eğer ki yeniden bu alana iş makineleri girer, fiili bir şey yaşarsak yine alana çıkar, nöbete başlarız. Bu işi mahkemenin sonucu bekleyerek yapın dedik, dinleyen çıkmadı. Burada kabahat bizde değil. Yapılacak proje için bakanlığın hazırladığı planlar üst ölçekli planlara aykırı. Ayrıca o alanın tarımsal bütünlüğü bozulacak. Bizi yeniden dava açmak zorunda bırakıyorlar, başka çaremiz yok. Biz bu alanda yarış pisti yapılmasına kesinlikle karşıyız, duruşumuzdan vazgeçmeyeceğiz. Ancak şunu özellikle belirtmek istiyorum, biz bu alanda pist istemiyoruz. Güzelbahçe'nin ya da İzmir'in başka bir noktasında bu proje yapılabilir. Biz spora karşı değiliz. Bu alan bu projeye uygun değil, çünkü insanların yaşadığı yerleşim alanlarına çok yakın, etrafı da tarımsal üretim yapılan zeytinlik arazilerle çevrili. Tam da bu yüzden karşıyız. Proje yapılırsa elbette İzmir değer kazanır. Ama aradıkları o alan, uygun arazi burası değil." <strong>Erman Şentürk / Özel Haber</strong>