Berna SEVER/EGE TELGRAF- Doğal Afet Sigorta Kurumu’nun (DASK) yaşanılan deprem felaketi sonrası ödemiş olduğu tazminat tutarı 25 Milyar TL’ye yaklaşmış durumda. DASK ise hem tazminat için hem prim için güncellemeler yapma yoluna gidiyor. Bu yeni kararlar doğrultusunda ise DASK’ın ödeyeceği teminat 640 bin liradan 1 Milyon 280 bin liraya çıkacak. Ancak vatandaşların ödeyeceği primde bu doğrultuda iki katına çıkmış olacak. Vatandaşlar şu an DASK için 100 metrekarede 708 liralık bir prim öderken bu kararlar doğrultusunda prim ödemesi iki katına çıkacak ve 1,416 TL olacak. Bu artışı hazine ve maliye bakanlığının karşılaması bekleniyor. Yapılan çalışmalar doğrultusunda Hazine ve Maliye Bakanlığı artan prim ödemesindeki 708 liralık olan kısmı ödemeyi planlıyor. Bu şekilde de vatandaşların DASK için daha çok başvuru yapması planlanıyor. İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Eylem Ulutaş Ayatar ise 30 Ekim İzmir depremi sonrasında orta hasarlı yapılar için DASK tarafından çok az bir bedel ödendiğine dair şikayetler aldıklarını belirtti. Bu itirazlar üzerine bu güncellemelerin yapılmasının şart olduğunu söyleyen Ayatar “İnşaat maliyetlerini ve güçlendirme maliyetlerini de düşündüğümüzde karşılanması gereken bedeller artıyor. İnsanların alım gücündeki artışla inşaatların maliyetindeki artış aynı oranda olmuyor bu açıdan bir güncellemeye ihtiyaç var” dedi.

İŞLEMLER DOĞRU OLSA DA EKSİKLER VAR

Vatandaşın ödeyeceği prim sonucunda DASK’ın ödeyeceği tazminat tutarının yeterli olmadığını düşünen Sigorta Uzmanı Rüstem Güngör, deprem bölgesinde yapılan işlemlerin doğru olduğunu belirtti. Buna karşılık ise metrekare başına ödenecek olan maliyet ücretlerinin yeterli olmadığını söyledi. Dask primlerinin artması sonucu devletin prim ücretinde ödemeye destek olmasının planlanmasıyla alakalı olarak ise “çok doğru bir uygulama olacak ve böyle bir çalışmanın yapılması şarttı” açıklamasında bulundu.

İZMİR DASK’I DEPREMDEN SONRA UNUTTU

İzmir’de ise ev sahibi vatandaşların Dask için ilgisinin 30 Ekim tarihinde yaşanılan İzmir depreminden sonra bir süre artış gösterdiğini ancak daha sonra tekrar durağanlaştığını belirten Güngör, “Hep aynı şey oluyor bir süre sonra unutuluyor, bizim binaya bir şey olmaz deniliyor ve bunun sonucunda vazgeçiyorlar” diyerek bu konudaki yanlış düşünceyi vurguladı.