Prim borçlarını ödeyemeyen Bağ-Kur ve GSS yükümlüsü vatandaşların sağlık hizmetlerinden faydalanması için verilen süre 31 Aralık itibariyle dolmuştu. Tepki çeken uygulama, 5 milyon vatandaşın sağlık hizmeti almasına engel olacaktı. Resmi Gazete'de yer alan 4376 sayılı yasa kapsamında kamu hizmetlerinden indirimli ya da ücretsiz yararlanmada muafiyet hükümlerini düzenleyen 2002/3654 sayılı Bakanlar Kurulu kararında değişiklik yapıldı. Bakanlar Kurulu kararında değişiklik yapan Cumhurbaşkanı kararıyla, GSS kapsamında olup prim borçları nedeniyle sağlık hizmeti alamayacak Türk vatandaşlarının, devlet ve üniversite hastanelerinde alacakları sağlık hizmeti, tasarruf yasasının ilgili hükmünden muaf tutuldu. Buna göre, GSS prim borcu bulunanlar, 2020 yılı sonuna kadar devlet ve üniversite hastanelerinden sağlık hizmeti alabilecek. Ege Telgraf Gazetesi de 5 milyon kişinin yılbaşı itibariyle yaşayacak olduğu sorunu sayfalarına taşıyarak yerel ve ulusal alanda gündem yaratmıştı. Uygulama vatandaşları biraz olsun rahatlatırken yıl sonunda sürecin tekrar başlayacak olması da bir problem olarak önümüzde duruyor.

‘KALICI ÇÖZÜM ŞART’

İzmir Tabip Odası Başkanı Funda Barlık Obuz, uzun süredir oluşturulan kamuoyu sayesinde böyle bir adım atıldığını belirterek, “5 milyon kişinin sağlık hizmetlerinden faydalanamama gibi bir durumu vardı. Sağlığın bir insan hakkı olduğunu ve mutlaka 5 milyon kişinin durumuyla ilgili düzenleme yapılması gerektiğini gerek biz yerelde gerek Türk Tabipler Birliği genelde sık sık dile getirdi. Alınan kararda oluşturulan kamuoyunun zannediyoruz olmuştur. Alınan karar sevindirici olduğu kadar kalıcı bir çözüm de sunmuyor aslında. 2020 yılı sonu geldiğinde aynı sorunla tüm ülke olarak yine yüz yüze geleceğiz. Çünkü bu insanların her hangi bir sigorta primini veya borcu ödeyecek hiçbir şekilde durumu yok. Ellerinde bunu karşılayabilecek paraları olsa 2 yıldır bu duruma düşüyor olmazlardı zannediyorum. Çünkü Türkiye’de sağlık hizmetlerinden faydalanmanın yolu sadece GSS primlerini ödemekten geçmiyor. 14 farklı kalemde katkı payı ödüyor insanlar tedavi olurken. Dolayısıyla insanlar için bir sorun. Kalıcı çözüm sağlanmalı” dedi.

‘ÜCRETSİZ OLMALI’

5 milyon kişinin borcunun silinmesi durumunda ortaya diğer vatandaşlarla ilgili bir adaletsizlik çıkıp çıkmayacağı tartışmalarına da değinen Obuz, “Burada asgari ücretin üçte birinden fazla geliri olanlardan GSS kesiliyor. Ancak baktığımızda asgari ücret dahi açlık sınırının çok az üstünde kalıyor. Dolayısıyla Türkiye’de pek çok insanın geliri çok yüksek değil ve yoksulluk oldukça yaygın. Şuan üniversite mezunlarının işsiz olduğu bir dönemden geçiyoruz. Biz her fırsatta herkes için eşit, ulaşılabilir ve ücretsiz bir sağlık hizmeti sağlanması gerektiğini belirtiyoruz” diye konuştu. Utkucan Akkaş / Özel Haber