Korona virüse karşı alınan tedbirler çerçevesinde pek çok işveren kısa çalışmadan faydalanıyor. Esnetilen yararlanma koşulları, hızlandırılan yararlanma süreci ile kısa çalışma bu dönemde can simidi rolü üstlendi. 1 Haziran’da başlayan normalleşme süreci kapsamında birçok sektör işbaşı yaparken akıllara, ‘Kısa çalışma ödeneğinden yararlanan işçilerin akıbeti ne olacak?’ sorusu geldi. Avukat Cihan Türsen, konuyla ilgili Ege Telgraf’a özel bilgiler verdi. Kısa Çalışma Ödeneği’nin genel anlamda sektörlerde yaşanan ekonomik sorunlar nedeniyle işyerlerinin çalışma sürelerini kısaltma veya tamamen durdurma gibi durumlarında sigortalı işçilere çalışmadıkları dönem için gelir desteği sağlayan bir uygulama olduğunu söyleyen Türsen, “Bu destek doğrudan işçiye yönelik oluşan bir sistem. Örneğin en az 3’te 1 ya da tamamen faaliyet durdurulduğu zaman uygulanabilir oluyor. Faaliyetin durduğu ya da çalışma sürelerinin azaltıldığı zaman işveren çalışanlarına çalıştığı süre kadar ücret ödüyor. Bu uygulama ile işveren çalıştırdığı süre kadar bedeli ödediği gibi İŞKUR kaynaklı olarak da çalışmadığı sürelerle ilgili gelir desteğini doğrudan işçinin hesabına aktarıyor. Bu durumda eğer ki işyerleri 1 Haziran ve sonrasındaki sürelerde kısa çalışma ya da işyerini açma gibi aktif bir duruma geçerlerse ve artık işçiler 30 gün süre ile çalıştırılacaklarsa, onlara yapılan kısa çalışma ödenekleri durdurulacaktır. Bunun yanında 15 gün çalışma durumu olursa çalışmadığı dönemler için kısa çalışma ödeneğinden yararlanma durumu devam edecek” dedi.

ÖRNEKLE AÇIKLADI

Ödeneğin ruhunun tam anlamıyla işçinin azalan gelirine destek vermek olduğunu da sözlerine ekleyen Türsen, “İşçi eğer 2 bin lira alıyor ve 1 Haziran tarihinden itibaren işyeri açılıp yeniden 2 bin lira ücret almaya devam ediyorsa artık 3’üncü ayı beklemeden Kısa Çalışma Ödeneği ortadan kalkacaktır. Ancak işveren 15 gün çalışıp 15 gün çalışmama kararı alırsa işçinin eline yarım maaş geçeceği için bu çalışanın Kısa Çalışma Ödeneği alması 3’üncü aya kadar devam edecektir. Ondan sonra bu uygulamanın devam edip etmeyeceği konusu ancak yeni bir karar alınmasıyla mümkün” ifadelerini kullandı.

‘MADDİ CEZASI VAR’

Kısa çalışmadan en fazla sayıda kişinin en hızlı şekilde yararlanabilmesi için uygunluk tespitleri beklenmeksizin kısa çalışma ödenekleri ödenmeye başlandı. Ancak uygunluk tespitleri kalkmadı, ertelendi. Normalleşme sürecinde uygunluk testleri başlayacak. Konuyla ilgili yapılacak en ufak istismarın bile ciddi sonuçlar doğurabileceğinin altını çizen Türsen, “Çalışıldığı halde çalışmıyormuş gibi yapılan durumlarda ödenen bedellerin faizleriyle geri alınması ve tazminat anlamında gerek işverene gerekse işçiye maddi cezalar veriliyor. Kısa çalışmaya gidilen işyerlerinde işçilerin tam süreli çalıştırıldığının tespit edilmesi halinde işveren çok yüklü maddi yaptırımlarla karşılaşacaktır. Bu durumda işveren hem işçilere ödenen kısa çalışma ödeneklerini yasal faiziyle birlikte İŞKUR’a iade etmek durumunda kalacak hem de bu sürelere ilişkin işçiye çalışmış olmaları nedeniyle hak ettikleri ücretleri ödeyecektir. Ayrıca işçiler tam süreli çalışmalarına rağmen kısa çalışma ödeneğinden faydalandırılırlarsa ileride alabilecekleri işsizlik ödeneklerinin süresi de kısalıyor. Bu durumla karşılaşan işçiler fesih yasağı sonrası işsiz kalırlarsa haklarını arayacaktır. Bu nedenle işverenlerin kısa çalışmayı layığıyla ve hukuka uygun olarak kullanması gerekiyor. Aksi takdirde bu durum tespit edildiğinde çok ağır yaptırımlarla karşılaşılması ve ne yazık ki ekonomik olarak bu yaptırımların karşılanamaması nedeniyle işyerlerinin kapanması bile söz konusu olabilir” dedi.

‘DESTEK OLACAĞIZ’

Konuyla ilgili bir değerlendirme de DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı’dan geldi. Herhangi bir sorunda işçilerin haklarını savunmaları gerektiğini söyleyen Sarı, “Bugüne kadar Kısa Çalışma Ödeneği’nde yararlanıp 1 Haziran’dan itibaren işbaşı yapan herkesin ödenek hakkı bitmiştir. İşbaşı yapan işçi kısa çalışma ödeneği alamaz. Asıl tehlikeli konu işverenin hem işçiyi çalıştırıp hem de Kısa Çalışma Ödeneği kapsamında tutması. Bu durumda bütün sendikalı arkadaşlarımız ya da örgütlü ya da örgütsüz kim varsa bize ulaşsınlar. Bizde gerekli hukuki işlemleri başlatalım. Bu konunun istismarı devleti kandırma yoluna girdiği için büyük yaptırımları var. Bu bir dolandırıcılık olacağı için işverenleri bu konuda uyarıyoruz. Sendikalı, sendikasız her işçiye de hukuki anlamda destek olacağımızın sözünü veriyoruz” diye konuştu. Yağmur Gülü / Özel Haber