Toplantının başında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer, ekim ayı meclisinde dile getirilen eleştirilere yönelik açıklamalarda bulundu. Meclis birleşiminde Urla’daki Meydan Projesi üzerinden zaman zaman gerginlikler yaşanırken; Toplantıda Başkan Soyer meclis üyelerine, “Siyaset gül bahçesi olabilir, bu sizin elinizde” mesajı verdi. Sözlerine kent gündeminde sıklıkla tartışmalara neden olan Elektrik Fabrikası ile ilgili açıklamalarda bulunarak başlayan Başkan Soyer, “Geçen meclis toplantısında yoktum, bazı değerlendirmeler yapılmış. Elektrik Fabrikası ile ilgili ‘Hukuki problem var, o nedenle verilmiyor’ denmiş. Orada hukuki bir neden yok. 2,5 senedir ihaleye çıkmayan iradenin önünde hiçbir hukuki engel yok” dedi. ‘BİZ RÜYA GÖRMEDİK’ Açıklamalarına muhalefetten gelen “Dünya Bankası’yla ilgili ortada bir kredi yok” eleştirilerine de yanıt veren Başkan Soyer, “Biz rüya görmedik” çıkışında bulundu. Söz konusu krediye yönelik yaklaşık dört ay boyunca Hazine ve Maliye Bakanlığı ve İller Bankası uzmanları ile müzakere yapıldığının altını çizen Soyer, şu ifadeleri kullandı: “5 Mayıs tarihinde Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın bu konuyla ilgili yazdığı bir yazı da var. Dünya Bankası ile ilgili Hazine ve Maliye Bakanlığı uzmanları tekrar görüşmeye gitti. Diliyorum ki bu Türkiye’nin başka kentleri için de gerçekleşecek ve İzmir için yapılan çalışma kentin haklarını teslim ederek yapılacaktır. Böyle bir kredi yok demek doğru değil.” ‘SAMİMİYET YALANI KALDIRMAZ’ AK Parti Grubu tarafından Seferihisar Belediyesi’nin borç içinde olduğu iddialarını da yanıtlayan Soyer, “Böyle bir şey yok. “Seferihisar Belediyesi’ni 10, İBB’yi 2,5 yılda batırdı” demişler, bunlar doğru değil. Bunların bu biçimde değerlendirilmesi de doğru değil. Başkanın toleransı olabilir ama onu seçmek için oy veren insanların hakkını savunmak da başkana düşer. İBB’ye bu tür kişilik haklarını saldırıcı, aşağılayıcı ve ağır sözler doğru değil. Benim bugüne kadar bir arkadaşımın eşi ile ilgili bir şey söylediğimi gördünüz mü? Bizim siyasetin seviyesini korumak bu kentin geleceği olan gençlere vazifemizdir. Bizim birbirimizi eleştirecek çok sözümüz var ama bu seviyede olduğu zaman bunlar doğru değil. Hukuki bir mevzuat da var bununla ilgili. Burada çalışma yönetmeliğinin 11 ve 12’nci maddesi düzenleme yapıyor. Ben grup başkanlarından rica ediyorum bunu bir sisteme oturtalım. Bundan daha da önemlisi birbirimizle bu meclis çatısı altında görüşürken birbirimizi incitecek, kişilik haklarını saldırı olacak ifadelerden kaçınmamız lazım. Ülkemizin bu kadar ağır sorunları varken İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nde bu kadar uyumlu bir çalışma içindeyken bu çatı altında bu tür söylemlere yer yok. O nedenle söz alıp konuşurken kimseyi incitecek ve kıracak ifadelerden kaçınalım. Bu bize oy veren insanların da haklarını korumak, onlara örnek olmaktır. Siyaset zaten kişiler üzerinden değil iyilik ve ilkeler üzerinden yapılmalıdır. Samimiyet asla yalanı kaldırmaz, en başta yalanı dışlayarak başlar. Biz de bunu dışlamalıyız. İyilik ve performans üzerinden rekabet etmeliyiz” diye konuştu. O ÖNERGE YİNE TARTIŞILDI Toplantıda, Urla Meydan projesi önergesinin komisyonlarca bir kez daha reddedilmesi tartışmalara neden oldu. Belediye Başkanvekili ve kayyum Kaymakam Murtaza Dayanç’ın talimatıyla hazırlanan projede otopark ve ticari işletmeler yer alıyordu. Özel Proje Alanı olarak belirlenen ve Büyükşehir’e gönderilen 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı doğrultusunda hazırlanan, 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Değişiklik önerisinin yaklaşık altı aydır Meclis’te bekletildiğini öne süren AK Parti grubu eleştirilerde bulundu. Önerge ile ilgili Başkan Soyer’in ‘Urlalı meclis üyelerinin de desteği ile detaylı ve teknik çalışılma yapılsın, bir kez daha görüşelim’ önerisi getirdi. Konuyla ilgili söz alan AK Parti Grup Başkan Vekili Özgür Hızal ise, “Siyasi gerekçelerle reddediliyor” çıkışında bulundu. “URLALILAR’A HAKSIZLIK’ Söz konusu önergenin meclise ilk geldiğinde detaylı olarak tartışılmadan reddedilmeye çalışıldığını ileri süren AK Partili Hızal, “Reddedilmemesi için bunun tartışmasını verdik. O zaman da usül problemleri nedeniyle iade etmek zorunda kaldık. Geldiğimiz noktada meclis komisyonunda teknik tartışmalar yaşandı. Aslında bu konuda gerekli teknik açıklamalar da yapıldı. Defalarca ilgili belediye ile gerekli düzeltmeler yapıldı ama buradaki mesele çok farklı. Urla’da siyaset yapan meclis üyesi arkadaşlarımızın da söz almasını beklerdim. Siyaset gerçekten cesurca yapılmalı. Düşündüğünüzü açık ve seçik söylemelisiniz, ağızda gevelemenin anlamı yok. Urla’da bir süreç yaşanıyor. ‘Emsali ile ilgili problem vardı’, ‘Hukuki sorunlar yaşanıyor’ derseniz hem Meclis’e hem de Urla’ya saygısızlık olur. Urla’da bir seçim yapıldı mı, yapıldı. CHP’den aday olan kişi seçimi kazandı mı, kazandı. Sonrasında o kişinin FETÖ ile iktisatlı çıktı. Aday yaptığınız FETÖ iktisatlı birinin görevden alındığı için karşı çıkıyorsunuz. Bunun kabahatlisi İzmir mi, Urla mı? Kim adaysa ona sorun. Ama Urla’ya yapılacak bir yatırım önünde durmayın. Hukuki problem var denildi, böyle bir şey yok. İzmir’in menfaatine olan hiçbir konuda biz grup olarak hiçbir zaman siyaset yapmadık. İstişare, ortak akıl diyorsunuz ya ortak akıl bunun neresinde. Bu konuyu reddediyorsunuz. Size oy veren Urlalılar’a büyük haksızlık yapıyorsunuz” açıklamasında bulundu. ‘SUÇLAMAK HAKSIZLIK’ Konuyla ilgili söz alan CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç ise, “Şu anda şaşıyorum. Bugünkü gündemimizde bile Urla ile ilgili oy birliği ile geçen dört madde var. Üçü oy birliği ile geçmiş, biri ise oy birliği ile reddedilmiş. ‘Arkadaşımız siyaseten hareket ediyorsunuz’ diyor, bunlar çok yanlış. Urla halkı İBB’nin samimiyetinden emin. Konu üzerinde tüm Urlalı meclis üyeleri çalışsın diyerek siz de görüşlerinizi ifade ettiniz. İBB’yi siyasi karar almakla suçlamak haksızlık. İmar komisyonu nerelerde teknik ve hukuki yanlışlık gördüyse ifade etti. İBB Urla yararına olan her konuda karar almaya hazırdır” dedi. ‘REDDETTİĞİMİZ PLAN VERİMLİLİĞİ’ CHP’li meclis üyesi Murat Aydın da, “Orada özel mülkiyete sahip insanlarla konuşulmamış. Bizim onaylayıp reddettiğimiz şey görseller değil, planın verimliliği. AK Parti grubu, ‘O kişiyi oraya kim aday yaptı’ diye sordu. Ben de size sorayım: Urla Belediye meclisini kim toplantıya çağırmıyor? Milli iradeye bu kadar saygılıysanız toplarsınız meclisi, bir karar verilir. Hatta o karar da burada tartışılır. Dolayısıyla proje hakkında teknik bakımdan da belirsizlikler var” ifadelerini kullandı. Son olarak Başkan Soyer, “Urla’daki meclis üyesi arkadaşlarımızla oturun, bunu da müzakere edin. Bir mutabakatla gelirse buradaki arkadaşlarımız da ilkesel olarak daha rahat eder” diye konuştu. Söz konusu önerge oy çokluğu ile reddedildi. ‘OKUL YAPINCA OLMUYORUZ DA…’ AK Partili Meclis üyeleri, AK Parti İzmir teşkilatı Çiğli Harmandalı’nda toprak kaymasını gündeme getirdi. Söz konusu alanın bakımsız olduğunu iddia eden AK Partili Boztepe, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Urla Bademler’de yapmayı planladığı Tarım Lisesi’ni eleştirdi. Boztepe’nin “Yeri geliyor tarım bakanı oluyorsunuz ama bir türlü belediye başkanı olamıyorsunuz” sözler Meclis’te tansiyonu yükseltti. Boztepe’ye yanıt veren Başkan Soyer, “Karabağlar’da Sayın Valimizin ricası üzerine okul yapınca milli eğitim müdürü olmuyorum da Tarım lisesi yapmaya kalkınca tarım bakanlığına soyunmuş oluyorum öyle mi!” dedi. ‘KONUŞACAĞIZ’ “Tarımı da Harmandalı’yı da konuşacağız” diyen Başkan Soyer de, “Harmandalı ile ilgili çok titiz bir çalışma sürdürüyoruz, bir sonraki oturumda bir Harmandalı sunumu yapalım, ne yapılıyor konuşalım. Aynı şekilde bir tarım sunumu yapalım, bizim liseden, üniversiteden muradımız ne, başka bir tarımdan anladığımız ne… Tüm bunların sunumunu yapalım, net ve şeffaf bir şekilde ortaya konsun, eleştirileri dinleriz” ifadelerini kullandı. ‘VAZGEÇMEYECEĞİM’ Toplantının sonunda meclis üyelerine seslenen Başkan Soyer, “Toplantının başında söylediğim sözlerin anlaşılmadığını üzülerek gördüm. Bu tablolar birilerinin hoşuna gidebilir ama hoş değil, siyasetin doğrusu da bu değil. Siyaset gül bahçesi olabilir bu hepimizin elinde. Ama birileri olmasın diye uğraşıyor. Ben, bana oy veren 1 buçuk milyon insanın hakkını koruyorum derken sadece 1 buçuk milyonun başkanlığını yapıyorum anlamı mı çıkar buradan? Ben bana oy veren 1 buçuk milyon insanını hakkını korumalıyım diyorum ama 4 buçuk milyon insana başkanlık yapıyorum, bu 4 buçuk milyon insana başka bir siyasetin mümkün olduğunu göstermeye çalışarak… Bu 4 buçuk milyon insan, demagoji, yalan, paçadan çekiştirmeci siyaset anlayışına mahkum olmasınlar diye. Biz aramızda iyilik üzerinden bir yarış, rekabet kurabiliriz. Yalan girdiği zaman işin içine, yalan ya çaresizlikten ya acizlikten ya öfkeden ya nefretten girer ama bunların erdemlerle alakası yoktur.  Yalanın bu çatının altına girmemesi lazım ki biz başka bir siyasetin, iyilik, güzellik üzerinden bir siyasetin mümkün olduğunu gösterelim. Bunda ne kötülük var, birbirimizi incitmeyelim diyorum. Ben iyilikten ayrılmayacağım. Ben bu memleketin güzle insanlarının daha iyi bir siyasete layık olduğuna inanıyorum. Ben bunu yapmaya devam edeceğim, varsın birileri başka şeye devam etsin. Asla vazgeçmeyeceğim. Çelik gibi sabrım var, çelik gibi iradem var. Ve bu memlekete daha iyi şeyler yapabilmek için, hiçbir menfaat beklemeden canla, başla çalışmaya devam edeceğim” diye konuştu. YAĞMUR DAŞTAN