Yeni yıldaki asgari ücret talebini 3200 lira olarak açıklayan DİSK, İzmir'de ilginç bir eylemin altına imza attı. Sendika üyesi işçiler ekonomik durumu boş tencere ve temel gıda maddelerinin fiyatlarıyla anlattı. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) asgari ücret taleplerini açıklamak üzere tüm Türkiye ile birlikte İzmir'de eş zamanlı olarak eylem gerçekleştirdi. Kemeraltı girişinde ellerinde pankartlar ve hazırladıkları ilginç dövizlerin yanı sıra, hayat pahalılığına dikkat çekmek amacıyla, vatandaşlara temel gıda maddeleri ile elektrik, doğalgaz, akaryakıt gibi sabit harcamalardaki son fiyat artışlarını afişe etti. DİSK ve DİSK'e bağlı sendikalar adına hazırlanan ortak basın bildirisini okuyan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, şunları ifade etti: "Asgari ücret meselesi bu ülkede ücret gelirleriyle yaşayan milyonların meselesidir. Memleket meselesidir. Bizler krizle boğuşuyoruz, çarşıda pazarda fiyatlar uçuyor. Yıllardır büyümeden pay alamayan çalışanlar, emekliler zamlarla ve vergilerle krizin faturasını ödüyor. Bütün bu gerçekler karşısında ülkeyi yönetenler patronların istediğini yapıyor. Son bir yıl içerisinde elektriğe, doğalgaza ve devletin tüm resmi kağıtlarına ortalama yüzde 70 ile yüzde 22,5 arası zam gelmiştir. 2016 yılında 430 dolar alan asgari ücretli, dolardaki yükselişin ve Türk lirasının gerilemesinden kaynaklı 2019 yılında 357 dolar gelire düşmüştür. Alım gücü her geçen gün zayıflayan işçi sınıfı sadece bu hesapla 3 yılda 73 dolar kayba uğramıştır. Tüm bu gerçeklik üzerinden bakıldığında pazarda, markette, gıda ürünlerinde yüzde 8 değil en az  yüzde 40 zamlandı. O halde ücretlerimiz neden gerçek enflasyon oranında değil de hedeflenen enflasyona göre artsın?

'Asgari geçim indirimi hariç hesaplanmalıdır'

Yıllardır ekonomi büyüdü diye övünen, büyümeden payımızı vermeyenler şimdi kriz kapıya dayandığında işçilerin emekçilerin ücretini düşürmeye çalışıyorlar. TÜİK her yıl tek bir işçinin asgari yaşam maliyetini hesaplamakta ve asgari ücret tespit komisyonuna önermektedir. Ancak asgari ücret TÜİK’in önerdiği rakamı bile yakalayamamış, devletin kurumunun hesapladığı asgari yaşam maliyetinin altında kalmıştır. Onun için diyoruz ki, asgari ücret hesaplanırken standartlara uyulmalı sadece işçinin kendisi değil ailesi de esas alınmalıdır. Asgari ücret toplu pazarlık yoluyla saptanmalı, uyuşmazlık halinde grev hakkı olmalıdır. Asgari geçim indirimi hariç net olarak hesaplanmalıdır. Patronlar "Asgari ücret artarsa işçi çıkarmak zorunda kalırız" diyorlar. Ekonomik krizleri işçilerin sırtına yükleyerek, vergileri artırarak, ücretleri düşürerek bugüne dek hiçbir sorunu çözemediniz. Ücret artışına dayalı bir ekonomik büyüme mümkündür, gereklidir. Tüm bunların esasına ve tamamına baktığımızda insan onuruna yakışır bir asgari ücret belirlemek ekonomik krizdeki çarkın dönebilmesi için tarladan üreticiye, tüketiciye ve her koşulda krizin işçiye yansımaması için asgari ücret net 3 bin 200 lira olmalıdır. Çünkü bu ülkede yandaş medya ve basının toz pembe tablo çizmesi gözün gördüğünü, cebin hissettiğini, mutfaktaki yangını gizleyemez. Her ne kadar gerçekler hasıraltı edilmeye çalışılsa da, mahkemelerdeki icra dosyaları, toplu intiharlar, intihar girişimlerini gizleyemezsiniz, asgari ücret gerçeğini yaşam koşulunun zorluklarını örtbas etmeye kimsenin gücü yetmeyecektir." Sarı, yaptığı açıklamanın ardından HAK-İŞ ve TÜRK-İŞ'e ortak mücadele çağrısında bulunarak, tüm işçileri eyleme davet etti. Yapılan basın açıklamasının ardından sendika üyeleri, hazırladıkları bildirileri vatandaşlara dağıttı. Erman Şentürk