Jandarma bölgesinde en çok kadın cinayeti işlenen illerin başında İzmir var. Tabloyu değerlendiren Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kadın Kolları Başkanı Nurşen Balcı, “ Ben de şaşkınım. Burada kadınların daha fazla özgür olduğunu düşünüyorum ama biliyorsunuz ki maalesef artık sokakta sizi hiç tanımadan da bir nedeni olmadan da böyle şeyler yapan insanlar var. Ekonomik özgürlüğe sahip olunduğu için mi acaba?’’ dedi.

‘EĞİTİM DÜZEYİ’

Eğitim düzeyinin İzmir’de yüksek olduğunu ve bu nedenle görünen tabloya çok şaşırdığını belirten Balcı, “Bir kadının her denileni yapmak istemediğini düşünebiliriz. Eşinin etki alanı içerisinde kalmak istemiyor olabilir veya ekonomik özgürlük bir neden olabilir. Bir hakarete maruz kaldığında daha rahat yanıt verebiliyor. Kentimizde kadınlar ile ilgili pek çok çalışma yapılıyor. Ekonomik anlamda güçlenmeleri için yapılan çalışmalar ortada. Çalışmalar hem köylerimizde hem kentlerimizde yapılıyor. Kooperatifler sayesinde kadınların kendi gelirlerini kazanmaları sağlanıyor. Kendi ayaklarının üstünde duran kadınlar mı böyle sonuçlara neden oluyor acaba? ’’şeklinde konuştu.

AİLE KAVRAMI

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kadın Kolları Başkanı Sibel Arat ise,’’ Her sosyal sorunun arkasında olan eğitimsizlik, kadına şiddet uygulayan kişilerinde en büyük eksiği. Türkiye genelinde insanlar bölgelerine göre farklı yaşam tarzlarına sahip. Fakat aile yapısı bölgelere göre değil, Türk gelenek göreneklerine göre. Çocuk yetiştirmek sadece karnını doyurmak değil, onun karakterini nakış gibi işleyerek, sevgili, saygılı, dürüst, vicdan ve merhamet sahibi biri yapmak için eğitmektir. Bunu yaparken de güzel örnek olabilmektir. Aile kavramı çok önemli. Kadın cinayetlerine ve şiddete karşı yapılacak asıl mücadele eğitimdir. Kadınların yetiştirdiği çocuklar büyüyor ve başka bir kadının eceli oluyor’’ dedi.

‘AT GÖZLÜĞÜ TAKMIŞ ŞEHİR’

Arat,’’ Maalesef İzmir modern göründüğü kadar at gözlüğü takmış bir şehirdir. Kadınlara özgürlük hakkı sokaklarda bağırıp çağırıp tepki vermekle olmaz. Herkes kendi yakınına el uzatmalı, ailene, akrabalarına, komşuna, arkadaşına can olabilmelisin. Tartışan çiftlere olayın en başında destek olup tepki vermelisin. Maalesef ülkemizde eşine biraz bağıran biri uyarılmaz aman ne var bunda "ufak tefek şeyler" denilir. Olay büyüdüğünde "Aman karı koca arasına girilmez, sen kötü olursun" denilir. Öldüğünde "Belliydi böyle olacağı" denilir. O zaman neden sorunun en başında insanlara destek olmuyorsunuz? Çocuklara dünya üzerindeki tüm canlılara sevgi ve saygı duymayı öğretirsek, onlarda eşitlik ilkesine özen gösteren nesiller olur. Kadına şiddet en fazla olan şehirlerde cinayet işleyenlerin maddi sorunlarına bakmak lazım’’ dedi.

‘ÇÖZÜM FARKLI’

Arat,’’ Kadın erkek eşitliğini yanlış empoze eden mecralara dur denilmiyor. Eşitlik ilkesi, birbirine rest çeken, hakaret etme hakkı veren demek değildir. Bir hayatı birlikte yaşamak iyisiyle kötüsüyle paylaşmak aileyi güçlendirir. Bu zamanda aileler evlatlarını "Sen en iyisine layıksın, baktın olmadı kes at" nasihatiyle büyütüyor. Kadınlara sürekli kontrolsüz cesaret empoze ediliyor. Her kadına, sorunların çözümü için verilen fikir destek aynı olmamalı’’ diye konuştu. Rana Beyza Öztürk / Özel Haber