TÜİK tarafından  yayınlanan güncel istihdam ve işgücü verileri, İzmir'deki çalışma hayatına dair çarpıcı rakamları da ortaya koydu. Yüzde 47 istihdam oranının yanı sıra, yüzde 16 işsizlik oranının kaydedildiği son tabloda dikkat çeken rakamlar ise sigortalı sayısı oldu. 1 milyon 620 bini aşkın toplam çalışan sayısı kaydedilen kentte, sigortalı çalışan sayısı ise 1 milyon 264 bin 539 kişi olarak kayıtlara geçti. Mevsimlik, günlük ve süreli işlerde çalışanlarla birlikte sigortasız yani hiçbir güvencesi olmadan çalışan nüfusun 400 binlere dayandığı İzmir'de işsizlerin de dahil olduğu bu tabloya dair Ege Telgraf'a konuşan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, devletin uğradığı gelir kaybına dikkat çekti. Kaçak çalışma nedeniyle devletin her yıl yüzde 40'a yakın gelir kaybına uğradığını söyleyen Sarı, denetimlerin arttırılmasını ve zararın telafi edilerek bunun emekli maaşlarına yansıtılmasını talep ettiklerini belirtti.

450 bine yakın çalışan sigortasız

İstatistiklere göre, İzmir'de her dört kişiden birinin güvencesiz ve sigortasız çalıştığını belirten DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, "İzmir'de bu tabloya baktığımızda arada kalan 450 bine yakın çalışanın sigortasız yani hiçbir güvencesi olmaksızın çalıştıklarını görüyoruz. Bunun adı kayıt dışıdır. İstatistikler de bu gerçeği ortaya koymaktadır. Kayıt dışı çalışma, sendikasızlaştırma, sendikal örgütlenmenin engellenmesiyle bu kayıt dışı çalışmayı teşvik etmektedir. Bunu oranlara vurduğumuzda yüzde 25'e yakın bir rakam çıkmaktadır. Devlet bu yüzde 25'lik kesimi görmezden gelirken, yüzde 75'lik kesimden ise vergiyi almaya devam etmektedir. Bu resmi kayıtlarda bulunan bir şey. Bu yüzde 25'lik gelir kaybı bugün Türkiye'de her ilde yaşanmaktadır. Sadece İzmir'e has bir tablo değildir. Türkiye genelinde bu rakam yüzde 40'lara çıkmaktadır.  Bu gelir kaybı, emeklilerin maaşlarına olumsuz yansıdığı gibi, Sosyal Güvenlik Kurumu'nun hizmet kalitesinin düşmesine ve borç yükünün de katlanmasına yol açmaktadır. Oysa, bu insanlar sigortalı ve sendikalı olsaydı, kayıt dışılıktan kurtulmuş ve insanca yaşanacak bir ücrete kavuşmuş olacaklardı. Aynı zamanda devlete katkı sunan birer birey ve vatandaş olacaklardı. Bunlar bilinmesine rağmen yeterli denetim yapılmaması nedeniyle önümüzdeki süreçte bu oran katlanarak artmaya devam edecektir. Kayıt dışı çalışan bu işçilerin gelecekte emekli olması da mümkün olmayacaktır. Bu rakama mevsimlik çalışanları ve işbaşı eğitim ile istihdam edilenleri eklediğinizde tablo çok daha korkunç bir hal almaktadır. En başından beri söylüyoruz, devlet kıdem tazminatını kaldırmaya uğraşacağına bu kayıt dışı çalışmanın önüne geçsin. Sendikal örgütlenmenin önündeki engelleri kaldırın, herkes sendikalı olsun, kayıt dışı ekonomi kavramı da ortadan kalksın. Sosyal Güvenlik Kurumu'nun her yıl uğradığı bu yüzde 40'lık açık da kapatılsın ve bu emekli maaşlarına zam olarak yansıtılsın. Ama maalesef bu yönde bir çaba göremiyoruz. Aksine, Sosyal Güvenlik Kurumu'nu devreden çıkartan İŞKUR üzerinden personel istihdam eden işbaşı eğitim, toplum yararına çalışma gibi uygulamalarının arttırıldığını ve bunun kiralık işçi bürolarına dönüştürülmeye çalıştığını görüyoruz" dedi. Erman Şentürk/ Özel Haber