Normalleşme süreci ve getirilen birçok yasağın kademeli olarak kaldırılmaya başlandı ancak korona virüs tehlikesi varlığını sürdürüyor. Bir numaralı önlem olarak görülen maske kullanımı getirilen cezalara karşın halen yeteri kadar uygulanmıyor. Vatandaşın Kovid-19 salgını karşısında alması gereken önlemlere ilişkin Ege Telgraf'a değerlendirmelerde bulunan İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Lütfi Çamlı, süreçte kişileri virüsten koruyacak hayati uyarılarda bulundu. Maskeden vazgeçmek ve yanlış maske kullanımının kişilerin kendi sağlının yanı sıra toplum sağlığını tehlikeye attığını hatırlatan Çamlı, son dönemde yükselen vaka sayılarının kaynağının ise normalleşme süreci ile birlikte gevşetilen önlemler olduğunu öne sürdü. Çamlı ayrıca, fiziksel mesafe ve hijyenin önemini bir kez daha vurgulayarak, "Maske tek başına yeterli değil" dedi. izmir-tabip-odasi-lutfi-camli

‘REHAVET YARATTI’

Maske kullanımı konusunda hayati öneme sahip uyarılar yapan İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Lütfi Çamlı şunları kaydetti: "Yeni açılım süreci olarak adlandırılan bir süreç yaşıyoruz. Burada başlatılan bu normalleşme süreci ne kadar bilimsel verilere dayanıyor, ne gibi ölçümler çerçevesinde bu kanıya varıldı, ne kadar ekonomik kaygılarla bu karar alındı bilmiyoruz. Bir takım bilgi ve verilere sahip olmamız gerekiyor. Biz Tabip Odası olarak İzmir'de kaç vaka var, kaç kişi taşıyıcı, hangi bölgelerde daha yoğun hastalık var, bu gibi bilgilere sahip değiliz. Sağlık otoriteleri bu bilgileri kamuoyu ile ya da meslek örgütleriyle paylaşmıyorlar. Bu yüzden yorum yapmak ya da getirilen önlemleri tartışmak da mümkün değil. Pandemi yönetimi kesinlikle şeffaf olmalıydı. Normalleşme denilen bu süreç Dünya Sağlık Örgütü'nün belirlediği gibi kademeli bir şekilde yapılmalı. Şehirlerin ya da bölgelerin içinde bulundukları duruma göre adım adım yapılması gerekenler var. Bazı yerlerde tedbirler daha sıkı uygulanmalı, bazı yerlerde ise tedbirler kısmen kaldırılmalı. Ama bizde bir anda neredeyse sanki hiç pandemi yaşanmamış gibi ya da geçmiş gibi bir algı yaratıldı. Ve vatandaş bundan dolayı bu süreç geçti diyerek daha rahat davranmaya başladı. Bugün sokaklara baktığımızda gerçekten ürkütücü manzaralar var. Bu rehavet bir süre sonra dramatik sonuçlara yol açabilir. Son dönemde vaka sayıları ciddi artışa geçti. Bu uyarıları daha önceden de yapmıştık ve korktuğumuz oldu. Daha pandeminin birinci dalgası bitmeden bir yükseliş başladı. Daha ikinci ya da üçüncü dalga gelmedi. Mevcut salgın ortamında yeni bir alevlenme görüyoruz. Bu serbestleşme sürecinde idari tedbirler gevşetildi, vatandaşa sorumluluklar düştü. AVM'ler, restoranlar, plajlar açılınca bireysel olarak vatandaşın sorumluluğu da arttı. Üç nokta üzerinde yoğunlaşılıyor. Fiziksel mesafe, maske kullanımı ve hijyen çok önemli. Sadece maskenin zorunlu olmasını tartışmak doğru değil, çünkü maske tek başına yeterli bir tedbir değil. Ben maske takıyorum, nasıl olsa maskem var sorun olmaz anlayışı çok yanlış bir şey."

‘TEK BAŞINA YETMEZ’

Çamlı, kontrolsüz normalleşmenin vaka sayılarında artışa yol açtığına dikkat çekerek, maske kullanımının önemine vurgu yaptı ve "Maskelerin de belli bir koruma özelliği var. Maske kullanımının yanı sıra, fiziksel mesafenin korunması ve hijyene de özellikle dikkat etmek gerekiyor. Ayrıca bu kuralların düzgün uygulanması gerek. Maske kullanımında teknik özelliklere dikkat edilmeli. Maske takılmadan önce eller yıkanmalı ve temiz elle takılmalı. Cebinizden maskeyi çıkartıp da takamazsınız. Maske sadece dış yüzeyinden dokunularak takılmalı. Üzerindeki tel bükülerek burun üzerinden yüze oturtulmalı. Burun, ağız ve çene tamamen kapatılmalı. Takıldıktan sonra da ellerinizle burun, yüz ve göze dokunmamalısınız. Bir gün içerisinde en az iki kere maske değiştirilmeli. Eğer maskeniz kirlenirse mutlaka değiştirilmeli. Örneğin öksürme, hapşırma gibi durumlarda kesinlikle değiştirmek gerekir. Maske bir bariyer önlemidir. Nefes aldıran ama partiküllerin de geçişini engelleyen bir unsurdur. Ama yüzde yüz koruyucu değildir, bu unutulmamalı. Dışarı çıktığımız anda mutlaka ve mutlaka maske takılmalıdır. Bu hem kendimiz için, hem de diğer insanlara enfeksiyon bulaştırmamak için alınması gereken bir önlemdir. Kişiler bu sorumluluklarını yerine getirmeli. Fiziksel mesafeye de dikkat edilmeli, aksi halde maske koruyuculuğu düşer. Maske çıkartıldıktan sonra kesinlikle tekrar kullanılmamalı. Yanlış takılan maskeleri sık sık görüyoruz. Burun açıkta, maske çeneye çekilmiş, ya da bileğe takılmış. Bunlar uygun kullanımlar değil. Toplum sağlığı için vatandaş üzerine düşen görevi yerine getirmeli ve dikkatli davranmalı. Unutulmamalı ki, vatandaş tek başına da sorumlu değildir. Bu noktada ülkeyi yönetenlere de büyük görevler düşmektedir. Kontrolsüz bir açılım ve bu normalleşe süreci denen algı sonrasında vaka sayılarında doğal artış yaşanıyor. Burada vatandaş maske kullanmıyor diyerek suçu vatandaşa atmak doğru değil. İdare tarafından alınan tedbirle sorgulanmalıdır" dedi. Erman Şentürk / Özel Haber