Yağmur DAŞTAN / EGE TELGRAF- AK Parti Birinci Bölge Milletvekili aday adayı İrfan Doğruca, Ege Telgraf Web TV’nin canlı yayın konuğu oldu. İlk defa milletvekili aday adayı olduğunu ve beş yıl da partinin Karabağlar İlçe Başkanlığı görevini sürdürdüğünü aktaran Doğruca, bugüne kadar yaptığı çalışmaları anlattı, ilçedeki son durumu değerlendirdi. Özellikle son günlerin tartışma konusu olan Karabağlar’daki kentsel dönüşüm üzerinden yerel yönetimleri eleştiren Doğruca, neden aday adayı olduğu sorusunu da yanıtladı. Konuşmalarına, Karabağlar özelinde değerlendirmelerde bulunarak başlayan Doğruca, “Karabağlar, İzmir’in merkezinde ve Çalıkuşu romanının yazıldığı bir ilçe. 500 bin nüfusla Buca’dan sonra ikinci büyük ilçeydik. Fakat Karabağlar’ın şöyle bir talihsizliği var; Konak’tan ayrıldığı için ilçede bir tane sinema salonu yok, yüzme havuzu yok, yüzde 60’ı kaçak yapı. Daha sonradan ilçe olmanın dezavantajı ile getirilemeyen birçok hizmet var. İlçede yüzde 65 ila 70 civarında kentsel dönüşüme ihtiyaç olan bir alan var. Bunlarla ilgili hem ilçe başkanlığı sürecinde hem de daha önceden yürüttüğüm ilçe başkan yardımcılığı sürecimde birçok girişimler yaptık. Ne yazık ki şu anda Karabağlar’da sadece günübirlik hizmetler yapılıyor; oradaki insanların daha mutlu yaşamaları için atılabilecek adımlar atılamıyor. Bunun hem yerel hem de genel sebepleri var. Genel sebep dediğim şu; kentsel dönüşüm yapılmadan sosyal dönüşüm de olmuyor. Orada dönüşüm yapacaksınız ki yeni sosyal alanlar açılacak. Onun için kentsel dönüşüm Karabağlar’ın birinci öncelikli konusu” dedi.

‘SUDAN SEBEPLERLE DAVA AÇIP İPTAL ETTİRİYORLAR’

“Bu alanlar neden dönüştürülemiyor?” sorusunu da yanıtlayan AK Partili Doğruca, “Buradaki 14 mahallenin dönüşümü bakanlıkta. Söz konusu alanlar ‘riskli alan’ ilan edildi. Bakanlık da buranın dönüşümüyle ilgili plan ve proje hazırlayıp çalışmalar yapıyor. Geri kalan yaklaşık 44 mahallelik kısmı da belediyenin yetkisinde. Burasıyla ilgili birçok defa planlar yaptık, Şehir Plancıları Odası belediyenin üzerinden kendilerine göre sudan sebepler bulup dava açıyor planları iptal ettiriyor. Planlar, 2 ila 3 kere askıya çıkmasına rağmen iptal oldu. Bu kargaşada vatandaş mağdur oldu. Biz plan yapıyoruz, belediye ‘Yeşil alan yetersiz, emsal çok’ diyor. Karabağlar’da diğer 44 mahalleye baktığınızda, bu alanda onlardan daha çok yeşil alan var. Ancak belediye başkanı burada popülist siyaset yapıyor. Burada vatandaş odaklı değil, tamamen kendi çıkarlarını düşünerek hareket ediyor. Bu planlar hayata geçer, 14 mahallede planlama olur ve imar çıkarsa dönüşüm başlarsa herhalde kendisinin siyaseten eksi alacağını düşünüyor. Ortaya koyduğu mazeretleri kendi sorumluluğunda olan alanlar içerisinde olmayan sebepleri bize burada dayatıyor. Baktığınızda Yeşilyurt’un neresinde yeşil alan var, park var? ‘Emsalde yüksek’ deniliyor; bugün bu bölgelerde herkesin ikişer, üçer kat evi var. Siz emsali düşük tutarsanız burada dönüşüm daha da zorlaşıyor. Siz, dört dairesi olan kişiye ‘Bir tane daire alacaksın’ derseniz kimse buna yanaşmaz. Planlar yapılmış olur ama dönüşmez. Belediyenin yapmış olduğu, bizim haricimizde kalan Abdi İpekçi, Peker Mahallesi, Aydın             Mahallesi, Bozyaka Mahallesi’nde belediye planlama yaptı. Başkan’a planlamayla bu işin olmadığını, planlamayı da doğru yapmak gerektiğini söylüyorum. Bu iş neticesinde burada hiçbir mahalle dönüşmedi. Örnek planlama yaptık, bu planlar neticesinde ‘Çok güzel oldu’ denilebilecek bir yer yok” ifadelerini kullandı.

“BİR TANE ALT GEÇİT YAPTINIZ MI?”

İzmir’deki CHP’li belediyelerin seçim döneminde proje açıklamadıklarını ve vatandaşın mağduriyetini dikkate almadıklarını ileri süren İrfan Doğruca, şunları aktardı: “Belediye Başkanı, 2014’te Bozyaka meydandaki yolu Uçanyol’a bağlama, İhsan Alyanak Bulvarı’ndaki otobana bağlanan yolu ve Peker Mahallesi’ndeki yolu açma sözü verdi. Biz bunu mecliste de gündeme getirdik, ‘Bu üç yeri açma sözünüz vardı’ dediğimizde, ‘Bir tane daha vardı, unuttunuz’ dedi. Yani işi bu dereceye getiriyorlar... Burada insanlar yaşanıyor hem zaman kaybı hem de gürültüye neden oluyor. İzmir geneli için söylüyorum; geldiklerinden beri bir tane alt geçit yaptınız mı? Yeşildere’ye bağlanan yerin Karayolları’nca yetkisi Büyükşehir’e verildi. Hala oraya bir çözüm bulunamıyor, oysa orada öyle bir trafik sorunu yaşanıyor ki… Bir diğer konu ise; deprem bölgesinde TOKİ konutlarının sağlamlığını herkes gördü. Karabağlar’da da 809 tane toplu konut yapılacak ve ihaleye çıktı. Hak sahipleri de belli oldu. 30 bin başvuru neticesinde 800 civarı konut kişilere çıktı ve ihalesi yapıldı. Firma yolları açtı, tık bir dava ve durdu! Geçtiğimiz haftalarda yaklaşık 500 hak sahibi Karabağlar Belediyesi’nin önünde protesto yaptı. İnsanlar ‘Ne olacak bizim bu halimiz’ diye soruyor. Yok o alan üniversite alanında kalıyormuş, belediye üniversitenin büyümesini istiyor, yok bu alanın planlaması yokmuş… TOKİ planlama olmasa dahi çıkıp konut yapabiliyor. Şehir plancıları odası yine belediyenin itirazı sonucunda dava açtı ve durdurdu. Başkan, “Karabağlar’da konut ihtiyacı yok” diyor. Ben de soruyorum, 800 kişilik konuda 30 bin kişi başvuruyorsa bunun ihtiyaç olup olmadığının sorgulanması bile abes! Karabağlar’da alan açılamadığı için insanlar oturacak daire bulamıyor. Olanlar da fahiş fiyatlarla satmaya başladılar. Olmayan şey kıymetli olmaya başladı. İnsanlardan talep var, konut yok.”

‘GEMİYİ KAZASIZ BELASIZ LİMANA ULAŞTIRDIK’

Son olarak genel seçim süreciyle ilgili de konuşan Doğruca, “Her insanın bir davası olmalı, bu değerler üzerinde çalışması lazım” dedi. “İyi ki AK Partiliyim, iyi ki Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın hedefleri doğrultusunda ilerliyorum” mesajı veren Doğruca, Nerede olursam olayım, hangi konumda olursam olayım aynı hedef doğrultusunda aynı çabayı göstereceğim. Bulunduğunuz yeri çok da fazla işgal etmemek lazım, beş yıl ilçe başkanlığı için yeterli bir süreçti. Bu süreci iyi bir şekilde atlattık ve gemiyi kazasız belasız limana ulaştırdık. Bunun neticesinde hem teşkilatımızın hem de eşimizin ve dostumuzun beklentisi olunca milletvekili aday adayı olarak Karabağlar’da yaptığımız hizmeti İzmirimiz ve Türkiye için yapmaya karar verdik. Bu işler nasip, kısmet… Emek verdik, bu teşkilatın ve İzmir’in dinamiklerini bilen birisiyim. Bütün ticari hayatımı İzmir’de kazandım. Karabağlar ve Buca’da daha çok çalıştım. Buradaki demografik yapıyı da çok iyi biliyorum. Bunun avantajları da var; ben onları bildiğim için daha rahat çalışıyorum insanlar da beni tanıdığı için çok rahat bana ulaşabiliyor. Sonuçta insanların size yaklaşmasına müsaade ederseniz onlar size problemlerini anlatır siz de çözüm noktasında bu sorunları alır yukarıya taşırsınız. Dışarıdan gelen çok kıymetli vekillerimiz de var. Allah’a şükür sahada bizi hiç yalnız bırakmıyorlar, her ihtiyacımıza koşuyorlar. Bu genel merkezimizin takdiridir ama mutlaka adaylıklar içerisinde bölgeyi, halkı bilen kişilerin de mecliste temsiliyet hakkı olması gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.