CHP Buca İlçe Kongresi heyecanı başladı. İki adaylı olması beklenen kongre Şirinyer Düğün Salonu'nda gerçekleşiyor. Salon CHP bayrakları ile süslenirken, adayların renkleri kırmızı ve mavi olarak belirlendi. Daha önceden adaylık açıklamasında bulunan Hacer Taş taraftarları kırmızı, Ali Hıdır Uludağ taraftarları mavi atkı takıyor. Salonda adayların fotoğraf ve sloganlarının yer aldığı yazılı afişler bulunuyor. Uludağ'ın fotoğrafının yer aldığı afişte "Buca'nın Birleştirici Gücü" yazısı bulunurken, Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in seçim kampanyasında kullandığı "Aşkla İzmir" sloganın olması da dikkat çekti. Hacer Taş'ın afişinde ise 'Devrimin ve Değişimin Rengi Kırmızı' sloganı yer aldı. bucada-secim-basladi-2

Yoğun katılım

Kongreye İl Başkanı Deniz Yücel, il yöneticileri, CHP İzmir Milletvekili Kani Beko ve Özcan Purçu, Güzelbahçe İlçe Başkanı Çağlayan Bilgen, Çiğli İlçe Başkanı Mert Özcan, Bayraklı İlçe eski Başkanı Cemalettin Arper, Buca Belediyesi eski Başkanı Ercan Tatı, Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç ve önceki dönem eski milletvekili Erdal Aksünger, Buca mahalle delegeleri ve partililer katıldı.

Sağduyu çağrısı

Buca İlçe Başkanının belirleneceği yarışın açılış konuşmasını yapan CHP Buca mevcut İlçe Başkanı Kasım Akdağ, "CHP’nin olağan ilçe kongresine hepiniz hoş geldiniz. Buca kongremiz ve CHP’nin bütün kongreleri, CHP’nin iktidarına ülkenin bu kadar ihtiyacı varken hepimiz için büyük bir anlam taşımaktadır. Bu kongrede hangi arkadaşımız seçimi alırsa hepimiz arkasında durarak mücadele vererek partimizi iktidara taşımak zorundayız. Onun için bu kongrede barış, kardeşlik havası içinde ülkenin sorunlarına çözüm önerilerini getirmemiz gerekiyor. Ülkeyi bu krizden kurtarmak için bu kongreler büyük bir katkı sunacak. Bu kongre salonundan çıkarken bir tek şeye ihtiyacımız var hepimizin el ele kol kola çıkmamız lazım. Sokaktaki insanların bizden beklentisi budur. Onlara Türkiye’yi yönetmeye talip olduğumuzu inandırmak zorundayız. Salonda birbirimize karşı daha sabırlı ve sağ duyulu olmak zorundayız" dedi. Divan başkanlığına CHP İzmir eski Milletvekili Ahmet Ersin her iki adayında görüş birliği ile seçildi.

'HEPİMİZİN BAŞARISI'

"Böyle heyecanlı ve inançlı bir ekiple olduğum için çok mutluyum" diyerek sözlerine başlayan İl Başkanı Deniz Yücel, "Öncelikle şunu ifade etmek istiyorum çok onurlu ve değerli bir mücadele ediyorsunuz. 31 Mart yerel seçimlerinde zor bir süreç geçirdik. Başta Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu olmaz üzere adaylarımız ve üyelerimize karşı planlı ve sistemli bir müdahaleyle karşılaştık. CHP terör örgütleriyle işbirliği yaptı denildi. Önce dönüp aynaya kendilerine bakacaklar. OSLO görüşmelerini biz yapmadık, çadır mahkemelerini biz kurmadık. Seçimlerden bir gün önce terörist elebaşının mektubunu okutan ve sonrasında televizyon kanallarında yorumlatan biz değiliz. Yargıyı, emniyeti, TSK'yı, bürokrasiyi FETÖ'ye teslim ettiler ve 15 Temmuz darbe girişimini bize yaşattılar. Bütün bunların ardından yılmadık, usanmadık ve terör örgütleriyle mücadele ettik Hak, hukuk, adalet, mutlu azınlıklar değil mutlu bir toplum mücadelesi verdik. Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 50'sini CHP'li belediyeler yönetiyor. bunda hepimizin katkısı var ama şunu da unutmamak lazım bu başarı ittifak siyasetinin başarısıdır. Geçmişte hangi partide hangi siyasi görüşte olursa olsun CHP ile aynı hassasiyeti gösteren kişilerin başarısıdır" dedi.

TEŞEKKÜR ETTİ

CHP'yi iktidara taşıyacak kadroları seçmek için çalıştıklarını söyleyen Yücel, "Bu demokratilk yarışta seçilip de gelen kongre delegelerini kutluyorum ve iradelerini sandığa yansıtan üyelerimizi tebrik ediyorum. Bugün yarışan iki arkadaşımız var. Her ikisi de birbirinden değerli ve aldıkları görevleri kendi ikbal ve hedefleri için değil partileri için yapacaklar. Bu kongrede kazanan bir aday olmayacak, kaybeden de bir aday olmayacak. Bu kongrenin tek kazananı CHP olacak. Buca'da da zor bir süreç yaşadık. Her şeye rağmen Buca'da bir başarı var. Yüzde 49.5 gibi bir oy oranıyla kazandıysak bunda emeği olan Kasım Akdağ ve yönetimine, o dönem görevde olan Sayın Levent Piriştina ve meclis üyelerimize, Sayın Erhan Kılıç'a, Buca örgütünün onurlu, şerefli değerli üyelerine teşekkür ediyoruz" dedi.

'MÜCADELEYE SÜRÜKLÜYOR'

"Bugün geldiğimiz noktada AKP taraftarı, yandaş ve havuz medyası Millet İttifakı'nı bozmak için yer arıyor" diyerek konuşmasını sürdüren Yücel, şu açıklamalarda bulundu: "Bunun tek nedeni CHP'nin gümbür gümbür iktidara yürümesi... Sınırlarımızda sınır ötesi bir operasyon var. Sırbistan ziyareti dönüşü AKP Genel Başkanı Erdoğan operasyon devam ederken 'İttifakların zenginleşmesi ve fakirleşmesi mümkündür ancak adı Millet İttifakı olan ve milletten nasibini almamış ittifakların zayıflaması ve parçalanması çok çok önemli' açıklamalarında bulunuyor. Mehmetçik vatan savunması için sınır ötesi operasyonda ancak AKP Genel Başkanı'nın derdi Millet İttifakı'nı dağıtmak. Ülkemizde 8 milyon civarında işsiz 500 bin atamayan öğretmen 1.5 milyon EYT'li var. Asgari ücret 2 bin 324 lira oldu ve utanmadan 'Jest yapacağız' diyor. Şu anda böyle bir anlayış ülkeyi yönetiyor ve AKP genel başkanının derdi Millet İttifakı'nı dağıtmak. Libya'ya asker gönderilmesi konuşuluyor. Siyaset anlayışlarına göre iç politikayı sürdürmek için bir gündem yaratmak. İşsizliği, ekonomiyi unutturmak gerekiyor. İnsanların milli ve dini duygulasrını istismar etmek. İç politika uğruna mehmetçiği ve Türkiye'yi mücadeleye sürüklüyor." Son olarak, kişisel tartışmaları, kişisel beklentileri, kavgaları, geçmişte ne yaşanırsa yaşansın bir kenara bırakmak gerektiğini ifade eden Yücel, "İnsana insan olduğu için değer veren bir anlayışta olmalıyız. Kendi çıkarları, hedefleri ve gelecekleri için bu birlikteliği ve dayanışmayı bozmak isteyenler olabilir. Onlara asla bu fırsatı vermeyeceğiz. CHP'nin iktidara yürüyüşü her şeyden daha önemli. Buca kongremiz ilçemizin ülkemize ve ilçemize hayırlı olsun" diye konuştu. chp-buca-secim-merdiven-kavgasi

MERDİVEN KAVGASI

Buca Kongresi’nde İl Başkanı Deniz Yücel konuşmasına başladığı anlarda, iki aday taraftarları arasında merdiven tartışması başlatdı. Düğün Salonu’ndaki merdivenlerde Hacer Taş’ı taraftarlarının yer almasına kızan Ali Hıdır Uludağ taraftarları arasında sözlü tartışma çıktı. Deniz Yücel konuşmasına ara vermek zorunda kaldı. Divan Başkanı Ahmer Ersin’in “Gürültü yapanı dışarı çıkaracağım’ demesi üzerine partililerle Ersin arasında sert tartışma yaşandı. Arkasından mevcut ilçe başkanı Kasım Akdağ iki tarafı sakinleştirmek için kürsüye çıktı. Yaklaşık 10 dakika konuşmasına ara vermek zorunda kalan Deniz Yücel ‘Neyin kavgasını ediyorsunuz. Neden anlaşamıyorsunuz anlamıyorum. Böyle mi yol yüreceğiz. Biz böyle mi iktidar olacağız” diyerek partilileri azarladı. kani-beko-konusma

'YOLUN SONU İKTİDAR'

Yücel'in ardından kürsüye çıkan CHP İzmir Milletvekili Kani Beko da zaman zaman partililere ‘Düzeni bozmak zorunda mısınız?’ diyerek, salondaki gürültü nedeniyle konuşmakta zorlandığını belirtti. Salonda sessizliğin sağlanamaması nedeniyle konuşmasını erken bitiren Beko, şu açıklamayı yaptı: "Kongre salonunda kesilmeyen uğultuda şunları söyledi; Sevgili mücadele arkadaşlarım. CHP’nin kalbinin attığı yer. Bucamıza hayırlı olmasını diliyorum. Bir aydan bu yana TBMM’de bütçe görüşmelerini yaptık. Her zaman olduğu gibi 1,1 trilyonluk görüşmeler sonunda RYT en büyük pastasını aldı saraya götürdü. Az önce il başkanımız da ifade etti. 500 bine yakın öğretmen atama bekliyor. Bunların yüze yakını intihar etti. 8 buçuk milyon işsiz varken, işçi ve köylenün bankalara 18 milyar borcu varken, Erdoğan bütçeden 14 milyar pay aldı. Bütçe çiftçiye, işsize, köylüye yer yok. Sarayın bütçesi olduğu için hayır dedik hayır dedik hayır dedik. Ben aslında sendikacıyım, hala siyasete alışmaya çalışıyorum. Hayatım işçi haklarını korumakla geçti. 150 bine yakın kamu çalışanı ihraç edildi. 3 bin işçi arkadaşlarımız haklarını alamadan ihraç edildi. Kahrolsun faşist diktatörlük. Yaşasın eşitlik, kardeşlik ve demokrasi. Bir tünelin içindeyiz. Yolun sonu iktidar." atila-sertel

"İktidara yürüyecek bir yarış"

Kongrelerin, CHP'de iktidara yürüyecek bir yarış olduğuna dikkati çeken CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, "Bizlere iktidar yolunu açan ve ilk seçimde iktidar olacağımızın müjdesini veren Sayın Kılıçdaroğlu’nun emeğini yadsımak mümkün değil. Beraber yürüdüğümüz hak hukuk yürüyüşünde binleri, on binleri, sonra da milyonları birleştirdi. O yürüyüşten sonra 25 gün yürüdünüz de ne oldu diyenler var. Sonucun ne olduğunu Ankara’da İstanbul’da beraber yaşadık. İstanbul’da 14 bin farkı kabul etmeyen faşist iktidar 840 bin tokadını yüzüne yedi. Şu anda AK Parti'nin içinden bir ikiz çocuk doğuyor ve AK Parti paramparça oluyor. AK Partili milletvekillileri sürekli mecliste devamsızlık yapıyor. Bu da içlerindeki çözünmeyi bize gösteriyor. İlk seçimde iktidar olacağız. Sizin oylarız ile bir adayımız Buca’yı 2 yıl yönetecek. Ali Hıdır Uludağ’ı tanırım; duruşu ile partililiği ile iyi birisidir. Hacer Taş, benim kardeşim gibidir, mücadelesini de bilirim. Bayraklı kongresinde Pınar Susmuş’un seçilmesi sırasında çok açık ve net kadınların seçilmesi ve kadın adayların siyaset yapmasından çok mutlu olduğumu söylemiştim. İlk milletvekilliğimi koyduğum bu güzel ilçede önümüzdeki seçimlerde ön seçim olmazsa Vallahi de Billahi de aday değilim. Aday olursam örgüt benim yakama yapışsın. Delege ne söylerse doğru söyler; özgür iradeli delegasyon CV ile yönetilen değil; insanın insanca emek verdiği bir seçimi sizlere emanet ediyorum” diye konuştu.

BAYIR'DAN SALON İSTEĞİ

Konuşmasına Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç'a seslenerek başlayan CHP İzmir Milletvekili Bayır da, "Zaman çok çabuk geçiyor. 9 sene önce il başkanı olarak seslendiğimde de aynı uğultu vardı. 8 sene önce belediye başkanımızdan Buca'ya yakışır bir kongre salonunu rica etmiştim. Sayın başkanımız da burada. Ben ondan Konak'ta Selahattin Akçiçek Kültür Merkezi gibi bir salon istiyorum. Buca en kalabalık ilçelerimizden biri. Buraya öyle bir salon yakışır" dedi. Sonrasında salon içinde yaşanan tartışmalara dikkat çekerek devam eden Bayır, "Ben burada divan başkanı olsam kırıcı olurdum. Ben de sizin aranızdan çıkmış, ön seçimden ikicin çıkmış, üç dönemdir milletvekilliği yaparak size layık olmaya çalışıyorum. Sizin bizden istediklerini ancak burada çözebiliriz. Salondaki kadar dışarıdada kalabalık var. Konuşan arkadaşa saygılı olmak zorundayız. 4,5 yılda 30 dan fazla ilde görevli olarak çalıştım. 37 yıldır çapa yapan bir kardeşiniz olarak CHP’yi iktidara bu kadar yakın görmemiştik. Elimizi uzatsak elma ağacından meyveyi koparacak kadar yakınız iktidara. Ancak rakibimiz yine biziz. Kenetlenmeyi unutuyoruz. Delege seçimlerinde başlayan ilçe kongrelerinde devam eden bir ayrışmaya gidiyoruz. Salonda iki renk atkı görüyorum. Mavi ve kırmızı var. Ama bu salondan tek atkıyla çıkacaksınız CHP atkısıyla. Bu salondanda CHP atkısıyla çıkmazsanız iktidar olamayız" diye konuştu.

bayirdan-salon-istegi 'GÖNLÜMDEKİ ASLANI...'

"İzmir’de 250 bin işsiz var, 100 bini üniversite mezunu. Bütün belediye çalışanlarını kapıya koysanız bile problem çözülmüyor" diyen Bayır, "İş imkanını belediye kapısında aramamalıyız. Kamu da ve özel sektörde işe sokmalıyız çocuklarımızı. Atatürkçü olduğu için mülakatlarda eleniyorlar. Evlatlarımızın yüzünü güldürmemiz lazım. Baba beni belediyeye sok dediği zaman başımız öne düşmemeli. Ama abartmamız gerekiyor iş meselesini. CHP’de delegelik iş bulmak için yapılan bir şey değildir. Çocuğuna iş bulmak için o kullanıyorsa bu CHP’lilik değildir. CHP delegesi elini vicdanına koyarak oyunu kullanır. Biz pırıl pırıl bu iki adayın da başarılı olacağına inanıyoruz. Hangisi daha başarılı olacak onun için seçim yapıyoruz. Herkesin gönlünde bir aslan yatar, benim gönlümde yatan aslanı ne Buca Belediye Başkanı ne de Büyükşehir Belediye başkanı etkileyemez. Delege sistemi insanları ayrıştırıyor. Bana göre il başkanını, belediye başkanını ve milletvekilini de bütün üyelerle seçmek gerek. 140 bin üyesi olan CHP İzmir örgütü kuruluşunda ve İzmir’in kurtuluşunda çelenk koymaya 140 kişi geliyor. Nasıl emek bu, nasıl particilik bu. CHP’li olmak zor iştir. Aç kalmak ister, uykusuz olmak ister. Ben 37 yıldır iktidar için koşuyorsan, İstanbul seçimlerinde 40 gün Silivri'de yatıyorsam, kişisel kariyer planlamamı yapmıyorum. Ben CHP iktidarında sade bir üye olayım istiyorum. Hiç bir şey olmayayım ama sokakta başım dik gezeyim. Emeğimizi aldık diyeyim. Yine söylüyorum, bu salona iki parça halinde gelmişsiniz ama tek başınıza çıkmak zorundasınız” dedi. ozcan-purcu

'BİRBİRİMİZİ SEVELİM'

"Biz iktidar oluyoruz arkadaşlar haberiniz olsun" diyen CHP İzmir Milletvekili Özcan Purçu, "Kim il başkanı, kim ilçe başkanı olacaksa olsun. Benim kendi ailem. Ben artık kim müsteşar olacak, kim milli eğitim müdürü olacak... Biz bunları planlıyoruz genel merkezde sizde planlayın. Şu an AKP'nin eli kolu bağlı. Şu anda bütçenin yüzde 50'sine yakını aldığımız borçların faizine gidiyor. Çiftçi harap bitap... Fabrikalar kapanıyor. Öğretmenler, memurlar intihar ediyor. Öğretmenler batmış. Çiftçi 135 milyar devletten alacaklı. Biz iktidara çok yakınız. Belki şu anda seçim olsa iktidarız. o yüzden sağlam duralım, sıkı duralım. Birbirimizi sevelim. Size borcunu ödeyecek CHP. Yeter ki sağlam duralım" dedi. erhan-kilic

'BİZDE BİAT OLMAZ'

Göreve gelecek isimlerin CHP'de atama yöntemiyle seçilmediğini söyleyen Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç, "CHP’de ilçe başkanını seçer il başkanını seçer ve en önemlisi genel başkanı seçer bizde atama biat olmaz. Burada ilçe başkanımızı seçeceğiz ve hep beraber el ele kol kola Buca’da girilmedik sokak bırakmayacağız" dedi. "Buca çok büyük bir ilçe, İzmir’in yükünü çekiyor ve buna rağmen Bucalı hak ettiği hizmeti alamadığını görüyoruz" diyen Kılıç, "Buna rağmen Buca Belediyesinin bütçesi gerçekten çok düşük biz iktidara geldiğimizden itibaren Buca Belediyesinin bütçesini nasıl arttırırız nasıl yükseltirizin röntgenini çektik. Buca Belediyesi artık sadece personel maaşını ödeyen bir belediye olmayacak. Buca Belediyesi en az yüzde 30 büyümeyle önümüzdeki yıl karşınıza çıkacağız. Buca belediyesi mali disiplinini sağlamış durumda. Yaklaşık 60 milyon borç ödedik… Bundan sonra Buca’yı yönetecek kadrolar sizlersiniz… İzmir’in starı Buca olacak. 5 yılda her yıl bütçeyi arttıracağız. Özellikle 500 bin kişilik bir kentte 250 bin lira bütçeyle bu işi yürütmek çok zor. Buca’nın 6 ay içerisinde trafik sorunu kalmayacak. Belki önümüzdeki iki yıllık süreçte yetişmeye bilir ama Buca’ya İzmir’in en büyük kongre ve kültür merkezini kazandıracağız" ifadelerini kullandı.

'İKİSİNİN DE EMEĞİ VAR'

Buca'ya belediyecilik yapmak için geldiği vurgusu yapan Kılıç, "Buca’yı yaşanabilir bir hale getireceğiz bundan kuşkunuz olmasın. Şu anda iki adayımız var iki adayımızda birbirinden değerli adaylar. İkisi de partimize yıllardan beri hizmet vermiş yağmur çamur demeden Buca’da CHP bayrağını hala dalgalandıra biliyorsak bunda iki adayında katkısı var. İki adayımız da birbirinde değerli. Partimizde yağmur çamur demeden katkı koymuşlar. Buca’da CHP bayrağını sallandırabiliyorsak ikisinin de emeği vardır. Kim çıkarsa çıksın kol kola gireceğiz. CHP delegesi özgürdür, iradesine ipotek koydurmaz. Ben sizlere çok güveniyorum, hepinize bu süreçte başarılar diliyorum" diye konuştu. ali-hidir-uludag

İLK KONUŞAN ULUDAĞ OLDU

Kongrede ilk konuşan aday Ali Hıdır Uludağ oldu. Konuşmasına, 'Bugün aslında tarihsel bir süreci yaşatıyorsunuz' diyerek başlayan Uludağ, "Ali Hıdır Uludağ, bu ülkenin kötü olan koşullasrında, dar boğazında Erzincan'ın bir köyünde 10 yaşında okuyacak bir okul bulamadığı için babası ve amcasına mektup yazarak İzmir'e geldi. Hem okudu hem çalıştı. Ali Hıdır Uludağ yaşamı, yoksulluğu, kimsesizliği bilen birisidir. Onlarla beraber sabahlamış birisidir. Bu adamı siyasetin öncüsü siz yaptınız. 6 bin oydan 4 bin oy vererek Buca'da ön seçimde birinci yaptınız. Buca'da birinci olmak kolay değildir. Siz yarattınız, siz var ettiniz bu adamı. Ben bundan hiç yüksünmedim onur duydum. Çünkü siz benim gibisiniz ve bu aile gerçekten benim ailem. Gözaltılarda sabaha kadar sizin yanınızdaydım, özellikle bu gençlerin yanındaydım. Mahkemelerde sizi savundum. 10'larca yüzlerce sayfalık savunmalar yaptık. CHP iradesini göstermek için siz gençlerin yanındaydım. Faşizme karşı omuz omuzayız. İster AKP seçmeni, ister MHP, ister HDP'nin isterse fikriyatı bizimle olmayan demokratik stk'lar ve kentin örgütleri. Asla bizimle değil biz de onlarla değiliz. Bunu biz yaşadık, genel seçimlerde ve yerel seçimlerde. Ben bu örgütün yanında büyüdüm. Bu örgütün terbiyesi ile Ali Hıdır Uludağ oldum. Bugün sizin yanınızdaysam sizin verdiğiniz güç ve destekle. Hepimiz biliyoruz ki kadınların hak mücadelesinde sizlerle beraberdim. Seçimlerde, bir kadın arkadaşımız ya da gençlerimiz faşistler ya da devlet tarafından tehdit edilip zor kullanıldığında sizin yanınızdaydım. Dostlarım, emek mücadelelerinde, gençlerin hak mücadelelerinde ben sizinle beraberdim. Güzel dostlarım, bizde kadın ve erkek eşittir. Bir tek amacımız insan ve hakça yaşayacak bir düzeni inşa etmektir. Diliyorum ki, benim sizin vicdanlarınızda yer bulmam, sizin bana el vermeniz benim sizinle paylaştığımdan kaynaklı. Benim kara karşım kara gözüm için değil emeğim için. Size tekrar teşekkür ediyorum. İyi ki beni siyaset içinde bugünlere getirdiniz" dedi.

'ÇOĞALACAĞIZ'

"İktidar olmak zorundayız. Sadece iktidar olmak da yetmiyor. Toplumun bütün kesimlerini kapsayan yeni bir sözleşme yani anayasa yapmak gerekiyor" diyerek sözlerini sürdüren Uludağ, "Bu iktidar laik demokratik rejimi ortadan kaldırdı. Toplumun bütün kesimlerini kutuplaştırıp ötekileştirdi. Biz buna izin vermeyeceğiz. Sadece siyaseten ben değil belediye başkanımız ve büyükşehir belediye başkanımızla yapacağız Ben, kendini laik demokratik değerlerine adamış bir insan olarak yanınızdayım. Bu yolda partinin rehberliğinde inanın ki sizlerle beraber hep yürüdüm ve bundan sonra da birlikte yürüyeceğim. Diyeceksiniz ki, yüzde 40'larda 50'lerde olan oy oranınız yüzde 80'lere çıkmadan nasıl milletvekili çıkarak Cumhurbaşkanlığını alacaksınız. Var edilmiş cumhuriyet değerlerini yeniden inşa edilmek için hakça, insanca, toplumun bütün kesimlerinin içinde olduğu bir anayasal düzen için birlikte çalışmalıyız. Bir kişi azaldığınızda daha çok üzerimize gelecekler ama biz azalmayacak, çoğalacağız" ifadelerini kullandı. Bireysel olarak hiçbir şey talep etmediğini belirten Uludağ, şu açıklamaları yaptı: "Bireysel olarak hiçbir şey talep etmiyorum. Hukuk için olan kamunun partinin yanında olacağımı söyledim. İşçinin gözünün içine baka baka ben işçiye dava açamam dedim.Şimdi o kardeşlerim bana hep sahip çıktı. Ben onların hep yanında oldum, onlar da benim yanımda oldu. Belediye başkanına rağmen o otoyolu 300 kişi kesti. Dün nasıl emek mücadelesinde yanınızda olduysam yarın da sizinle beraber kol kola omuz omuza yürüyeceğim. İnanın ki, faşizm değil insanlığın ortak değerleri kazanacak, CHP kazanacak. 47 mahalleli bütün delege arkadaşlarımı saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Onlara gittiğimde, "Biz faşizme karşı başarılı olmak zorundayız. Bunu CHP'nin ortak aklıyla oluşacak o güzel örgüt yapacak" dedim. Size bir gün hizmet verdiysem bu hakkım size helal olsun. Zira, hiç kimsesi olmayan arkasında siyasi rant ve güç olmayan Ali Hıdır Uludağ, Buca'da birinci İzmir'de 6'ncı oldu. Bu sizin iradeniz ve vicdanınızdır. Buna saygı duyuyorum."

'O HALK ELİNİZDEN TUTAR'

Sözleri zaman zaman sloganlarla kesilen Uludağ, "CHP iktidara inanılmaz derecede yakın. O kadar sevinçli ve mutluyum ki sizin gibi bir ailem var. Bu ailemin genel merkezinin vizyonu Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nun vizyonuyla ilerledik. Her ne kadar referandumda başarılı olamadıysak, yine Cumhurbaşkanlığı'nda elimizden alındıysa da bu halk uyandı ve gerçeği gördü, 'CHP bizim için çözüm olacak' dedi. Bu ülkede hep beraber yaşayacağız İnsanca yaşayabilmenin tek ve temel koşulu laik demokratik bir anayasal düzendir. Aynı zamanda insanın insanca yaşayabileceği bir ekonomik düzendir. CHP bu anayasal düzeni kurmaya, inşa etmeye hazırdır. Biz partimiz ve solun rehberliğinde halkla buluştuğumuzda onlara siz bizim canımızsınız dediğimizde emin olun ki elimizden tutacaklardır. Bunu İstanbul'da gördük. Sizlerle beraber bunu hep birlikte başardık. Emin olun, CHP'nin değerleri, solun değerleriyle halka çıktığımızda o halk size el uzattığında, sizinle sokaklarda yürüttüğünde, o halk ezildiğinde, gözaltılarda eğer yanındaysanız, Gezi'de yanındaysanız o halk sizin elinizden tutar" diye konuştu.

TAŞ: MAKAM HEVESİYLE ÇIKMADIM

"Geliyor, Hacer Başkan geliyor" sloganlarıyla sahneye çıkan Hacer Taş da, "Kırmızı atkılılar, mavi atkılılar hepinize şükranlarımı sunuyorum" diyerek partilileri selamladı. Konuşmasının başında Uludağ gibi kendisinin de şahsını tanıtacağını söyleyen Taş, "Hacer Taş, barikatların altında gözaltına alınıp şiddet gören bir emekçidir. Açlık grevlerine, Ankara yürüyüşlerine gitmiş bir emekçidir. Gözaltına alınan Hacer Taş, savunan Ali Hıdır arkadaşımdır" diyen Taş, "Asla yalnız yürümeyeceğimn. Verdiğim emek mücadelesinde aldığım yaralar ve bereberlerden, gördüğü zarardan dolayı çocuk sahibi olamamış ama yüzlerce kadın ve çocuğa sahip çıkmış onlara yol haritası çizmelerinde destek olmuştur. Hayat mücadelesinde bir çocuk sahibi olamamış, akşam eve geldiğinde 'Anne benim için bir şey yapsın' diyecek bir çocuğun özlemiyle yaşamıştır. Bütün sevgisini partideki çocuklara vererek kendi kalbini soğutmuştur. Hepimiz göğsümüzde yaptığımız işlerin madalyasını taşıyoruz. Ben de göğsümde hayat madalyamı taşıyorum. 2 yıldır il sekreterliği yapıyorum. İstanbul seçimlerine gidemedim çünkü ben burada İstanbullu seçmeni bulup araçlarını ayarlayıp oy kullanmalarını sağlayan kişiydim. Hacer Taş, işçi kızı işçidir. Bununla da onur ve gurur duymuştur. Bugün bu seçimin sonucunu ne olursa olsun bir yıl önce kaybettiğim işçi babama armağan edeceğim" dedi. Hala bir arada olmayı beceremedikleri eleştirileriyle sözlerini sürdüren Taş, "Oysa zafer kazanan ordular kendi içinde savaşmayan ordulardır. Yol yürüdüğüm, barikatlar kurduğum birlikte sloganlar attığım aynı lokmayı paylaştığım kardeşlerimden ve son nefesime kadar yanımda ayırmayacağım yoldaşlarımdan daha değerli ve kıymetli ne olabilir ki? Kavgama, geçmişime, mücadeleme yakışmayan cümleler kurmayı da sevmiyorum. Çok bedeller ödendi, biz daha bunun neresindeyiz ki? Bir makam koltuğuna oturmak ya da yazılan resmi yazıların altına imza atma hevesiyle çıkmadım. Makamı kullanıp protokollerde yer alma derdindeyse hiç değilim. Benim bir kavgam var. Bizim bir olma, Buca'da söylenmeye başlayacak barış türküleriyle Türkiye'de ses getirmeye, yollara meydanlara hakim olma derdimiz var. Bu ülkeye Cumhuriyet'e, CHP'ye ve örgütümüze borcumuz var. Benim alacağım yok, bu örgüte borcum var. Bucamız, İzmir'in kültür başkenti. 17 yıllık diktatörce yönetimden kurtuluş ve özgürlük için bizlere umut bağlamış bir halkımız var. Görevden kaçmam, sorumluluk alma ve isyan ateşimizi yakma sebebimiz bu halkımızdır. Kul hakkı yeme yarışında değiliz, CHP iktidarı için savaşanlarız. Bizler Mustafa Kemal düşmanlarını bu topraklardan söküp atma yarışındayız" ifadelerini kullandı. Buca'dan yanacak ve CHP mücadelesinin yeni ateşine kor olmanızı istiyorum. Buca'da yaşayan herkesin acısına ortak, derdine çare olurken omuz vermenizi ve ilçemizde yeniden harekete geçirecek örgütlü yapıya baş vermenizi istiyorum. Ben bugün kendimi sizlere emanet ediyorum. Bende kendimi sizin vicdanınıza emanet ediyorum. Emeğimi, yoldaşlığımı emanet ediyorum, sahip çıkın. Sizlerin istekleri, sözleri başımın tacı yolumun ışığı olacak. Dostluğunuz hep yanımızda olacak" diye konuştu.   Yağmur GÜLÜ