Berna Sever / EGE TELGRAF- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Birinci Bölge Milletvekili aday adayı Musa Çam, ön seçim, içerisinde bulunduğumuz seçim süreci ve Kemal Kılıcdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. 24, 25 ve 26’ncı dönemde milletvekili olarak Meclis’te çalışan ve ara verdiği beş yıllık süreçle ilgili konuşan Çam, “2015 yılında partimiz bir ön seçim gerçekleştirdi. Yapılan ön seçimde 28 bin oy geçerli oldu, 16 bin 841 oy ile bu seçimde birinci oldum. 2018 yılında kendi ismimi ön seçim listesinde göremedim. Neden listelerde olmadığımı sorunca da cevap alamadım. O süreci geride bıraktık. Şimdi yeni bir dönem var önümüzde. Bu durumda partimde bir suç yok, partimde karar veren arkadaşlarımızın eksiklikleri ve hataları var. Bu sebeple partime küsemem. Bu beş sene içinde kanaviçe örer gibi seçime çalıştım. Bunu tekrar milletvekili olmak için değil, böyle olması gerektiği için yaptım” dedi.

‘GENEL MERKEZ İÇİN DE ZOR BİR DURUM’

Çam, milletvekilliği aday adayı seçim sürecinde, bir süredir ön seçim yapılmadığını belirtti. Bu seçimlerin partilerin ve adayların hayatını kolaylaştırdığını aktaran Musa Çam, ön seçimlerle ilgili şu ifadeleri kullandı: “CHP tüzüğünde yazar bu: ön seçim esastır. Tüm üyelerin katılımıyla gerçekleşir. Ön seçimler bir siyasi partinin olmazsa olmazı olmalı. Halk açısından ben partinize oy veriyorum ve parti içinde ‘şu’ kişiyi tercih ediyorum anlamına gelir. CHP’nin İzmir’de 193 aday adayı var ve bu kadro içerisinden 7-8 kişi seçilecek. Genel merkez için de zor bir durum bu. Ön seçimler bu kadronun nasıl belirleneceğine de yardımcı. Bu haksızlıkların, adaletsizliklerin çözümü net: demokrasilerde çözüm sandıktır.”

chpli-cam-kanavice-orer-gibi-secime-calistim

“BU TÜRKİYE’DE NE OLACAK SEÇİMİ!”

Seçmeni yakından gözlemleme şansı bulduğunu da belirten Çam, gözlemlerini paylaştı. “Gördüğüm tabloya göre seçmen bu gidişattan memnun değil özellikle de tek adam rejiminden” mesajı veren Çam, “Tek kişinin her şeye karar vermesi ve parlamentonun devre dışı bırakılması nedeniyle seçmen de bunun farkında. Bu sitemin doğru bir sistem olmadığını görüyor ve değişmesi gerektiğine karar veriyorlar. 14 Mayıs’ta bu sistem değişecek; sadece kimin Cumhurbaşkanı olacağı, kimin milletvekili olacağı değil, bu aynı zamanda ‘Türkiye ne olacak?’ seçimi olacağı için vatandaşlarımız buna göre karar vereceklerdir” dedi.

‘KILIÇDAROĞLU ÇOK FEDAKAR DAVRANDI’

Millet İttifakı’nın mimarının Kemal Kılıçdaroğlu olduğunu vurgulayan Musa Çam, aynı zamanda adaylık hakkının da Kılıçdaroğlu’nda olduğunu belirtti. Konuyla ilgili, “Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu, önceki seçimlerde çok fedakar davrandı. 2019 yerel seçimlerinden sonra, ittifakımız büyüdü. Kendisi bu süreci de çok iyi yönetti. Bu masanın toplanması zordu fakat genel başkanımız büyük bir özveriyle çalıştı. Ziyaret ettiğimiz her bölgede seçmenimiz genel başkanımızı 13’üncü Cumhurbaşkanı olarak benimsemiş durumda. Devlet tecrübesi, devleti uzun yıllardır tanıyor olması da büyük bir avantaj. Son 10 yıl içerisinde devletin kurumları işlevsizleşti. Deprem faciasında bunu tecrübe ettik” diye konuştu. Toplumun örselenmiş kesimlerinin kullanacağı oyun belirleyici olacağını aynı zamanda da birçok gencin ilk defa oy kullanacağını hatırlatan Çam, “Bu seçinin kaderini; gençlerimiz, kadınlarımız ve emeğiyle geçinen halk belirleyecek. Türkiye’nin tapusu tek bir kişiye verilemez. Bu kime verilirse verilsin yanlıştır. Bu sebeple bu seçim çok önemli, özellikle kadınlar ve gençler bu durumdan memnun değil. Gençlerimizin ülkemizi terk etmek için yoğun pasaport kuyruklarındalar. Gençler bu ülkede bir gelecek göremedikleri ve gelecek kaygısı yaşadıkları için bu ülkeden gitmek istiyorlar. Bu ülkenin yetiştirdiği çocukların, bu ülkeden kaçmak istiyor olmaları acı bir durumdur. Gereken cevabın sandıkta verileceğini düşünüyorum” dedi. Seçim güvenliğinin önemine de parmak basan Musa Çam, “Bir seçimi oy verenler değil sayanlar kazanır.  Oy verdikten sonra o sandığa ne olduğunu bilmediğiniz zaman sonuçları da bilemezsiniz” açıklamalarında bulundu.