Yağmur Daştan- EGE TELGRAF- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, Ege Telgraf Web TV’nin canlı yayın konuğu oldu. Politize programında gündeme ilişkin soruları yanıtlayan CHP'li vekil Sındır, deprem bölgesinde yaşanan son durumu ve bundan sonraki süreçte atılması gereken adımları değerlendirdi. Sındır, İzmir için de dikkatleri çekecek açıklamalarda bulundu. ‘YAZIKLAR OLSUN!’ Türkiye’nin acı afetin yaralarını sarmak için mücadele ettiğini söyleyen Sındır, süreç içinde yaşanan eksikliklere dikkati çekti. “Kağıt üzerinde her şey iyi, güzel ama alana gittiğinde yaşanan birçok sorun var” sözleriyle açıklamalarda bulunan Sındır,“Bütün bu olaylar kum saati gibi düşünün. Yardımlar geliyor ama bazen kum saatinin dar olan kısmında sıkışıp kalıyor. Özellikle AFAD’ın o kum saatinin dar olan kısmını genişletmesi lazım. Hızlı bir şekilde ihtiyaç sahiplerine o yardımlar ulaştırılmalı. Bunun başarılabilmesi için de liyakatlı yöneticilerin görev başında olması gerek. Hem kurumsal yapının hem liyakata dayalı yönetimin güçlendirilmesi; TBMM Deprem Araştırma Komisyonu’nun hazırladığı rapor gibi bilimsel verilere dikkat edilmesi gerekiyor. Çeşitli kurum, kuruluş ve üniversitelerin deprem gerçeği ile ilgili hazırladığı birçok rapor var. Tüm bu yaşananlar, yapılan hazırlıklar göz önündeyken biz hala koordinasyon sorunundan bahsediyorsak,hala çadır bulamıyorsak yazıklar olsun!” çıkışında bulundu. chpli-sindir-uyardi-gida-arzinda-krizle-karsi-karsiya ‘KATKISI YÜZDE 20’ Gaziantep, Kahramanmaraş, Hatay, Malatya... Afet, Türkiye’nin tarım merkezlerini tam kalbinden vurdu. Konuyla ilgili de açıklamalarda bulunan CHP’li Sındır, “Tabii ki insan hayatı öncelikli konumuz ama bölgede yaşayan hayvanlar da var; orada bir yaşam bir ekosistem var. Bu ekosistemi bütünüyle değerlendirilmesi lazım. İnsan o ekosistemin bir parçası ve unsuruysa ekosistemin göreceği zarar yine onu etkiler. Afetten zarar gören 10 ilin Türkiye’deki toplam tarım alanı içerisindeki payı yüzde 14,5 ila 15 oranında. Bu 10 ilin ülkedeki toplam bitkisel üretimine katkısı yüzde 20 civarında; yani bizim bitkisel üretimimizin 5’te 1’i burada üretiliyor. Bu 10 ildeki büyükbaş hayvan varlığı, ülke toplamının yüzde 12’si. Küçükbaş hayvan varlığı da yüzde 16,3’ünü kapsıyor. Bu deprem sonrasında ne yazık ki hayvanların büyük bir kısmı yıkılan ağırlarda telef oldu. Bölgenin toplam tarımsal gayrisayfi milli hasılası yüzde 15,1. Tarım dışında yine bu iller, ülkenin gayrisayfi yurt içi hasılasının 9,1’ini teşkil ediyor. Kısacası bölge ülke için önemli bir ekonomik alan. Bu deprem ne yaptı? Tarım alanlarında ekim ve dikim yapılmışsa onlar duruyor fakat narenciye bahçelerindeki limonu toplayacak ne işçi kaldı ne makine ne de ruh hali kaldı... Dolayısıyla önümüzdeki günlerde ülkenin narenciye alanında ciddi bir arz sorunu yaşanabilir. Hayvanların yem sorunu var, üretici yem bulamıyor. Özellikle de tarımsal alandaki işletmeler faaliyetleri durdurabiliyor. Enerji yok, sulama yapılamıyor. Özellikle üretimin girdileri dışındaki temel sermaye yok olmuş halde. Üreticinin makineye, girdiye, suya, tohuma ihtiyacı var. Şu anda insanlar bunların hiçbirine erişemez durumda. Biraz önce de söyledik, ülkenin bitkisel üretiminin önemli bir kısmı buradan karşılanıyor. Verim yarıya yarıya düşse dahi ülke çapında yüzde 10 civarında ciddi bir kayıp yaşanacaktır” dedi. ‘TEŞVİK EDİLEBİLİR’ Devletin bu konuda acil önlem alması gerektiğine de dikkati çeken Sındır, “Ne yazık ki alınan önlem kredi borçlarının ertelenmesi... Bu yetmez. Onlara yeni sermaye yatırımı için kredi desteği sunmanız, gübre ve su ihtiyacını karşılayacak önlemler almanız lazım. Enerjisini bir an evvel sağlamalısınız ki sulama yapılabilsin. Tarım makineleri konusunda traktör ve makine arzında bölgedeki düşüş nedeniyle ortak makine kullanımını teşvik edebilirsiniz. Bir an önce yine bölgeye traktör ve tarım makineleri için finansman desteği sunulmalı. Bu konuda alınması gereken önlem çok... Eğer bir an önce önlem alınmazsa Türkiye, gıda arzında büyük bir kriz ile karşı karşıya kalabilir” diye konuştu.