Millet İttifakı’nın adayları Limontepe’den seslendi: “SANA SÖZ!”

Yağmur Daştan / EGE TELGRAF- Türkiye 14 Mayıs’ta gerçekleştirilecek olan cumhurbaşkanlığı ve 28’inci dönem milletvekili seçimine hazırlanıyor; siyasi partiler de çalışmalarını sürdürüyor. Seçim sürecine hazırlanan Millet İttifakı, İzmir’de de aday tanıtım çalışmalarına devam ediyor. Karabağlar’ın Limontepe semtinde Limontepe Pazaryeri’nde gerçekleşen aday tanıtım töreninde her iki bölgedeki adaylar vatandaş ile buluştu. Törene, CHP İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) İzmir İl Başkanı Egemen Pamukçu, Gelecek Partisi İzmir İl Başkanı Onur Sivaslı, Demokrat Parti İzmir İl Başkanı Serdar Faralyalı, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Adayları Yüksel Taşkın ve Gökçe Gökçen, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, milletvekilleri, ilçe belediye başkanları, ilçe başkanları, il ve ilçe yönetimleri, siyasi partilerin kadın ve gençlik kolları da katıldı.

“ÇANKAYA KÖŞKÜ NEYİNİZE YETMEDİ!”

Törenin açılış konuşmasını yapan CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, “Sizler saraylara layıksınız ama tarih boyunca saraylar hiç halka hizmet etmemiş. Bizim gözümüz hiçbir zaman saraylarda olmayacak. Bizden, yani halktan yana olanların sarayı hiçbir zaman olmayacak. Biz cumhuriyeti Ankara Keçiören’de Meteoroloji Genel Müdürlüğü binasında iki odalı kömür sobalı binada kurduk. Ancak onlar kendi aileleri, beşli çeteleri için 1100 odalık saray yaptılar, yetmedi Ahlat’ta kışlık saray yaptılar. Onlar büyük bir doğa katliamı yaptırıp Marmaris’te yazlık saray yaptırdılar, sizlerin parasıyla yaptırdılar. ‘Ey milletim, sizler için saray yaptırdık’ dediler, aranızdan biri o sarayda kaldı mı, kalmadı. Koca otluk koyunda yüzmemize izin vermiyorlar, Allah’ın koyunda yüzmemize izin vermiyorlar. Koca Atatürk’e İnönü’ye yeten Çankaya Köşkü neyinize yetmedi! Ama az kaldı, bu sarayları onların elinden alıp halkın eline vermeye sadece 25 gün kaldı. Önce Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu Cumhurbaşkanı yaparak Çankaya Köşkü’ne göndermeye az kaldı” dedi.

“TÜM TOPLUMU KUCAKLAMAYA ÇIKTIK”

“Soğanı 30 lira yapanlara inat Limontepe Pazaryeri’ndeyiz” sözleriyle açıklamalarını sürdüren Aslanoğlu, iktidarın temsilcilerinin aday tanıtım toplantılarını ve iftar buluşmalarını otelde yapmalarını eleştirdi. Aslanoğlu, şu açıklamalarda bulundu: “Saray olmada yaşayamayanlar dün iftarını 5 yıldızlı otelde açtılar. Millet İttifakı ise Halil İbrahim sofrasını Konak Meydanı’nda kurdu, onlarla bizim aramızda kocaman fark var. Onlar adaylarını 5 yıldızlı otelde tanıttı biz Limontepe’de tanıtıyoruz, onlarla aramızda kocaman fark var. Birkaç gündür, bayrak, vatan, Atatürk bizim kırmızı çizgimizdir diyorlar. 21 yıldır Atatürk’ün adını ağzına almayanlar kalkmış bize Atatürkçülük dersi veriyor. Sınırı kevgire çevirenler, herkesin elini kolunu sallayarak geçmesine izin verenler bize bayrak dersi veriyor. İmralı’dan mektup bekleyenler bize bayrak dersi vermeye kalkıyor, bu laflar size çok büyük gelir, çok büyük. Kürdü, Türkü, Lazı, Çerkezi, Alevisi, Sünnisi kaldırın bayraklarınızı! Bizler Kürt, Türk, Alevi, Sünni ayırmadan kimsenin vicdanına karışmadan kul ile Allah arasına girmeden, herkesi kucaklayacağız, bütün Türkiye’yi kucaklayacağız. Bizler ilk önce altı parti yan yana geldik, kucaklaştık ve Millet İttifakı’nı kurduk. Şimdi tüm toplumu kucaklamaya çıktık. Sırt sırta verip Türkiye’yi Avrupa’ya örnek yapacağız. Savurganlığa söz vereceğiz, israf olmayacak. Kamuda israfa son vereceğiz. İsrafı önleme saraydan başlayacak. Cumhurbaşkanlığı Çankaya Köşkü’ne taşınacak. 16 uçaklı bir cumhurbaşkanı olmayacak. Cumhurbaşkanı yaşayış tarzı olarak herkese örnek olacak. Kimse unutmasın, kişiler, partiler geçicidir, devlet bakidir! Genel Başkanımız’ın söylediği gibi sana söz yine baharlar gelecek!”

“ASIL BAYRAMI 15 MAYIS’TA KUTLAYACAĞIZ”

Aslanoğlu’nun ardından kürsüye İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer çıktı. Soyer’in kürsüye çıkmasıyla çevrede oturan vatandaş havai fişek patlattı. Bunun üzerine Başkan Soyer, “Asıl o 15 Mayıs sabahı var ya asıl bayramı o zaman kutlayacağız!” dedi. Soyer, “100 yıl önce atalarımız çok zor koşullarda, işgal altında 3.5 yıl kalmış umudun bittiği, yoksulluğun cehaletin diz boyu olduğu topraklarda cumhuriyeti ilan etmişler. Cumhuriyet ile beraber bu topraklarda yaşayan herkesin hayatı iyileşmiş, tam bağımsız bir ülke kurulmuş. Bu topraklarda insanlar kardeşçe el ele yaşamış. Sonra hırsızdan, haramilerden yana olan iktidarlar yaşamış bu topraklar. Halkın iktidarın halktan yana olması için demokrasiye ihtiyaç var. Demokrasi demek şeffaflık demek, hukukun üstünlüğü demek, hesap verilebilirlik demek. Onun için o 100 yıl önce cumhuriyeti kuran kuşak bizim için nasıl kıymetliyse göreceksiniz tarih 2023 kuşağını yazacak. Gençler! Sizsiniz! Cumhuriyetin ikinci yüzyılında halktan yana haktan yana iktidarı kuracak olan sizsiniz. Halktan yana haktan yana, alın terinden, üretimden, akıldan, vicdandan yana bir iktidar kurulabilir. Bu topraklar üzerinde yaşayan herkesin karnını doyurması mümkün. Demokrasi olmadığında bu refah sadece bir zümrenin ekmeğini büyütüyor. Halk, işsizlikle, yoksullukla mücadele etmek zorunda kalıyor. Kardeşlerim, bu bir kader değil. Bunu değiştirmek mümkün. 15 Mayıs sabahı halktan yana haktan yana bir iktidar kurmaya var mısınız? Çok az kaldı, ben de size söz veriyorum: Çok daha fazla çalışmaya, bana güvenen kimsenin başını önüne eğdirmeyeceğim canla başla, aşkla çalışmaya devam edeceğim. Göreceksiniz, iktidarın belediyesi olduğumuzda kimse önümüzü kesemeyecek, önce Limontepe’nin yüzünü güldüreceğiz” dedi.

MİLLETVEKİLİ ADAYLARI TEK TEK KONUŞTU

Başkan Soyer’in ardından sözü milletvekili adayları aldı. İlk konuşmayı yapan CHP’li Yüksel Taşkın, “Benim 10 aylık bir bebeğim var. Çocuğum ve çocuklarımız Türkiye’de yaşasın istiyorum. Türkiye’den gitmesinler. Bu topraklarda özgürlük ve refah içinde yaşasınlar. Ben, kendi çocuğuma dahi nasıl yaşayacağını söylemeyeyim. Hiçbir lider çocuklarımızı, bizi azarlamasın. Ben bu yüzden CHP’de siyaset yaptığım için kendimi çok şanslı hissediyorum. Ben mağdurlar için mücadele edenlerdenim, binlerce mağdur yarattılar. Millet İttifakı matematik partisi değildir. Bu bilinçle CHP Millet İttifakı’nın inşasında çok büyük destekler verdi, biz biliyoruz ki gerektiğinde bir adım geriye adım atanlar gerektiğinde ileriye büyük sıçrarlar. Bülent Ecevit KPSS sistemini, işsizlik sigortasını getiren kişidir. Onun izinden giden Genel Başkanımız Aile Destekleri sigortasını getirecek, mülakatları kaldıracak kişidir” ifadelerini kullandı. “Ben örgütün sevdası” sözleriyle açıklamalarına başlayan CHP’li Sevda Erdan Kılıç, “Bugün burada yoksul bir ailenin kızı olarak karşınızda bulunuyorsam bunu Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’e borçluyuz. 100 yıl önce bir Kemal geldi, şimdi önünüzde Sevdalar, Ednanlar var. Şimdi 100 yıl sonra bir Kemal geldi, nice Ayşeler, Fatmalar burada olacak. Biz bu seçimde karanlığı karşı savaşanları savunacak, İstanbul Sözleşmesi’ni savunacağız. Yolumuz açık olsun” dedi.

“BİZİM ORTAK BİR MÜCADELEMİZ VAR”

“Bizi muhafazakar, sosyal demokrat olarak kendini tanıtmayan, tarihte bu kadar geniş kapsamlı bir araya gelmemiş partiler, biz niye bir araya geldik?” sorusunu yönelterek açıklamalarına başlayan CHP’li Murat Bakan, “Bizim bir araya gelmemizin bir nedeni var. Bu ortak değerler insanların, uygarlığın üzerine inşa edildiği değerler. Biz adalet için, hukukun üstünlüğü, düşünce özgürlüğü için bir araya geldik. Burada Saadet Partili, Gelecek Partili, DEVA Partili, Demokrat Partili arkadaşım, hepimizin bir ortak mücadelesi var. Biz soldan bir bakış açısıyla milleti yükselterek değil; milliyetçilik polis, asker öldüğünde arkasından gözyaşı dökmek değil, onlar yaşarken haklarını savunmak. Ben bir astsubay çocuğuyum, onun meslektaşlarına duyduğum saygıyla TBMM’de tüm esnafı, çiftçiyi savunduğum gibi onların da hakkını savunuyorum” diye konuştu. Limontepe’ye geldiğinde hep heyecanlandığını söyleyen Ednan Arslan, “Ben sizden biriyim. Anadolu’nun ücra bir köyü olan, doğduğu kent İzmir’de yaşayan ve iyi ki İzmirliyim diyen biriyim. Size baktığımda annemi, babamı, kardeşlerimi görüyorum. Gençlik kollarında görev yapmış, bugünlere gelmiş bir kardeşinizim. Başta Ulu Önder Atatürk’e ‘Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir’ dediği için teşekkür ediyorum. İlk defa 5 milyon genç arkadaşımız oy kullanacak ve kullandığınız bu oyla antidemokratik bir rejimi demokratik oylarla sandığa gömeceksiniz. Bugünlerde ekranlara çıkmış, sadece görevi muhalefete muhalefet etmek olan ‘Kemal Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı adayı olmasın’ diyenlere asla oy vermeyin! Bir oy Kılıçdaroğlu’na, bir oy CHP’ye” dedi.

“BAHAR MI YOKSA KARA KIŞ MI?”

“Millet İttifakı olarak bir araya geldik, ben de bu mozaikte DEVA Partisi’ni temsil ediyorum” diyen Seda Kaya Ösen, “14 Mayıs’ta listelerin, adayların yarıştığı bir seçime değil adeta bir referanduma gidiyoruz. Ortak akıl mı, tek akıl mı? Zenginlik mi, yoksa sonsuz fakirlik mi? Sevgi mi, öfke mi? Bahar mı yoksa kara kış mı?” sorusunu yöneltti. “Demokrasinin insana insan olmanın hazzını tattırdığını söyleyen Haydar Altıntaş, “Bugün ülkemizin demokrasisi arızalı ve hasarlıdır. Bütün temennim 14 Mayıs akşamı Türkiye’de herkesin ele ele gönül gönüle vererek bu arızalı demokrasiyi arızalarından kurtaracak bir sistemle sandıktan Millet İttifakı’nın çıkmasını istiyorum” dedi. CHP’li Devrim Barış Çelik, “Biz CHP’liler CHP’nin logosu ve ismi altında bütün milletimizin temsilciyiz. Unutmayalım bu seçim CHP logosuyla bütün Millet İttifakı’nın temsil edilecek. Biz burada milletvekili değil, geleceğimizi seçeceğiz” diye konuştu.

‘OTURARAK SEÇİM KAZANILMAZ”

“Biz çocukları okutuyoruz, onlar yurtdışına kaçmak zorunda kalıyor” sözleriyle açıklamalarda bulunan milletvekili adayı Sefer İpekli, “Artık kimse bize KHK’lerle koyun eti yiyeceksiniz, bunu yiyeceksiniz demeyecek. Bizim 25 gün zamanımız kaldı, oturarak seçim kazanılmaz. 25 günde tüm CHP, tüm İzmirliler herkes kapı kapı dolaşacak. Çalışmadan hiçbir şey kazanılmaz. İnşallah 15 Mayıs’ta İzmir’in dağlarında çiçekler açacak, hep birlikte iktidar olacağız” dedi. Akademisyen ve sağlık çalışanı olduğunu belirten vekil adayı Prof. Dr. Şahbal Aras, “Çocuklar, gençler çok büyük zorluklarla karşı karşıya. Onların daha güzel bir dünyada en güzel sağlık hizmetlerine erişim, en güzel eğitim koşullarında yaşayabilmeleri için buradayız. Umarım, 14 Mayıs akşamı bunun sevincini hep birlikte yaşar, daha güzel günlerde hep birlikte yaşarız” açıklamalarında bulundu. Üç kuşak İzmirli bir ailenin cumhuriyet kadını olduğunu söyleyen Gülden Atabay, “Ben ekonomistim. Bir kadın olarak meclise girdiğimde Türkiye’deki bütün kadınların ortak hissiyatını Meclis’e taşımak için elimden geldiğince mücadele edeceğim” diye konuştu.

“TAPULARI VERMEK İÇİN GELİYORUZ”

Kürsüye gelen CHP’li aday Fulya Alçay, “Bugün sizlere ufak bir tarihten bahsedip bir tarih yazacak seviyeyi size anlatmak istiyorum. Bilinen 6 asırlık İzmirliliğimle size selam veriyorum, bu genç kadına siz de selam verin” dedi. “Bizlere işlediğimiz toprağın ektiğimiz ürünün tarlasını Atatürk 100 yıl önce Cumhuriyet devrimleriyle verdi. Limontepe çevresinde İzmirli hemşerilerimizin pek çok derdi var. Özellikle yerel yönetimlerle çözemeyeceğimiz, tapularını alamadıkları, haklarını alamadıkları tapuları vermek için geliyoruz. Bu güzel gelecekte gençlerin hakkını aldığı gibi, kadınların hakkını aldığı gibi İzmirliler de Limontepeliler de hakkını alacak” ifadelerini kullandı. Mehmet Şahin Fırat, “Ekonomimizi bozan uzun adamdan bahsetmek istiyorum. Yıl 2020, Mart ayı. Pandemi başladı. Pandemide kendi esnafını, halkını yalnız bırakan, bir maskeyi dahi dağıtmayı beceremeyen, yaşadığımız depremde halkına parmak sallayan, not alan bu iktidar bize çok acı bir hikaye yazdı. 14 Mayıs’ta Cumhurbaşkanı Adayımız Kemal Kılıçdaroğlu’nu cumhurbaşkanı yapacağız” dedi. Referandum hatırlatmasıyla vatandaşa seslenen milletvekili adayı Birgül Değirmenci, “Genel Başkanımız hak, hukuk, adalet diyerek 450 kilometre yürüdü. Kadınlar, çocuklar, emekliler, emekçiler, yaşlılar, engelliler destek verdi. Şu anda da Türkiye’de birlikteliği sağlamaya çalışıyoruz. Bu nedenle şu anda ucube dediğimiz sistem nedeniyle deprem bölgesine zamanında müdahale yapılmadı. O nedenle bu ucube sistemi ortadan kaldırıp demokrasi, eşitlik, kardeşlikten yana bir sistem için aday oldum. Hak, hukuk adalet mücadelesine var mısınız!” diye konuştu.

İKİNCİ BÖLGE ADAYLARI DA SAHNEYE ÇIKTI

“Karşınıza bugün 31 yaşında milletvekili adayı olarak bulunuyorum” sözleriyle açıklamalarına başlayan Gökçe Gökçen, “Çok değerli genç arkadaşlarım gibi CHP’nin gençlik kollarında yetişmiş, devlet okullarında okumuş bir arkadaşınız olan Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ve devrimlerine büyük saygı duyuyorum. Ben 11 yaşındayken bir kişi başa geldi, bugün hala aynı kişi bu ülkeyi yönetiyor. Türkiye’de artık benim arkadaşlarım hayal kuramıyor, bu ülkede artık kadınlar ikinci sınıf vatandaş hissediyor. Bu düzeni değiştireceğiz ve bizden alınıp beşli çetelere verilen bu kaynakları halkla paylaştığımız düzeni kuracağız” dedi.

‘BENİ VEKİL YAPTIĞINIZ İÇİN ÜZÜLMEYECEKSİNİZ!’

Milletvekili adayı Rıfat Nalbantoğlu da şu ifadeleri kullandı: “Siz o kadar güçlü sözler verdiniz ki, ben de size bir başka sözü vermek zorunluluğu hissediyorum. Yıllardır sizlerle CHP’de farklı kademelerde çalıştık, partimiz bize böyle bir görev verdi. Önümüzde Sayın Genel Başkanımız’ı 13’ncü cumhurbaşkanı yapmak ve parlamentoda, Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçilmesini sağlama görevimiz var. Bu görevin yerine getirilmesi hususunda elimden gelen tüm çabayı göstereceğime söz veriyorum. İnşallah parlamentoda sağladığımız bu çoğunlukta sizlerin vekili olarak görev yapacağım. Söz veriyorum, beni vekil yaptığınız için asla üzülmeyeceksiniz. Sizleri temsil ettiğimi bir gün dahi unutmayacağım, söz veriyorum.” “Türkiye’nin şu anda çok büyük kriz içinde olduğunu söyleyen Rahmi Aşkın Türeli, “Türkiye büyük bir buhran içinde. Cumhuriyet tarihinin en büyük buhranını yaşıyoruz, bunlar çözülecek işler, biz bunları çözeriz. İşsizliğin yükseldiği, yoksulluğun derinleştiği bir ortamda yaşıyoruz. Türkiye’nin kaynaklarını yanlış kullanıyorlar. Demokrasilerde en büyük kavram bütçe hakkıdır, Bu, vatandaşın verdiği vergilerin nereye kullanıldığını bilme hakkıdır. Yerinde kullanılması, fabrikaların kurulması, çiftçinin, emeklinin daha iyi yaşam koşullarında yaşamasıdır. Biz bunu yapacağız ve hesap vereceğiz. Programımız var, vizyonumuzla, stratejilerimizle, kadrolarımızla Türkiye’yi yönetmeye talibiz” diye konuştu.

SINDIR VE BAYIR’A DA SÖZ VERDİ!

CHP’li vekil ve yeni dönem milletvekili adayı Mahir Polat, “Biz bir yola çıktık, adalet yürüyüşü. Onun son 25 gününü omuz omuza yürüyoruz. Burada Kamil Hocam (CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır), Tacettin vekilim (CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır) var; onlara ve sizlere söz veriyoruz, iktidarın vekili olacağız. Hepinize söz veriyoruz, durmayacağız, çalışacağız” dedi. Anavatan Partisi’nin son il başkanı ve yeni dönem vekil adayı Salih Uzun, “Lise çağlarından beri siyasetin içinde bir kardeşiniz olarak merkez sağın iki partisinde görev yapmış bir kardeşiniz olarak bu mücadelede sizlerle birlikteyim. Bize ‘Birleştiniz de ne oldu?’ diyorlar. Biz de diyoruz ki, bunu soranlar gelsinler Limontepe Pazaryeri’ni görsünler. Küçük bir tanıtım toplantısının nasıl mitinge döndüğünü görsünler. Bunu görmezlerse, 14 Mayıs’ta görecekler” ifadelerini kullandı.

“COME TO LİMONTEPE” ANISI!

“Kemal Kılıçdaroğlu’nu 13’üncü cumhurbaşkanı yapmaya hazır mısınız?” sorusuyla konuşmasına başlayan Deniz Yücel, şunları aktardı: “Bu ülkeyi Mustafa Kemal Atatürk’ün bize gösterdiği gibi liyakat ve adaletle yöneteceğiz. Bu ülkeyi 21 yıldır tek bir parti yönetiyor. Ayrıştırarak, insanlarımızı birbirine düşmanlaştırarak yönetiyorlar. Her geçen gün daha da yoksullaşıyoruz ama bu bizim kaderimiz değil. 14 Mayıs’ta yepyeni bir Türkiye’ye uyanacağız. Ülkemize demokrasiyi ve adaleti getireceğiz. Bu ülkede daha müreffeh şekilde yaşayabiliriz. Bu ülkenin geçmişi, tarihi, insan kaynakları çok zengin. Yeter ki bu ülkeyi yönetenler halktan yana tavır alsınlar, bu zenginlikleri halkla paylaşsınlar.” Geçen seçimde yaşadığı bir anıyı da aktaran Yücel, “Seçim bitti, telefonuma ‘Come to Limontepe’ diye mesajlar geldi. Araştırdık, Nurdan Karakartal çıktı, ‘Limontepe’ye gel’ dediler. Buraya geldik. ‘Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer’i de burada görmek istiyoruz’ dediler. Tunç Başkan bir hafta geçmeden geldi. Limontepe’de dayanışmayı gördük, bizim ihtiyacımız olan şey dayanışmadır. Düzgün insanlar, adaletli insanlar birbirini bulduklarını kaybetmeyecekler, dayanışacaklar” dedi. Gelecek Partili Milletvekili Adayı Mustafa Bilici, “Kılıçdaroğlu’na toplumun bütün renklerini bir araya getirdiği için teşekkür ediyoruz. Sadece 25 gün kaldı, rehavete kapılmadan sadece bu işi de örgütlere, teşkilata bırakmadan, hane hane dolaşıp bütün kapıları dolaşıp 14 Mayıs’a kadar haklı davamızı anlatmaya devam edelim. Biz inanıyoruz ki 15 Mayıs sabahı Türkiye halkı demokrasiyle yeni güne ulaşacaktır” açıklamalarında bulundu. “Artık 21 yıllık baskı iktidarının sonuna geliyoruz” diyen Esin Doğan Metin, “Bizler cinsiyetçi ve gerici söylemleriyle 6284 Sayılı Yasa’ya el uzatılarak mağdur edilen kadınlar ve çocuklar için geliyoruz. Ötekileştirilen gençler için geliyoruz. Emeklerimizin ve alın terinin karşılığını alamayan emekçimiz, mahsulü tarlada kalan çiftçimiz, kepenk kapatan esnafımız için geliyoruz. Size söz, haklının hakkını aldığı, yoksulluğun olmadığı, kadınların gençlerin özgürce yaşadığı, devlet kadrolarının liyakat ile inşa edildiği günler için geliyoruz” dedi.

“SOKAKLARIN MİLLETVEKİLİ OLMAK İSTİYORUM”

Milletvekili adayı Hacer Foggo da şunları söyledi: “Ben horlananların, aşağılananların, ezilenlerin görülmeyen kadınların, çocukların adayıyım. Hiçbir çocuk yatağa aç girmesin diye buradayım. Çocukların gözlerine baktığımda utanmayacak bir milletvekili olmak istiyorum, bu sokaklardan çıkmayan bir milletvekili olmak istiyorum. Sokakların milletvekili olmak istiyorum.” “Cumhuriyet tarihimizin en kritik seçimini yaşayacağız” vurgusu yapan Altan İnanç, “Otoyoldan sonraki son çıkış! Bu seçim ülkemizin kader seçimidir, var olma seçimidir. Umutla var olma seçimimizdir. Bu seçim, çocukların, kadınların kendi eliyle geleceğini yazacağı seçimdir. Partim beni milletvekili adayı olarak seçti ama sorumluluğumu iki kat artıran şey Millet İttifakı’nın adayı olmamdır. Ben size baharı müjdelemek istiyorum, baharın kardeşlik, çocuklarımızın geleceği olduğunu müjdelemek istiyorum” dedi.

“HEPİMİZ AÇLIKTA, YOKSULLUKTA, ACIDA EŞİTLENDİK”

Bir çevre mühendisi olarak yıllarca ülkede eşitliği ve adaleti savunduğunu hatırlatan Helil İnay Kınay, “Sadece insanın değil, karıncanın, tarladaki zeytinin geleceğini savundum. Bunu, kadınlar için çocuklar için hepimizin hakkı için savundum. 21 yıldır iktidarda emeğimizin nasıl eksiltildiğini, gençlerden yana, kadınlardan yana bakmayanların hayatı nasıl enkaz altında bıraktığını gördük. Yıllarca eşitliği, adaleti, özgürlüğü savunurken bu 21 yıldır iktidar bizi açlıkta, yoksullukta, acıda eşitlendik. Hepimiz açız, yoksuluz, acıyız. Millet İttifakı olarak acıyı, açlığı, yoksulluğu yok etmek için birleştik” açıklamalarında bulundu. Milletvekili Adayı Ayten Gülsever, “14 Mayıs’ta demokrasi devrimini şenlendirecek, bu devrimi birlikte gerçekleştireceğiz. Devlette liyakatlı kadrolara ihtiyacımız var” dedi. CHP İzmir Kadın Kolları MYK üyesi ve İzmir Milletvekili Adayı Nurşen Balcı, şunları aktardı: “Sizin içinizden biriyim, sizlerle olmaktan her zaman gurur duydum. Cumhuriyetin ikinci yüzyılına girdiğimiz dönemde bizler Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ilkeleri doğrultusunda ülkeyi yönetmek için yola çıktık. Bir şey değişecek, her şey değişecek.” Son olarak milletvekili adayı Burak Kotan da “Hayallerini, emeklerini çaldılar. Birçok genç kardeşimiz ailelerini, vatanlarını bırakıp yurtdışına göçtü. Biliyorum çok yorulduk, çok sıkıldık. Tünelin sonundaki ışık görüldü. 26 yaşındaki genç bir kardeşiniz olarak burada olmam gençlerin teminatıdır. Biz gençler çok sıkıntı çektik, zorlandık. İnanıyorum ki 14 Mayıs’ta bu sıkıntılar bitecek" diye konuştu.