A.BUĞRA TOKMAKOĞLU / KEŞFETSEK Avrupa, Türk vatandaşının yurt dışında en çok seyahat ettiği destinasyonlar arasında. Tur paketleri ve bireysel organizasyonlarla Avrupa’nın farklı şehirlerini keşfedenlerin sayısı her yıl artıyor. Vize engeli ve bürokratik engellere rağmen birçok Türk vatandaşı Avrupa ülkeleri ve şehirlerini rotalarına ekliyor. Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) üye ülkelerde koruma altına alınan doğal ve kültürel miras bölgeleri seyahate ilgi duyan kesimlerin yurt dışı seyahatlerinde alternatif rotaları arasında. Pandemi döneminde artan bireysel seyahat alışkanlıkları nedeniyle uçak bileti satın alan ve kendi rotasını oluşturup seyahat eden kişiler UNESCO Kültür ve Doğa Mirası’nın izini takip ediyor. UNESCO DURAKLARI Sagrada Familia, Barcelona, İspanya: Antoni Gaudi, İspanya’nın en ünlü mimarlarından biri ve hepsi UNESCO tarafından önemli miras alanları olarak listelenen Sagrada Familia, Casa Batllo ve Park Güell gibi eserlerin arkasındaki kişi. Barcelona’da bulunan Sagrada Familia, 1882’den beri yapım aşamasında ne zaman tamamlanacağı belirsizliğini koruyor. Macaristan Parlamentosu ve Buda Kalesi, Macaristan: Bir zamanlar Tuna’nın iki yanında üç farklı şehir vardı. Buda ve Óbuda batıda, Peşte Tuna’nın doğusundaydı. Bu üç şehir Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun yeni başkenti Budapeşte olarak 1873 yılında birleştirildi. Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de 1904’te tamamlanan yeni meclis binası, Gotik ve Rönesans mimarisini birleştiriyor ve Budapeşte’deki en yüksek ikinci bina sayılıyor. Vatikan şehri, Vatikan: Dünyanın en kutsal yerlerinden biri olan Vatikan, bir dizi şaşırtıcı dini anıt ve mimari harikadan oluşuyor. Aziz Peter’in mezarının bulunduğu St. Peter Bazilikası, ilk olarak MÖ 4. yüzyılda inşa edildi. 16. yüzyılda yeniden inşa edilen bazilika, freskler, mermer heykeller ve Vatikan’ın her köşesinde bulunan diğer birçok karmaşık detay, onu Hıristiyanlık dünyasının kalbine doğru büyüleyici bir yolculuk haline getiriyor. Atina, Yunanistan: Yunanistan‘da Atina kentine bakan bir tepenin üzerinde yer alan Akropolis ve bitişik anıtlar, MÖ 5. yüzyılda eski Yunanlar tarafından yaptırılmış. Bugün bu tarihi medeniyetin önemli mirasının sembolleri: Demokrasi, felsefe ve düşünce özgürlüğü. Atina’ya Yunan adaları üzerinden feribot ve uçakla da gidiliyor. Türkiye’den en kolay ulaşılabilen noktalardan biri olması Atina’ya olan ilgiyi artıyor. Brugge, Belçika: “Kuzey’in Venedik’i” olarak adlandırılan Brugge, mükemmel Gotik mimarisi ve şehrin içinden geçen karmaşık kanal sistemi ile Belçika’nın turizm cenneti. Brugge, Geç Orta Çağ ve Rönesans boyunca, Jan van Eyck ve Hans Memling gibi büyük sanatçılara ev sahipliği yapan önemli bir kültür ve sanat merkezi idi. Belçika’ya ziyaret amacıyla giden birçok seyahat sever Brüksel’den 2 saatlik tren yolculuğu ile ulaşabilen Brugge’u da rotalarına ekliyor. Valletta, Malta: Malta adasındaki iki büyük Akdeniz limanı arasında yer alan Valletta şehri, Malta Kuşatması’ndan sonra 16. yüzyılda kuruldu. Aziz John Şövalyeleri, Rönesans ideallerinin bir düzenlemesi olarak kent düzenini tasarladı ve bugün toplamda 320 adet olan orijinal bina ve anıtlar hala bozulmamış durumda.