Tarihi MÖ 5 binlere kadar uzanan Edremit, ilk çağlarda yöredeki en önemli yerleşim birimi olarak, Adramut, Adramyttion, Landramytti, Edremittin gibi isimlerle anılmış. İlçenin, Lidya, Pers ve Roma hâkimiyetine girişinin ardından Karesi Beyliği´nin gemilerine liman olup Osmanlı döneminde tersanelere ev sahipliği yaptığı biliniyor. Kurtuluş Savaşı’nda ise Kuvay-i Milliye hareketlerinin başladığı ilk yörelerden biri olan Edremit’in Yunan işgalinden kurtuluş tarihi 9 Eylül 1922. GEZİLECEK YERLER İster tertemiz plajlarına uzanıp berrak denizinde serinleyin, ister doğanın kucağında bol oksijenli huzuru deneyimleyin; isterseniz de müzelerini, tarihi eserlerini ve antik kentlerini gezin. Adeta yeryüzüne inmiş bir cennet olan Edremit’e gelmek için birçok sebep var. Edremit gezilecek yerlerin en başında şüphesiz Kaz Dağı Milli Parkı geliyor. Derin vadi ve kanyonların oluşturduğu yapı, bitki örtüsünün çeşitliliği ve fauna zenginliği ile eşsiz bir güzellik. Tespit edilen 800 bitki türünün 77’si yalnızca Türkiye’de, 29’u ise yalnızca Kaz Dağlarında bulunuyor. Truva Atı’nın yapıldığı Kazdağı Göknarı da bu özel 29 türden biri. Doğal yaşam alanları ve bol oksijeniyle yürüyüş, dağcılık, jeep-safari ve off-road gibi acık hava sporlarının merkezi haline gelen Kaz Dağları aynı zamanda Biga Yarımadası’nın en yüksek dağı. Tarihin ilk güzellik yarışmasına ev sahipliği yapan ve mitolojide İda Dağı olarak anılan Kaz Dağı, Zeus’un Troia Savaşı’nı yönettiği yer olarak da biliniyor. Kaz Dağları Milli Park alanında görmeniz gereken yerlerden bir diğeri ise Darıdere Tabiat Parkı. İsviçre Alplerinden sonra dünyanın en yüksek oksijen oranına sahip ikinci yeri olan park, Edremit Körfezi’nin güneyinde yer alıyor. Doğa ve denizin el ele verdiği bu büyüleyici yerde poyraz ve vadi melteminin yüzünüzdeki tatlı esintisini hissediyor, buraya özgü köknar kozalağı çayını ve çam reçelini tadabiliyorsunuz. Kaz Dağlarının en yüksek tepesi olan Sarıkız Tepesi’ne araç vasıtası ile çıkılabiliyor. Yalnızca zirveye çıktığınızda değil, tırmanışın her adımında izlediğiniz manzaraya doyamıyorsunuz. 1776 metre yüksekliğindeki tepe adını mesellerden alıyor. Kaz Dağı’nda yerleşik Türkmen söylencelerinden, İran’a kadar uzanan bir İslami halk hikâyesi ve inanışı aynı zamanda Sarıkız. Ağustos ayında yolunuz buraya düşerse, her yıl düzenlenen Sarıkız Şenlikleri’ne katılmadan ayrılmayın. Son yıllarda yerli ve yabancı turistlerin ilgiyle takip ettiği bir şenlik halini alan etkinlikte, köylülerin lezzetli ellerinden keşkek, pilav, nohut yiyebilir yöreye özgü şerbetler içebilirsiniz. Zirve güzergâhında bulunan, kuş cıvıltıları ve ruhunuzu dinlendiren su sesleri eşliğinde gezebileceğiniz Sütüven Şelalesi ve Hasan Boğuldu Göleti tam bir doğa harikası… Bu büyülü alanda Ege insanının güler yüzüyle karşılanabilir, zeytinyağı, çam ve çiçek balı da alabilirsiniz. Buzul çağında meydana gelen ve dünyada ender rastlanan bir coğrafi yapı olan Kaz Avlusu, Kaz Dağı’nın zirveler düzlüğünden başlayarak, Karataş Tepesi ve Türkmen Yaylası da denen Kartal Çimenini de içerisine alan bir yapı. Yer yer 2 metreyi bulan genişliğiyle yıkılmış duvar hissi veren, 1 kilometre çapında dairesel taş yığını görünümünde oldukça ilginç bir oluşum. Yine mitoslara konu olan bu yapı, Sarıkız ile de ilişkilendirilmiş. Yerleşik halk tarafından mahsule zarar gelmesini engellediğine inanılıyor. Altınoluk’taki Şahinderesi Kanyonu, zorlu bir parkur olmasına karşın, gezginlerin ve bu atmosferi deneyimlemek isteyenlerin uğrak noktası. Kanyonda bulunan Şahin Kalesi, Antandros halkı tarafından İslam ordularından korunmak için yapılmış. Sarp ve ulaşımın güç olduğu bir bölgede bulunmasından dolayı yapının büyük kısmı ayakta kalmış. Çevresinde, o zamanki yerleşime ait kalıntılar bulunuyor. Edremit’in şifalı kaplıcaları sağlık turizmi kapsamında oldukça misafir çekiyor. Derman, Güre ve Entur Kaplıcalarının etrafında pek çok tesis bulunuyor. Bol mineralli suların hastalıklara iyi geldiği görüşü hâkim. Edremit Körfezi, antik olarak Troas, Misya ve Aiolis bölgelerinin kesişiminde, 13-14 milyon zeytin ağacıyla Edremit’in en özel yerlerinden biri. Asya Kıtasının en batı ucu olan Baba Burnu aynı zamanda Edremit Körfezinin de başlangıcı. Altınoluk ise körfezin kuzeyinde, Edremit’e 24 kilometre uzaklıkta, zeytinlikler içerisinde şirin mi şirin bir tatil beldesi. Kaz Dağı’nın güneyindeki konumu ve mavi bayraklı plajlarıyla Edremit’in yaz turizmi en önemli merkezi olma özelliğini Akçay ile paylaşıyor. Edremit’e 8 km mesafede bulunan Akçay, İstanbul'a yakın olması nedeniyle Türkiye'nin ilk turizm beldelerinden biri olarak gösteriliyor. Akçay 90’larda “su beldesi” olarak da anılmaya başlanmış. Fışkıran tatlı, buz gibi suları ve artezyenleri ile ünlü Akçay’ın merkezini, uzun kıyı kordonunu pek çok çeşmeyle birlikte Sarıkız Heykeli süslüyor. Adını rock festivali ile duyuran ve Akçay’dan bir dere ile ayrılan Zeytinli’de de çok sayıda plaj bulunuyor. Yaz aylarında oldukça hareketlenen Edremit'in gece hayatı çeşitli konserler ve etkinliklerle renkleniyor. Edremit’in gezilip görülecek yerleri yalnızca doğa ve yaz turizmiyle sınırlı değil. 1200’lü yıllarda Selçuklu Komutanı Yusuf Sinan tarafından yaptıran Kurşunlu Cami, 6 sütunlu, 5 kubbeli, tamamı kesme taşlardan yapılmış, geniş kubbeli bir mimari örneği. Ziyaret etmek isteyenler için, Yusuf Sinan türbesinin caminin yanında olduğunu belirtelim. Eşref Rumi Camisi ise Osmanlı zamanında inşa edilmiş. Günümüzde zeytinyağı fabrikası olarak kullanılan bir tarihi doku da Ayazma Kilisesi. Adını Ortodokslar tarafından “kutsal su” anlamına gelen Ayazma kelimesinden almış. Evliyazade İhsan Beyler Konağı, Altınoluk'ta bulunan bir sivil mimari örneği, Kültür Bakanlığı tarafından restore edilen yapının ileride müze olarak kullanılması düşünülüyor. Akçay’a 6 km mesafedeki Pınarbaşı, 800 yıllık çınar ağacının bulunduğu ve Akçay’a 3 km mesafedeki Çağlayan, Hanlar, Mıhlı Çay ve Subaşı serin suları ve gür ormanlarıyla Edremit’in başlıca mesire yerleri. Güre Gelinçamı ise Sarıkız Festival etkinliklerinin bir bölümüne ev sahipliği yapıyor. Tahta Kuşlar Etnografya Müzesi, Edremit’e 17, Akçay’a 5 kilometre mesafede, Türkiye’nin ilk özel etnografya müzesi olma özelliğini taşıyor. Ayrıca müzeye bağlı olarak ilk kez bir köyde kurulan sanat galerisi konumunda. Orta Asya’dan Anadolu’ya göç eden Türk boylarının kültür varlıkları sergileniyor. Edremit’in diğer müzesi ise, A. Sıdıka Erke Edremit Etnografya Müzesi. Burada ise Kuvayı Milliye dönemi ile 18. ve 19. yüzyıl dönemi Edremit’ini yansıtan geleneksel eşyalar bulunuyor. Nadide doğası, tertemiz plajları ve zengin kültürüyle sımsıcak Ege ilçesi Edremit, keyifli bir yolculuk ve bol keşif için güzel bir rota. Uçak bileti alarak ulaşım rahatlığı da düşünüldüğünde Edremit daha da cazip hale geliyor. NASIL GİDİLİR? Edremit Körfez Havalimanı’na İstanbul, Ankara ve Tokat’tan direkt uçuş gerçekleştiriliyor. Özellikle yaz döneminde yer bulmanın zorlaştığı Edremit yolculuğu için aylar öncesinden rezervasyon yaptırmak gerekebiliyor. Edremit İstanbul’a 480 kilometre uzaklıkta yer alıyor. İstanbul-Bursa karayolu ile Tekirdağ-Çanakkale karayolu üzerinden kara ulaşımı ya da Bandırma feribotu ile deniz ulaşımı kullanılabiliyor. İzmir’den ise toplam 215 kilometre mesafedeki Edremit’e ulaşım kolay. Aliağa’dan Dikili yönüne devam edildiğinde Ayvalık’tan 40 kilometre sonra Edremit’e varılıyor. Ankara’ya 623 kilometre uzaklıkta yer alan Edremit’e ulaşım kara ve tren yolu ile mümkün. Bursa’dan Balıkesir’e, Balıkesir’den de yaklaşık 1 saat içerisinde Edremit’e ulaşılıyor. Balıkesir trenini tercih ederseniz 9-10 saat içerisinde gara inip buradan otogara, oradan da saat başı kalkan Edremit araçlarına binebilirsiniz. A. BUĞRA TOKMAKOĞLU / ÖZEL HABER