Korona virüs (Kovid-19) sürecinde gelir kaybı yaşayan milyonlarca kişinin uykularını kaçıran neden; dükkanlardan evlere günü gelen kira ödemelerinin nasıl yapılacağı oluyor. Kira ödemelerini yapamaması nedeniyle mülk sahipleriyle sorun yaşayan, dışarı atılma tehdidi ile karşılaşan, borçları biriken vatandaşların bu süreçte yasal olarak haklarını arayabileceği pek çok durum var. Avukat Efe Demirciefe, olağanüstü koşullarda vatandaşların yasalar tarafından korunduğunu söyledi.

‘HAZİRANA KADAR YASAK’

Avukat Efe Demirciefe, salgın sürecinde vatandaşların haklarının korunması için yasal düzenlemeler yapıldığını hatırlatarak, 1 Mart ile 30 Haziran 2020 tarihleri arasında kiracıların ödeme yapamaması durumunda mülkten çıkarılmasının yasaklandığını aktardı. Demirciefe şunları söyledi; “Yeni çıkan 7226 sayılı Yasa ile 1 Mart 2020’den 30 Haziran 2020’ye kadar işyeri kiralarında, kiracıların kiralarını ödeyememesi sebebiyle, mülk sahibinin kira kontratını sona erdiremeyeceği açıkça belirtilmiş durumda. Ayrıca tahliye davası açma yolu da aynı yasayla kapatıldı. Ancak bu yasa paketi evleri kapsamıyor. Konut kiralarında ise ‘mücbir sebep’ varlığı ispatlanması gerekiyor. Eğer mücbir sebep ispatlanabilirse 7226 sayılı Yasa işyerlerine verdiği bu hakkı konutlarda da tanıyor. Yani kiralık konutta oturanlardan işini kaybeden, ücretsiz izne ayrılmak zorunda kalan ve benzeri nedenlerle kirasını ödeyemeyecek duruma gelmiş kişilerin, aylık ödemelerini yapamamaları durumunda da sözleşmenin iptali hakkı ortadan kalkıyor.”

‘ÜRETİCİ DE KORUNUYOR’

Avukat Demirciefe, ayrıca yasaların ziraat ile uğraşan vatandaşları ayrıca savunduğunu belirterek, Türk Borçlar Kanunu’nun 363. Maddesi’ne dayanarak tarımsal taşınmazlarda kiracı olan vatandaşların kira bedelinin indirilmesini talep etme haklarının bulunduğunu vurguladı. ‘Olağanüstü durumlarda kira bedelinden indirim’ başlığı altındaki 363. Madde’yi açıklayan Avukat, “Bağcılık, meyvecilik, büyük ölçüde sebzecilik ve hayvancılık yapmak suretiyle ürün elde edilen, tarım yapmak için kullanılan taşınmazlar, tarımsal (zirai) taşınmaz olarak kabul ediliyor. Bu noktada salgının tarımsal faaliyetleri etkilemesi halinde ve bunun neden- sonuç ilişkisi çerçevesinde ortaya koyulmasıyla tarımsal faaliyette bulunan kiracılar, kira bedellerinin indirilmesini ve hatta gerekirse o yıl hiç kira bedeli ödenmemesini hakimden talep edebilir” dedi. Demirciefe, her ne kadar tahliye davası açılmasının ortadan kalkması ve kira kontratının iptal edilememesi durumları mevcut olsa da bu durum kiracıların kira bedellerini ödemeyecekleri anlamına gelmediğini aktardı. Demirciefe, “Kiracıların kira borçları bu tarihlerde devam edecektir ve ev veya dükkan sahibi olan kiraya verenler birikmiş kira alacaklarını icra kanalıyla isteyebileceklerdir” diye konuştu. Utkucan Akkaş / Özel Haber