Hamile kadınların zararlı yiyecek ve içeceklerden uzak durmaları tavsiye ederiz. Bazı besinler nadiren tüketilmesi gerektiği gibi bazı besinlerin de hiç tüketilmemesi gerekir. CIVA İÇERİĞİ YÜKSEK BALIKLAR Cıva son derece zehirli bir elementtir. Bilinen güvenli bir maruz kalma dozu bulunmamaktadır. Yüksek miktarlarda alımı sinir sistemine, bağışıklık sistemine ve böbreklere toksik etkisi bulunabilmektedir. Özellikle çocuklarda da ciddi gelişimsel sorunlara neden olabilmektedir. Kirli sularda daha fazla miktarda bulunmaktadır. Bu yüzden denizlerde bulanabilmektedir. Özellikler büyük denizlerde yaşayan büyük deniz balıklarında yüksek miktarda civa birikebilmektedir. Bu nedenle, gebe kadınlara yüksek miktarda cıva içeriğine sahip balıkların tüketimini önermiyoruz. Yüksek cıva içeriğine sahip balıklar:
  • Köpekbalığı
  • Kılıçbalığı
  • Kral uskumru
  • Ton balığı cıva içeriği yüksek olarak bulunmaktadır.
Hamilelik sırasında düşük cıva içerikli balık tüketmek oldukça sağlıklıdır ve bu balıkları haftada en az 2 defa tüketmek gerekmektedir. Bebek için çok önemli olan omega-3 yağ asitlerinde yağlı balıklarda yüksek miktarda bulunmaktadır. AZ PİŞMİŞ VEYA ÇİĞ BALIKLAR Çiğ balıklar, özellikle kabuklu deniz ürünleri çeşitli enfeksiyonlara neden olabilmektedir. Bunlar Vibrio, Salmonella ve Listeria gibi viral, bakteriyel veya parazit kaynaklı enfeksiyonlara yol açabilmektedirler. Bazı enfeksiyonlar sadece anneyi etkileyip kişiyi zayıf düşürebilmektedir. Ancak bazı enfeksiyonlar ise bebeğe ciddi sorunlara yol açabilmektedir. Özellikle hamile kadınlar Listeria enfeksiyonlarına duyarlıdır. Bu bakteriler toprakta ve kirlenmiş sularda veya bitkilerde bulunabilmektedir. Çiğ balıkların tüketilmesi ile veya sigara içerken vücuda alınabilmektedir. Listeria, bireyde herhangi bir hastalık belirtisi göstermese bile plasentadan doğmamış bir bebeğe geçerek erken doğum, düşük doğum, ölü doğum ve diğer ciddi sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. Hamile kadınların çiğ balık ve kabuklu deniz hayvanlarından kaçınmaları tavsiye edilmektedir. AZ PİŞMİŞ, ÇİĞ VEYA İŞLENMİŞ ET Az pişmiş veya çiğ et tüketimi E. coli, Listeria ve Salmonella dahil olmak üzere birçok bakteriden veya parazitten kaynaklanan enfeksiyon riskini artırmaktadır. Bakteriler, doğmamış bebeğin sağlığını tehdit edip ölü doğum veya mental retardasyon, körlük ve epilepsi dahil olmak üzere ağır nörolojik hastalıkların riskini artırabilmektedir. Hamburger eti, kıyma, domuz eti ve kümes hayvanları dahil olmak üzere birçok etin asla çiğ veya az pişmiş tüketilmemesi gerekmektedir. Sosisli sandviçler, şarküteri ürünlerinin de çiğ tüketilmemesi gerekmektedir. Bu tür etlere, işleme veya depolama sırasında çeşitli bakteriler bulaşmış olabilmektedir. Çiğ tüketildiği takdir de enfeksiyonlara yol açarak anne ve bebek sağlığını tehdit etmektedir. Hamile bireylerin etleri pişirerek veya ısıtarak tüketmesi önerilmektedir. ÇİĞ YUMURTA Çiğ yumurta Salmonella ile kontamine olabilmektedir. Salmonella enfeksiyonlarının semptomları genellikle sadece anne tarafından görülmekte ve ateş, bulantı, kusma, mide krampları ve ishale yol açabilmektedir. Bununla birlikte, nadir durumlarda enfeksiyon, rahimde kramplara yol açarak erken doğum veya ölü doğuma neden olabilmektedir. Yaygın olarak çiğ yumurta içeren besinler:
  • Hafifçe çırpılmış yumurta
  • Haşlanmış yumurta
  • Hollandez sosu
  • Ev yapımı mayonez
  • Salata sosları
  • Ev yapımı dondurma
Hamile bireyler, her zaman yumurtaları iyice pişirmelidir ve pastörize yumurta kullanmalıdırlar. ORGAN ETLERİ Organ etleri, B12, A vitamini, bakır gibi bileşenlerin iyi bir kaynağıdır. Ancak hamile bireylerde çok fazla tüketimi önerilmemektedir. Özellikle A vitamininden zengin besinlerin fazla tüketimi toksik etki yaratabilmektedir. A vitamini toksisitesinin yanı sıra doğum kusurlarına ve karaciğer toksisitesine yol açabilecek anormal derecede yüksek bakır seviyelerine de neden olabilmektedir. KAFEİN Kafein dünyada en çok kullanılan psikoaktif maddedir. Kahve, çay, meşrubat ve kakaoda zengin kaynaklarındandır. Hamile kadınlara genellikle kafein alımını günde 200 mg'dan az veya 2–3 fincan kahve ile sınırlandırmaları tavsiye edilmektedir. Kafein çok hızlı emilerek kolayca plasenta ve fetüse geçebilmektedir. Fetüsün ve plasentanın kafeini metabolize etmek için gerekli enzimlere sahip olmadıkları için yüksek seviyeler oluşabilmektedir. Yapılan araştırmalara göre hamilelik sırasında yüksek kafein alımının fetal büyümeyi kısıtladığı ve doğum sırasında düşük doğum ağırlığı riskini artırdığı gözlemlenmiştir. Aynı zamanda yüksek kafein alımının düşük doğum ağırlığı, daha yüksek bebek ölüm riski ve bebeğin erişkinlik çağında tip 2 diyabet ve kalp hastalığı gibi riskler ile ilişkili olabileceği düşünülmektedir. ÇİĞ FİLİZ Turp ve mung fasulyesi filizi Salmonella gibi vücuda zararlı olan bakteriler ile kontamine olabilmektedir. Tohumların filizlenmeye başlaması için gerekli olan nemli ortam bu tür bakteriler için ideal bir ortamdır. Bu nedenle çiğ olarak tüketilmesi önerilmemektedir. Pişirilerek tüketilebilinmektedir. YIKANMAMIŞ BESİNLER Yıkanmamış veya soyulmamış meyve ve sebzelerin yüzeyi çeşitli bakteri ve parazitlerle kontamine olabilmektedir. Bunlar, topraktan elde edilebilen Toxoplasma, E. coli, Salmonella ve Listeriayı içerebilmektedir. Kontaminasyon, üretim, hasat, işleme, depolama, nakliye veya perakende satış sırasında herhangi bir zamanda meydana gelebilmektedir. Bakteriler hem anneye hem de doğmamış bebeğine zarar verebilmektedirler. Örneğin Toxoplasmosis alan insanların çoğunda semptom görülmezken diğerlerinde ise bir ay veya daha fazla grip geçirmiş gibi hissedebilirler. Toxoplasma ile enfekte olan bebeklerin çoğu henüz anne karnındayken doğumda herhangi bir semptom göstermemektedir. Ancak, körlük veya zihinsel engeller gibi belirtiler yaşamın ilerleyen dönemlerinde gelişebilmektedir. Hamile bireylerin meyveleri ve sebzeleri iyice yıkayıp, soyup veya pişirerek tüketmesi enfeksiyon riskini en aza indirmek çok önemlidir. PASTÖRİZE EDİLMEMİŞ SÜT, PEYNİR, MEYVE SULARI Çiğ süt ve pastörize edilmemiş peynir Listeria, Salmonella, E. coli ve Campylobacter dahil olmak üzere birçok zararlı bakteri içerebilmektedir. Aynı zamanda bakteriyel kontaminasyona yatkın olan pastörize olmayan meyve suyu için de aynı durum söz konusu olabilmektedir. Bu enfeksiyonlar, doğmamış bir bebek için hayati tehlikeye sebebiyet verebilmektedir. Pastörizasyon, herhangi bir zararlı bakteriyi, ürünlerin besin değerini değiştirmeden öldürmenin en etkili yolu olmaktadır. Enfeksiyon riskini en aza indirmek için hamile kadınlara sadece pastörize süt, peynir ve meyve suyu tüketmeleri önerilmektedir. ALKOL Hamilelik ve ölü doğum riskini artırdığı için hamile kadınların alkol almayı tamamen bırakmaları gerekmektedir. Küçük bir miktar bile bebeğin beyin gelişimini olumsuz etkileyebilmektedir. Ayrıca fasiyal deformiteleri, kalp kusurlarını ve mental retardasyonu içeren fetal alkol sendromuna da neden olabilmektedir. Hamilelik sırasında tüketilen hiçbir alkolün güvenli olmadığı kanıtlanmıştır ve tüketiminin bırakılması önerilmektedir. İŞLENMİŞ GIDALAR Hamilelik hızlı bir büyüme ve gelişmeni olduğu bir dönemdir. Sonuç olarak, hamile kadınların protein, folat ve demir de dahil olmak üzere pek çok önemli besin maddesine ihtiyacı bulunmaktadır. Yine de iki kişilik besin tüketilmesine rağmen günlük alınması gereken kalorinin iki katına ihtiyaç bulunmamaktadır. İkinci ve üçüncü trimesterde günde yaklaşık 350-500 ekstra kalori yeterli olmaktadır. Hamile bireylerin diyetleri, annenin ve bebeğin ihtiyaçlarını karşılamak için tüm besin gruplarını ve besin ögelerini içeren bir şekilde planlanmalıdır. İşlenmiş gıdaların genellikle besin ögeleri düşük olup kalori, şeker ve yağ miktarları yüksek olarak bulunmaktadır. Dahası eklenen şeker, tip 2 diyabet ve kalp hastalığı da dahil olmak üzere çeşitli hastalıkların gelişme riskini önemli ölçüde artırmaktadır. Hamilelik sırasında kilo alımı gerekli olsa da fazla kilo alımı birçok komplikasyon ve hastalık ile ilişkilendirilmektedir. Bunlar gebelik veya doğum komplikasyonlarının yanı sıra gestasyonel diyabet riskini de artırmaktadır. Aynı zamanda bebeğin ileriki yaşlarında obez olma riskini artırmakta ve uzun süreli sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. DUYGU UPÇİN