Yağmur Daştan / EGE TELGRAF- Ege Sanayicileri ve İşinsanları Derneği (ESİAD) 36’ncı Yüksek İstişare Konseyi toplantısının ilk bölümü Cumhur İttifakı’nın İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı AK Partili Hamza Dağ’ın katılımıyla gerçekleşti. Toplantıda Dağ’a, AK Parti İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı, AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı ve MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin de eşlik etti.
İzmir’de yeni bir hikaye yazmak için İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı olduğunun altını çizerek açıklamalarına başlayan Dağ, ¨İzmirimizin ihtiyaçlarını ve güzelliklerini yaşayarak tecrübe ettim. Siyasi hayatım boyunca tüm İzmirlilerin; sesi, gözü, kulağı olmaya gayret ettim. Şimdi ise şehrimizde yaşayarak tecrübe ettiğimiz sorunların çözümü, İzmir’imiz için kurduğumuz hayalleri gerçekleştirme zamanı geldi. Artık hep birlikte el ele vererek İzmir için hayallerimizi gerçeğe dönüştüreceğiz. İzmir iktisat kongresiyle belirlenen “ekonomide tam bağımsızlık” hedefinin konulduğu bu toprakları zenginliğin ve bereketin şehri yapmak istiyoruz. Bu süreçte özel sektörün ihtiyaçlarına biliyor ve dünyanın dört bir yanında ticaret elçileri olarak edindiğiniz tecrübeleri önemsiyoruz. Hep birlikte çalışacak, hep birlikte başaracağız. Dün olduğu gibi bugünde İzmir’imiz üretim ve ticaretle zenginleşecek, zenginliğine zenginlik katacak!¨ dedi.

‘İSTİŞARE HALİNDE OLACAĞIZ’

Şehrin ekonomisini büyütmek için hazırladıkları projeleri özetleyen Dağ, ¨Çıktığımız bu yolda ortak akıldan vazgeçmeyecek, toplumun her bir paydaşıyla istişare halinde olacağız. Sizleri de iş insanlarımız, sanayicilerimiz olarak her daim desteğini beklediğimiz yol arkadaşlarımız olarak görüyoruz. Söz veriyoruz. 1 Nisan’dan itibaren 7 gün 24 saat ulaşabileceğiniz bir İzmir Büyükşehir Belediyesi göreceksiniz¨ ifadelerini kullandı.
Dağ, daha sonra katılımcılardan gelen soruları yanıtladı. 

5E3E7654 3D52 446C B09C 37Bcbb300530

‘YÜRÜYEN BİR ŞEHİR YAPMAK…’

Basmane, Agora ve Kemeraltı aksında yapmayı planladıkları çalışmalar hakkında bilgiler veren Dağ, ¨Hayallerimden birisi… Hayaller farklı gerçekler farklı… Gerçeklerde kronik sorunlar var. Hayalimiz ise şöyle; limandan başlayarak arkasından, tarihi mekanları restore ederek, fuardan Basmane, Konak Pier, bu aksı yürüyen bir şehir yapmak… Kaynaklar yeterli olmuyor ama oluşturmak durumundayız. Belki bu 5 yılda yetişir mi bilmiyorum ama yetiştirmek istiyorum. Bu aksı yürüyen bir şehir yapmak istiyorum, içinde yeşil de var tarih de var. Böyle bir hayalim var¨ dedi.

‘ARZULADIĞIMIZ HAREKETLİLİKTE DEĞİL’

Kültürpark ile ilgili düşüncelerinin sorulması üzerine Dağ, ¨İzmir fuarının mevcut holleri ve yeşilini korumak suretiyle 7 gün 24 saat yaşayan bir alan haline getirmek zorundayız. Enternasyonal fuarı devam edecek ama fuar arzuladığımız hareketlilikte değil. Fuarın iç çalışması istediğimiz hareketlilikte değil, bunu hem organizasyonla hem de yeşil alanı artırmak suretiyle hareketli hale getirmek istiyoruz" ifadelerini kullandı.

‘DAĞINIKLILIK BAŞARININ ÖNÜNDEKİ ENGEL’

İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Dağ, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin hizmet binasına yönelik de dikkatleri çeken açıklamalarda bulundu. Kendisinin de bu konu üzerine düşündüğünün altını çizen Dağ, ¨İyi bir ekip oluşturmalısınız, bu ekip siyasi görüşlere göre olmamalı. Bu ekibi oluşturamazsanız başarılı olamazsınız. Bu ekibin mekansal olarak dağınık olması sizin başarınızın önünüzdeki engeldir. Bizim şu anda belediye hizmet binamız yok. Ben şimdi ilk olarak hizmet binası yapacağım desem, vatandaş 'daha büyük sorunlarım var' der ama aklımdaki en büyük sorunlardan biri de bu. Ankara'da bir Bakan dağınık yerlerde çalışıyorsa o Bakan hep başarısız olmuştur ama o Bakan bürokratlarıyla bir arada çalışıyorsa o Bakan başarılıdır. İyi bir yönetim için bürokratların da çalışanların da aynı binada olacağı duruma girmemiz lazım. Birtakım planlarımız var, bunları 1 Nisan'dan sonra konuşuruz. İyi bir sinerji ortaya koymak için özellikle önemli birimlerin aynı binada olması gerekir" dedi. 

TARIM ALANLARI

Tarım alanlarına yönelik sorulara da yanıt veren Dağ, şunları aktardı: ¨Bizim özellikle tarımda mevcut arazileri daha efektif kullanma mecburiyetimiz var. Küçük Menderes ve Bakırçay daha yoğun kullanmamız gereken yerler. Burada sadece bize değil vatandaşa da iş düşüyor. Burada özellikle benim İzmir açısından hayvancılıkta İzmir merkez, Ödemiş de bu işin kalbi. Küçük Menderes’te en büyük sıkıntımız su; damlama suyunda yüzde 95’iz. Tarım ve Orman Bakanlığı bir yandan destek veriyor ama belediye olarak bizim de destek vermemiz lazım. Tarımda nakdi olarak değil ayni destek verilmesi lazım. Üretim bizim kurtuluşumuz, çaremiz. Onun için bunu da sadece tarımda değil topyekün yapmalıyız. İzmir, Ege Bölgesi’nin ağabeyi; ben bir planlama yaparken Manisa’dan Denizli’ye kadar ele almamız lazım. Konutu da sanayiyi de birlikte planlamalıyız. En büyük hayalim şu: Bu şehrin Körfez’e doğru büyüyecek hali yok, yarımadaya doğru büyüyecek hiç hali yok. Hele Karaburun’a asla dokunulmaması lazım, benim bu konu çok büyük hassasiyetim var. Kaçak falan ne varsa üzerine gideceğimiz bir şey. Menemen ve Aliağa askı var; burada tarıma dokunmadan tepelerinde birçok alan var. Bu şehrin planlamasını böyle yapacak, çarpık kentleşmeyi böyle bitireceğiz. İnsanların güvenli konutlarda oturmasının elzem olduğunu biliyor ve bu samimiyeti göstereceğiz.¨

BASMANE ÇUKURU’NA HİZMET BİNALARI…

Kent merkezinde uzun zamandır çözüm bekleyen Basmane Çukuru’nun hatırlatılması ve ‘Bu sorun ne zaman çözülecek?’ sorusunun sorulması üzerine Dağ, ¨Basmane Çukuru’nda biz de aracı olduk, mevcut başkan da birtakım görüşmeler yaptı. Büyükşehir belediye başkanı olduğumda bir kısmı TMSF ile olacak ama bir şekilde merkezi hükümet ile görüşeceğiz. Kafamızda bir formül var ve bu sorunu çözen belediye başkanı olarak tarihe geçeceğimi düşünüyorum. Esasında kamu binalarını ve Büyükşehir Belediye Başkanlığı dahil olmak üzere orada yaparız diye düşünüyorum. Belediye, SGK ve Merkez Bankası binasını oraya alırız. Burası çok tartışmalı alan ama oradaki insanları da mağdur etmeyecek şekilde bir yol izlenebilir. Hem Konak Meydanı’nı bir meydan haline getiririz hem de kamu binalarını bir araya getiririz; Basmane Metro’ya da yakın olur. Eğer 31 Mart’ta nasip olmadı ama siyaset devam edecek. Ankara proje yapar zaten, yaptı. Ankara-İzmir hızlı tren projesi bizim de takip ettiğimiz projeydi yaptı. Ancak 10 ila 15 yıldır handikap olan şu: Bir yazı ile belediyenin istediği yatırım gelmez. Mezarlıklarla ilgili bir yazı yazılmış… Sadece yazı yazmakla olmaz Ankara koridorlarında zaman geçirmek gerekir. Büyükşehir Başkanı olduğumuzda gerek Ankara’da bakanlarla gerek Cumhurbaşkanımızla görüşeceğiz. ‘Merkezi hükümet ile mi tehdit ediyorsunuz’ diyorlar alakası yok… Bakın Buca Cezaevi hepimizin arazisi. Orada işin iki tarafı var, Büyükşehir ve Bakanlık. Büyükşehir olarak ‘Lojman alan varsa ben yapayım’ diyeceğim. Adalet Bakanlığı’nın lojman ihtiyacı var, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı o lojmanları verdi haklı olarak şimdi ‘Ben lojman verdim zararım var’ diyor. Ufacık bir elden tutsanız gönülleri almak zor değil. Devlet şefkatlidir. Elinden tutarsanız o şefkati görürsünüz¨ diye konuştu.

OPERA BİNASI, ÇERNOBİL, ÇANDARLI LİMANI

Şehirdeki diğer öne çıkan konularla ilgili de Dağ, şu açıklamaları yaptı: ¨Opera binasını yapacağız. Madem başladı, yapacağız. 110 milyon dolar diyorlar. Bunlar belediye için de hükümet için de yüksek oranlar değil. Çernobil konusunda Enerji Bakanlığı meseleyi önemli noktaya getirdi. 3 ila 4 önce görüştüğümde ‘Şu noktadayız’ demişlerdi. Hangi aşamaya geldiler bilmiyorum ama oranın alınıp temizlenip değerlendirilmesi ile ilgili bir noktaya gelmişlerdi. Belediyenin işi teşvik etme ve ket vurmama noktasında sorumluluğu var. Biz de bu noktada olacağız. Çandarlı Limanı’nı daha aktif hale getirirsek Alsancak’ta ve Ankara asfaltındaki trafiğin bir kısmı azaltırız.¨

‘ŞU ANA KADAR EN BÜYÜK AVANTAJIM…’

İzmirlilerin ödediği vergileri eşit alamadığı konusundaki eleştirilere yanıt veren Dağ, ¨Bir yönetici her işi bilmeyebilir ama üç şeyi iyi yönetmeli: Zaman, ekip ve finans. Türkiye’nin Maraş’ı, Antep’i gibi yerler finans götüren yerler; Hakkari, Iğdır, Tunceli’ye ise hizmet götürmek lazım. Tabii ki de burada bir fark olacak. İzmir olarak kamu yatırımlarından planlama noktasında almamız gerekenleri aldık, alıyoruz. İzmir İstanbul Otoyolu İzmir’e bir projedir, hızlı tren, Çandarlı Limanı bitecek. Bizim daha fazlasını almamız için lobi işini yapmamız lazım. Bunu yapmamız lazım, yapacağız. Tunceli’ye, Hakkari’ye oralarda milletvekili çıkarmamamıza rağmen hizmet götürdük. Daha fazlasını da alabilir ama bizim de daha fazla mesai yapmamız lazım. Benim şu ana kadar en büyük avantajım bu oldu: Ankara’da bu şehrin nasıl çözüleceğini ve bu şehrin meselelerini biliyorum. Bunun sadece belediye imkanlarıyla çözülemeyeceğini biliyor, bu şekilde meseleleri pozitif anlamda çözebileceğimi düşünüyoruz¨ dedi.

O SORUYA DİKKATİ ÇEKEN ÇIKIŞ

Seçildiği takdirde ENSAR Vakfı, TÜGVA gibi kurumların İzmir’de artış gösterip göstermeyeceği ve belediyenin sosyal tesislerinde alkol satışının yasaklanıp yasaklanmayacağının sorulması üzerine de Dağ, ¨Ben Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na talibim, il müftülüğüne talip değilim¨ diye konuştu. 

54575922 348F 4867 8B53 4836Eae2403F

¨10 NİSAN’DAN SONRA ALACAĞIM BRİFİNGİ…¨

Hamza Dağ, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in yatırımlar konusunda tüm adaylara brifing vermek istediğinin hatırlatılması ve ‘Siz de katılır mısınız?’ sorusu üzerine şunları söyledi: “Biz de bunu kamuoyundan duyduk.  İsterdim  ki öyle olmasın. Tunç Bey ile bizim iletişim sorunumuz yok. Keşke, ‘Böyle bir şey düşünüyorum, ne düşünüyorsunuz?’ diye sorsaydı. Ama ben, ayrı olmak şartıyla böyle bir brifing vermek isterse çekinmeden giderim. 10 Nisan’dan sonra alacağım brifingi en azından bugünden almış olurum.”

ÜYELERLE YAPTIKLARI ANKETİN SONUÇLARINI PAYLAŞTI

ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Sibel Zorlu, ¨Sivil toplum kuruluşlarının katılımcı demokrasinin güçlenmesinde en önemli aktörler arasında bulunduğuna, karar alıcılarla paylaşımcı ve iş birliğine dayanan bir tutum içinde olmaları gerektiğine inanıyoruz. Şubat ayı başında sonuçlarını açıkladığımız 2024 yılı anketimizde üyelerimize, “İzmir'de öncelik verilmesi gereken üç yatırımı” sorduk. Üyelerimiz, ilk sırada “şehir içi ulaşımı” gösterirken, ikinci ve üçüncü sırayı, “kentsel dönüşüm projeleri” ve “2. Çevreyolu” aldı. Anketimizde; Limanların geliştirilmesi/kapasite artırımı, ihtisas organize sanayi bölgeleri, tarımsal dönüşüm, İzmir körfez geçişi projesi ve dijital altyapı yatırımları da karşımıza çıktı. Geçen seneden farklı olarak şehir içi ulaşım konusunun üst sıraya yükseldiğini görüyoruz. “2024 yılında İzmir'de hangi sektörlerde yatırım potansiyeli bulunuyor?” sorusunda, geçen sene olduğu gibi enerji sektörü başı çekti. Enerjiyi, sağlık, turizm, gıda ve tarım, bilgi ve iletişim teknolojileri, lojistik ve ulaştırma ile inşaat ve gayrimenkul sektörleri takip etti. Bir önceki yıldan farklı olarak sağlık ve turizm sektörleri üst sıralarda yer aldı. “2024 yılında İzmir'e daha fazla yabancı yatırım çekilmesinin önündeki engeller nelerdir?” sorusuna verilen yanıtlarda da “firma ölçeklerinin yetersizliği, teşviklerin yetersizliği, altyapı sorunları ve nitelikli işgücü gibi sorunların ön sıralarda yer aldığını gördük.  Anket sonuçlarımızı dikkatlerinize sunarken, İzmir’in bölge için önemli bir sinerji kaynağı olduğunun altını çizmek istiyorum. Kentin mevcut potansiyelini doğru değerlendirmemiz gerekiyor. Mevcut sorunların ve ihtiyaçların yanında, yakın gelecekte bizi bekleyen olası krizlerle mücadele için çözüm önerilerini bugünden devreye sokmamız tartışmasız çok önemli. 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları kapsamında “Hedefler için Ortaklıklar” başlıklı SKA 17’ye dikkat çekmek istiyorum. Tüm SKA’ların hayata geçirilmesinde etkili kamu, kamu-özel ve sivil toplum ortaklıkları öngörülüyor¨ diyerek bu uğurda göreve gelecek olan belediye başkanının elinden geleni yapacağına inançlarının tam olduğunu vurguladı. 

ŞÜKÜRER’DEN SİTEM: BİR ARAYA GELİNSE…

İYİ Parti'de 5. Olağanüstü Kurultayı!  Seçim üçüncü tura kaldı İYİ Parti'de 5. Olağanüstü Kurultayı! Seçim üçüncü tura kaldı

Gün içinde CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Cemil Tugay’ı da ağırlayacak olan ESİAD; alınan bilgiye göre bir araya gelmek isteyen Dağ ve Tugay’ın konuşmacı olarak yer alacağı programları farklı saatlerde organize etmek durumunda kaldı. ESİAD Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Sıtkı Şükürer konuşmasında adayların bir araya gelmemesine sitem etti. Konuşmasında yaşananlara atıfta bulunan ESİAD Yüksek İstişare Kurulu üyesi Sıtkı Şükürer, ¨Temel mottomuz, “koruyarak gelişme” olmalı. Hiç şüphesiz yatırımlar olacak, ancak insanlık alemi ve çocuklarımıza olan sorumluluğumuzu da hep ön planda tutmalıyız. Tüm değerli adaylara bir ricamızı iletmek isterim. Tıpkı 70-80 hatta 90'larda olduğu gibi, bir araya gelinse, sohbet ortamının yumuşatıcılığında karşılıklı vaatleri, bizlerin de izleyeceği bir formatta tartışılsa, çok değerli ve geliştirici olmaz mı? Böylelikle bizler yönünden de net karşılaştırma imkânı doğacaktır. Bugün bu toplantı düzenimizde bunu başaramadık. Müsaadenizle bu husus adaylarımıza sitemimiz olsun¨ dedi.
¨Ülkemizin gelir dağılımı bozukluğu ve hayat pahalılığı dar gelirli insanlarımız açısından kavurucu bir sıkıntıya işaret ediyor. Lütfen, sosyal belediyecilik anlayışını, akut ihtiyaç gösteren yatırımların hemen yanında tutunuz¨ mesajıyla konuşmasına devam eden Şükürer, ¨Bu salonda bulunan herkes böyle bir anlayışı gönülden destekleyecektir. Ülkemizin kangren olmuş bir hastalığından söz etmeden geçemeyeceğim. Siyaseti meslek edinmiş ve kamu imkanlarından yararlanarak geçimini bu esas üzerinden temin etmeye çalışan her seviyedeki insanları, mümkünse belediyemizden temizlemeye çalışın. Zira, şeffaf belediyecilik kamu vicdanında çok önem taşıyor. Sizlere olan sevgi ve saygımız bu konularda hassas davranılması halinde daha da artacaktır. Diğer bir önemli husus da şu; bu kentin en büyük organizasyonunu yönetecek kişiler olarak, yöneticilerinizi seçerken, siyasi yol arkadaşlığını tek kriter olarak almayın, yanı sıra; ahbap ve akraba kayırmacılığına lütfen geçit vermeyin. liyakat hep en önemli tercih sebebiniz olsun. Buna riayet edilmediği haller dışarıdan bakıldığında o kadar açık anlaşılıyor ki, bu durum tüm İzmirlileri derinden yaralıyor. Halkımız, doğal olarak sizlerden iyi hizmet bekler. İyi hizmet, vurguladığımız gibi finansman imkanlarıyla doğrudan ilintili. Bu sebeple “merkezi hükümetimizle” ilişkilerin iyi tutulması çok önem taşıyor. İzmir belirli ölçülerde bu durumun handikaplarını yaşadı, yaşıyor. Aziz Kocaoğlu döneminden gelen ve Sayın Tunç Soyer'in de çok değer vererek sürdürdüğü İEKKK, iş dünyası ile Büyükşehir Belediyesi arasında, karşılıklı besleyici, çok önemli bir istişare platformu. Lütfen bu yapıya sizler de sahip çıkınız. Kentimizin kurumsallaşmış sivil toplum kuruluşları olarak bir “takım oyunu” anlayışı içerisinde, iş birliği imkanlarına her daim açık olduğumuzu tekraren belirtirken, sizlerden de sahici karşılıklar göreceğimizi umut ederek, sözlerime son veriyorum¨ diye konuştu.

Kaynak: EGE TELGRAF