Korona virüs salgını, son bir yıldır tüm dünyada yaşandığı gibi ülkemizi de etkisi altını aldı. Salgınla mücadelede özellikle sosyal mesafe kurallarına dikkat edilmesi hayati önem taşırken; süreçte en çok etkilenen kesimlerin başında esnaflar geldi. İzmir turizminin gözbebeklerinden Foça’da da salgın nedeniyle zorlu bir süreç yaşandı. Foça Belediyesi MHP’li eski meclis üyesi, esnaf ve ilçenin tanınmış simalarından Taner Acar, pandemi döneminde yaşananları değerlendirerek ilçenin eski canlılığına yeniden kavuşması için önerilerde bulundu. “11 Mart 2020’de ülkemizde ilk vaka çıktığından beri devletimizin aldığı kuralların da ardından Foça resmen kapandı” diyerek sözlerine başlayacak Acar, “İlçemizin en önemli gelir kaynağı turizm. Turizm de ağırlıklı olarak otel, kafe ve restoranlardan gelirini sağlıyor. Bunların kapalı olması Foça’nın kapanması anlamına geldi. Her yer karanlık ve ışıksızdı. İnsanlar da evlerinden çıkamadığı için ilk başta sokaklar bile ıssız kalmıştı. Geriye dönüp baktığımda hayatım boyunca o günleri ne bir daha yaşamak ne de hatırlamak istiyorum. Biz yine işimizin başındaydık, dükkanımızı açtık ama herhangi bir ticaret yapamadık. Hep o boşluğu izledik… Kasım ayından 1 Mart’a olan kısıtlama döneminde de yine halkımızın inanılmaz derecede duyarlı davrandı ve kurallara uydu. Bizler de bu süreçte gel al ve paket servisi ile ayakta kalmaya çalıştık. Ancak söylediğim gibi ilçemizin en büyük kaynağı turizm ve doğal olarak turist. İnsanlar gelmeyince büyük gelir kayıpları yaşandı” dedi.

‘TEKRAR YAŞAMAYALIM’

1 Mart itibariyle başlayan kademeli normalleşme süreciyle birlikte kendilerinin de güzel bir nefes aldığını belirten Acar, “Biz esnaf olarak artık dayanamayacak duruma gelmiştik. Zaten şubat ayından itibaren bir hazırlık sürecine girmiştik. Şimdi inanılmaz derece kontrollü, maske, mesafe ve hijyen kurallarına önem vererek yeni bir sürece adım attık. Çok da güzel oldu. Geçtiğimiz cumartesi günü uzun bir aradan sonra Foça yine cıvıl cıvıldı. Yaz günlerinden kalma havasını hepimiz içimize sindik. En büyük temennimiz bu yakaladığımız fırsatı kaybetmemek ve tekrar kapanmamak. Kapanma psikolojisi bile bizleri çok etkiliyor, o günleri tekrar yaşamak istemiyoruz. O yüzden de kontrollü olarak yaz sezonuna başlamak istiyoruz” ifadelerini kullandı.

NELER YAPILMALI?

Gelecek sezona ilişkin beklentilerini de anlatan Acar, şu açıklamalarda bulundu: “En büyük duamız, temennimiz dünyanın bu virüsten kurtulması. Ancak eğer hemen kurtulamayacaksak ve yaz sezonuna bu şekilde gireceksek bütün önlemlerimizi alarak ve kaybettiğimiz günleri geri kazanmaya çalışmalıyız. Foça’nın tanıtımını daha çok yaparak ilçemize daha çok insanın gelmesini sağlamalıyız. Tabi bunu tamamen kontrol içinde yapmalıyız. Oldu ya, virüs bitti… İşte, o zaman yerel yönetimlerden en büyük beklentimiz festivallerle süslenmiş rengarenk bir Foça… Kooperatiflerin daha çok kalkındığı, otellerin daha çok insana ev sahipliği yaptığı bir ilçe. Yatırım ve planlama olarak daha güzel günlerin yaşanmasını istiyoruz. Balıkçılık kasabası ile alakalı acilen bir proje geliştirilmesi gerekiyor. Foça’nın köyleri ve turizmi ile alakalı ayrı ayrı projeler geliştirip bunların hayata geçirilmesi lazım. Ayrıca şunun da altını çizmek gerekiyor; Foça çok önemli bir sağlık bölgesi. Doğası, iklimi, yeşili, temiz havası… İnsanların bu olanaklardan da yararlanabileceği bir Foça hayal ediyoruz.”

‘TANITIM’ VURGUSU

Son olarak ilçenin kalkınması için ivedilikle çözülmesi gereken soruna ilişkin de bilgiler veren Acar, “En önemli eksiğimiz yol. Kullandığımız Çanakkale Otobanı’ndan Foça’ya kadar olan bağlantılı 26 kilometrelik yol Cumhuriyet tarihinden beri kullanılan yol. Yeni bir tane yapılmadı. Çevrede rekabet ettiğimiz ilçelere baktığımızda herkese ulaşım daha kolay. Bu zorluk nedeniyle birlikte insanlar bizi daha az tercih ediyor. En önemli sorunlarımızdan bir diğeri de Aliağa gibi enerji devi bir ilçenin süratle büyüyerek bizim üzerimize devrilmesi… Biz Aliağa’nın sayfiyesi olmak istemiyoruz. Hayalimiz, parmakla gösterilen bir Foça! Aliağa’nın üzerimize devrilmesini engellememizin tek yolu Foça’yı çok önemli turizm beldelerinden biri haline getirebilmek. Daha önce ilçemizin inanılmaz ivmeli ve hızlı dönemlerini yaşadı ama kaybettiğimiz çok büyük değerler var. Ancak bu eksikliklerimizi butik turizm ile göz önüne çıkararak doğayı ve çevreyi bozmadan ilçemizi dünyaya tanıtabiliriz. Bizler Foça’yı inanılmaz derece seviyoruz. ‘Foça’ denilince bizde akan sular durur. Her şeye çok dikkat ediyoruz. Misafirlerimizin buradan mutlu ayrılması için çok çaba sarf ediyoruz. İlçemizi daha çok insana anlatalım ve herkesin bir arada yaşayabildiği bir Foça oluşturalım. Umuyoruz ki, İzmirli tüm hemşehrilerimiz de bizim sesimizi duyacak ve daha çok zamanlarını bizimle geçirecek. Böylelikle hep birlikte yüzümüz gülecek” diye konuştu. Yağmur Gülü / Özel Haber