Türkiye nüfusa göre üniversite öğrenci oranında Avrupa lideri. Birçok genç üniversiteden mezun olur olmaz iş arama serüvenine başlıyor ama ülkemizde hayaller ne yazık ki çok nadir gerçeğe dönüyor. Birçokları tarafından her ne kadar ‘Gençler iş beğenmiyor’ denilse de tabana inildiğinde düşüncelerle gerçekler örtüşmüyor. Sayıları 1,5 milyonu bulan üniversite mezunu işsizler ordusu, kendi alanında iş bulmakta zorlanıyor. İnsanlar tarafından bir zamanlar kalemin gücüyle ‘kutsal’ olarak görülen gazetecilik mesleği bölümünün mezunları, kendi alanlarının dışında deyim yerindeyse ‘Ne iş olsa yaparım’ cümlesine hapsoluyor.TAVSİYE ETMİYORUM’Bugüne kadar çokça ‘Hayallerinin peşinden koşmak lazım’ sözünü duydum ve her zaman umutla bu cümlenin peşinden gittim” diyerek açıklamalarda bulunan Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü mezunu Rabia Güner, “Gazeteciliği ailemin farklı üniversite bölümleri tercih etme baskılarına rağmen 4 yıl boyunca maddi ve manevi çok büyük emekler vererek okudum. Bölümle ilgili sektörde iş bulmamak gerçekten çok üzücü. Aynı zamanda sağlık lisesi mezunuyum. Fakat gazetecilik yapmak için sağlık sektöründen çalışmak istemedim. Hep gazeteciliği zor ama bir o kadar da kutsal bir meslek olarak gördüm. Ancak hayallerimdeki mesleği yapamıyorum. Günümüz şartlarında gazetecilik okumak için benden fikir ve öneri isteyen öğrencilere gazetecilik bölümü okumalarını tavsiye etmiyorum. Bunun yerine sosyal medya, reklamcılık ve benzeri gibi çağı yakalayan meslekler seçilmeli” diye konuştu.KAĞIDA VEDA’ Günümüzde yazılı basının, artık hayatımızın her alanında bütünüyle teknolojik düzene ayak uyduramadığını ve bu yüzden de geleneksel medyada iş bulmanın imkansızlaştığını belirten Güner, “Haber, uzun yıllar gazetecilerin kontrolü altındaydı. Fakat bu egemenliği internet birkaç yıl içinde adeta tekeline aldı. Bu teknolojik atılımla gazetelerin habercilik üzerindeki gücü kırıldı ve yayıncılar için önemli bir gelir kaybı oluştu. Anlayacağınız, internet oyunun kurallarını değiştirdi. Buna bağlı olarak okuyucu da değişti, dönüştü... Bunu gazete tirajları, okuma oranları, köklü gazetelerin kağıda veda etmesi ve kısacası tüm araştırma sonuçları söylüyor. 21’inci yüzyılda pek çok şey gibi ‘haber tüketimi’ kavramı ortaya çıktı. Okuyucu, içinde videoların, mültimedyanın, grafiklerin, veri görselleştirmelerin, illüstrasyonun olduğu dijitalleşmeye atıldı. Burada artık okuyucu sadece haberi okumuyor; haberle ilişki kurmak için haberin içinde dolaşıyor. Bu şekilde tüketici artık evinden yayıncı olarak haber, fotoğraf ve video üreterek sistemin bir aktörü haline geliyor” diye konuştu.AÇLIĞA GÖNÜLLÜ’ Şaha Çimen... O, mezun olalı uzun yıllar geçti; gazeteci olmak için yola çıktı ama önlüğü takıp garson oldu. “Başvurduğum gazeteler bana tecrübesizliğimden dolayı iş vermediler” diyen Şaha Çimen, “Görüştüğüm ve ‘Gel, çalış’ diyenler de karın tokluğuna çağırdılar. Karın tokluğu dediysek de sadece yemek. ‘Açlığa gönüllü’ gazetecilik yapmamı istediler desem daha doğru olacaktır. Birkaç ay sonra işte ilerleme kat etseymişim gazetede çalıştıracaklarmış... Tabii ki bunu kabul edemedim. Günümüzde birçok kişinin yaşadığı maddi zorluklar nedeniyle paraya ihtiyacım vardı. Bu yüzden maddi gücüm elvermedigi için şimdi bir kafede garsonluk yapıyorum. Üzücü olduğunun farkındayım. Ancak bunlar Türkiye'nin gerçekleri... Kendi alanında çalışamamak çok yıpratıcı elbette. Düşünsenize bir okula yıllarca emek sarf ediyorsunuz. Fakat karşılığı sadece işe yaramayan bir diploma oluyor” diye konuştu.Evet, halka hizmet ediyorum ancak bir basın mensubu olarak değil. Garson olarak. Haber değil, yemek veriyorum” diyen Çimen, “Bazen ‘Madem çalışamayacaktım, neden okudum ben bu bölümü?’ diyor insan. Şimdiki mesleğimden memnun değilim. Mecburiyetten çalışıyorum. Zaten başka seçeneğim de yok. Ya garson ya tezgahtar ya da başka bir iş ama hayallerimi süsleyen gazetecilik değil” ifadeleriyle yaşadıklarını paylaştı.DÖNMEK İSTERİM’ Gazetecilik olmasa da iletişim alanında bir başka kolda çalıştığı için az da olsa teselli bulduğunu söyleyen Can Darcan da, “Sosyal medya üzerine bir işte çalışıyorum. Kendi sektörüm olmasa da bağlantılı bir iş bulduğumu düşünüyorum. Gazetecilik mezunu olarak kendi sektörümde çalışmamak elbette üzüyor. İlk üniversitemden yatay geçiş yaparak gazeteciliği tercih ettim. İlk aldığım eğitimin de sektörde bana faydalı olacağını düşünüyordum. Gazetecilik mezunu olarak aldığım eğitim de gazetecilik üzerineyken bildiklerimi daha iyi kullanabileceğim bir sektörde çalışmak isterdim. Şu an aktif olarak çalıştığım işin de her iş gibi iyi ve kötü yanları var. Ancak piyasanın genel koşullarına baktığımda iyi bir işte çalışıyorum diyebilirim. Asıl mesleğim olan gazeteciliğe dönmek için teklifin maddi açıdan yeterli olması gerekiyor. Öyle bir durumda seve seve gazeteciliğe dönerdim” dedi. YAĞMUR DAŞTAN / ÖZEL HABER