Nihat AK/EGE TELGRAF- On bir ayın sultanı Ramazan'ın ilk haftası geride kalmak üzere. Enflasyon nedeniyle iftar menülerinin fiyatı neredeyse ikiye katlandı. İzmirliler’in evlerinin dışında iftar yapmaları adeta imkansız hale geldi. İşletme sahipleri ve esnaf, yüksek fiyatlara artan maliyetleri sebep olarak gösterdi. Tarhana çorbası, az kavurma, kuzu tandır, çökertme, güllaçtan oluşan bir menünün kişi başı fiyatı 700 ile 850 TL arasında değişiyor. Aynı iftar menüsü lüks restoranlarda kişi başı 1000-1500 TL arasında deşiyor. Fasıl eşliğinde Körfez manzaralı iftar menüleri kişi başı ortalama 2 bin lira. İzmir’deki bir esnaf lokantasında ezo gelin çorbası, kuru fasulye ve kebap çeşitlerinden oluşan bir menünün fiyatı ise 250 ila 400 TL arasında değişiyor.

‘İFTARA GELEN YOK’

Vatandaşın, evlerinin dışında iftar yapmayı tercih edemediğini belirten İzmir Lokantacılar ve Gazinocular Esnaf Odası Başkanı Doğan Kılıç, “Fiyatlar ikiye katlandı. Kemeraltı’nda 80-90 lira 200 liradan çorba veriliyor. Esnafımızda ortalama iftar menüsü 400 TL. Dört kişilik bir aile dışarıda bir iftar yaptığında bin beş yüz lirayı gözden çıkarması gerekiyor. Vatandaş bu şartlar altında iftarını dışarıda yapmak istemiyor. Dışarıya göre evde kendilerinin hazırladığı iftar sofraları daha makul oluyor. Fasıl eşliğinde Körfez manzaralı kişi başı 2 bin liradan başlayan, 4 kişilik 10 bin lirayı bulan iftar menülerinin olduğunu duyuyoruz. Gelirinin hesabını bilmeyen, gider 4 bin liralık iftar sofrasına. Ramazandan dolayı gün içinde müşterisi azalan esnafımıza kişi başı 400 liradan gelen yok denecek kadar az” dedi.

ENFLASYON DAMGASI

Bu senenin iftar menülerine enflasyonun damga vurduğuna dikkati çeken Başkan Kılıç, “Girdi fiyatlarımız katlandı. Sakatatı alıyorsun, pişiriyorsun, kilogramı 250 liraya geliyor. Bizim ana maddemiz et. Etin kilogramı olmuş 300 lira. Ete her gün zam geliyor ama esnaf her gün zam yapamıyor. Elektrik, doğal gaz, personel, gıda ürünleri, servis malzemelerine zam üzerine zam geliyor. Dükkan sahipleri kapıya dayanmış bir yıl içinde ikinci kira zammını yapmaya çalışıyor. Bu girdi maliyetleri karşısında kaliteden ödün vermeden ucuz fiyata satış yapamıyoruz. Oda olarak fiyat tarifesi belirliyorum. Gelip alan üye olmuyor. Neden? Girdi maliyetleri her gün değişiyor” diye konuştu.

‘DEVLET DESTEĞİ ŞART’

Esnafın ağır yükler altında ezildiğini belirten İzmir Lokantacılar ve Gazinocular Esnaf Odası Başkanı Doğan Kılıç, “Devletin yapacağı şey, vergi yükünü azaltmaktır. 22 iş gününde 18 kalem vergi ödüyoruz. Küçük bir esnaf, küçük bir köfteci, ufak bir dönerci bir ay içinde 18 kalem vergi ödüyor. Vergi yükü zaten had safhada. KDV oranlarının mutlaka ayarlanması lazım. Yüzde 1 ile ürün alıyoruz. Yüzde 8 ile satıyoruz. Yüzde 7’lik kısmını esnaf kendi cebinden karşılıyor. Karşılamak zorunda. Karşılamadığında, ödeyemediğinde de bu sefer vergi dairesi, üç ay ödeme dördüncü ayda hesaplarına bloke koyuyor. Yükümüz çok ağır. Kapatan kapatana! Geçtiğimiz ay odamıza 20 kişi açılış kaydını yaptırdı ama aynı ay 44 üyemiz resmi kapanış işlemlerini gerçekleştirdi” ifadelerini kullandı.

‘ESNAFI BİTİRECEK!’

Esnafın yaşadığı zorlukları gören genç neslin sektörlerine ilgi duymadığını belirten Başkan Kılıç, “Günümüz şartlarında esnafımızın yaşadığı zorluklar ortada. Meslektaşlarımız girdi maliyetleriyle boğuşuyor. Enflasyonun fiyatlara yansımasını müşterilerine anlatmak zorunda kalıyor. En kaliteli malzemeden en lezzetli yemekleri, geniş ürün yelpazesinde çıkarmaya çalışıyor. Genç nesil bu zorluklarla mücadele etmek istemiyor. Çırak bulamıyoruz, kalfa ve usta yetiştiremiyoruz. Böyle nitelikli iş gücü yetişiminde problem yaşanırsa esnafımız sektörümüzün son nesli olacak. Onlar da bu işi bıraktıklarında bu mesleği yapacak kimse kalmayacak” dedi.