Cipsler, çikolatalar, küçük tatlı atıştırmalıklar… Hepsi ilk başta mutluluk verse da daha sonra ‘Acaba sağlıklı mı?’ sorusunu akıllara getiriyor. Hazır gıdaların içinde bulunan katkı maddeleri ile ilgili tartışmalar devam ederken; uzmanlar, bu tarz ürünlerin raf ömrünü uzatmak, lezzeti tutturmak ya da tat bağımlılığı oluşturmak için kullanılan maddeler konusunda vatandaşı uyarıyor. Katkı maddelerinin insan sağlığına olumsuz etkileri olabileceğini söyleyen Diyetisyen Deniz Zünbülcan, bu maddelerin zararlarını Ege Telgraf okurları için anlattı.

‘SAĞLIĞIMIZI ETKİLİYOR’

Paketli ürünlerin ister istemez hayatımızda çok geniş bir yeri olduğunu söyleyen Zünbülcan, “Bu tür ürünlerin bahsi açıldığında çoğu kişi abur cuburları düşünüyor. Fakat salça, margarin, soslar da paketli ürünler. Beslenme alışkanlıklarımız sağlığımızı ve yaşam kalitemizi direkt etkiliyor. Daha çok paketli gıdalardan yoğun bir beslenme programı özellikle karaciğer sağlığını olumsuz etkilemekle beraber genel sağlığa da olumsuz etki etmektedir. Örneğin, bazı ürünlerin tuz oranı yüksektir. Özellikle tuzu kısıtlı tüketmesi gereken kişilerin hazır gıdaları tüketmemesi gerekmektedir. Bu ürünlerin fazla tüketilmesi hipertansiyon, diyabet, obezite, kanser gibi hastalıklara yatkınlığı artırmaktadır” diye konuştu.

‘DİYET ÜRÜNLERİNDE DAHİ...’

Kişilerin paketli ürünleri pratik ve lezzetli oluşları nedeniyle tercih ettiğini de belirten Zünbülcan, “Ancak paketli ürünlerin içinde aspartam, gıda boyası ve mısır şurubu gibi katkı maddeleri mevcut. Diyet ürünlerinde dahi kullanılan aspartam, parkinson ve obezite gibi hastalıklara yol açmakta. Bunun dışında mısırın işleme uğraması sonunda kimyasal olarak elde edilen mısır şurubu ucuz olması nedeniyle tercih edilmekte. Bu tatlandırıcı da obezite ve pankreas kanserine neden olabilmekte” açıklamalarında bulundu. Zünbülcan, gıda boylarının da ürünlerin normal renklerinden daha dikkat çekici olması için salam, sucuk gibi işlenmiş etkenlerden bisküvi ve gofret gibi ürünlere kadar geniş bir kullanım alanı olduğunu da sözlerine ekledi.

‘YEDİRİLMEMELİ’

Son olarak, sağlıklı bir yaşam için mutfaklarda olabildiğince az paketli ürünlerin tercih edilmesi gerektiğini belirten Zünbülcan, “Tüketicilerin, aldıkları paketli ürünlerin sadece enerji tablosuna değil, içindekiler kısmına da bakmaları gerekir. Katkı maddesi içeren ürünler olabildiğince tercih edilmemelidir. Özellikle de bu ürünlerin çocuklardan uzak tutulmasını tavsiye ediyoruz. Bu ürünler yerine çocuklarına ev yapımı daha sağlıklı ürünler sunmaları çok önemlidir. Katkı maddeleri dışında aldıkları ürünlerin içindeki tuz, şeker, kolesterol, sodyum gibi değerleri de kontrol etmeleri de doğru olacaktır. Unutmasınlar ki alışveriş sepetlerine giren her ürün hücrelerini de giriyor” dedi.

‘TÜMÖRE YOL AÇABİLİR’

Paketli ürünlerin çocuklara verdiği zararlara da dikkati çeken Diyetisyen Deniz Zünbülcan, “Paketli gıdalardan uzak kalabilmek her yaş grubunda önemli olsa da çocuklar için çok daha önemlidir. Örneğin, gıda boyaları özellikle çocuklarda davranış bozukluklarına yol açarken mısır gevrekleri, şekerlemeler ve  meşrubatlarda bulunan yapay aromalar ise dikkat dağınıklığı, hiperaktivite ve karaciğer hasarına neden olmakta. ‘E250’ kodu ile de bilinen sodyum sülfit ise çocuklarda beyin tümörü oluşmasına yol açabiliyor” dedi. Katkı maddelerinden arındırılmış gıdaların tüketilmesinin mümkün olduğunu da belirten Zünbülcan, “Artık mutfaklarımıza ister istemez birçok paketli ürün giriyor. Bu paketli ürünleri seçerken katkı maddelerinin kullanılmamış olanlarını seçmek tabii ki mümkün. Ancak bu ürünler diğer ürünlere göre daha maliyetlidir. Ayrıca bu ürünleri seçecek kişilerin etiket bilgisini iyi okuması gerekmektedir” diye konuştu. İbrahim Şengül / Özel Haber