Tüm Türkiye ile birlikte İzmir'de de büyük bir tedirginlik yaratan yeni virüs salgını zorunlu izin uygulamasını gündeme taşıdı. Ancak kamuda uygulanan ücretsiz izin özel sektörde farklı yansıyor. Çok sayıda çalışanın maaş kesintileriyle karşılaştığını dile getiren DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, korona virüs salgını karşısında İzmir'deki belediyeleri ve alınan önlemlerin örnek teşkil ettiğini söyledi. Ege Telgraf'a konuşan Sarı, devletten acil olarak ücretli izin talebinde bulunduklarını belirterek, "Salgının faturası halka kesilmesin" dedi.

ACİL SAĞLIK İZNİ

DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, virüs kapsamında verilen izinleri ve 30 bine yakın personelin çalışmakta olduğu belediyelerde yaşanan durumu şu sözlerle özetledi: "Okulların tatil olmasıyla birlikte ebeveynlerden birisi idari izin kullanabiliyor ya da mazeret izni kullanabilecek. İzmir Büyükşehir Belediyesi ise bu uygulamayı daha da genişleterek kadın erkek ayrımı gözetmeksizin ebeveynlere, işçi memur ayrımı gözetmeksizin bu izinleri kullandıracak. İzinlerde öncelik ise annede olacak. Eşi çalışmayan bir erkek çalışan ise bu izinleri kullanamayacak. Asıl sıkıntı belediyelerde ya da kamu kurumlarında değil. Özel sektörde bazı sıkıntılar yaşanması ise muhtemel. Bu korona virüsün getirdiği krizin faturasını işçilere kesmeye çalışıyorlar. Mesela AVM'lerde çalışanlar, akaryakıt istasyonlarında çalışanlar birebir insanlarla temas halinde olan toplu yerlerde çalışanlar. Aldığımız duyumlar buralarda görev yapan işçilerin maaşlarından kesintiye gidileceği yönünde. Oysa bu toplumsal ve küresel bir konu. Bu sadece Türkiye'yi ilgilendirmiyor. Patronlar zaten asgari ücret alan ve bir ayda ancak 2300 lira kazanan işçilerin yevmiyelerine, alın terine göz dikmekten vazgeçmeli. Asıl önemli olan tedavi için ne önlemler aldığımız. Türkiye'de sağlık tesisi ve personel sayısı oldukça az. Doğal olarak bu kadar geniş kapsamlı bir salgınla karşı karşıya kaldığımız bir noktada sağlık personeli de yetersiz kalacaktır. Diğer yandan evde çalışabilecek personele evde çalışma hakkı tanınırken, masa başı ve tezgahta çalışanların hakları ise hiçe sayılmaktadır. Bugün Ukrayna'da ve Belçika'da 10 kişiye virüs teşhisi konduğunda bile adeta seferberlik ilan edilmiştir. Genel bir karantina olmasa da organize sanayi bölgeleri gibi belli alanların karantina altına alınması gerekmektedir. Çünkü buralarda ithalat ve ihracat döngüsü bulunmakta. Bu tesislerdeki üretim esnasında işçiler üzerinden geniş kitlelere virüs taşınabilir. Özellikle ithal ürünlerin bu süre zarfında acilen yasaklanması ve bu gibi işlemlerin durdurulması gerekmektedir. Sağlıkla ilgili ve bunun haricinde ulaşım, su ve kanal hizmetleri, temizlik hizmetleri gibi acil önemi bulunan iş kolları haricinde acilen tüm çalışanlara ücretli izin verilmesini talep ediyoruz."

FATURALAR ÖTELENSİN

DİSK Ege Bölge Temsilcisi Sarı, işçilerin zor günler yaşadıklarını da kaydederek devletin ekonomik anlamda bazı önlemler almasını talep ettiklerini kaydetti ve "İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde çalışan tüm personel için gerekli önlemleri aldı. İzmir'in bu konunun üstesinden çok çabuk geleceğine inanıyorum. Gerek izinler, gerek alınacak sağlık önlemleri gibi bir dizi tedbiri hızla hayata geçirmeye başladılar. Esas özel sektörün bu süreçte nasıl bir yol izleyeceği. Hiçbir iş insan hayatından daha önemli değildir. Alınacak önlemlerin yanı sıra ekonomik anlamda kafasında soru işaretleri bulunan çalışan kesime devlet eliyle yardımcı olunmalıdır. İnsanların evlerine kapandıkları, işlerine gitmedikleri bu dönemde elektrik, su, doğalgaz gibi giderleri için anlayış gösterilmeli ve faturalar ertelenmelidir. Ayrıca sağlık açısından olası risklerin önüne geçmek amacıyla da söz konusu hizmetleri ödenmemiş borcundan dolayı kesilen abonelerin hizmeti yeniden açılmalıdır" diye konuştu. Erman Şentürk / Özel Haber