Kan dolaşımının sağlanabilmesi için basınca ihtiyaç vardır. Kalbin kanı pompalarken damar duvarında oluşturduğu baskıya kan basıncı yani tansiyon denilmektedir. Tansiyon ölçülürken 2 kan basıncı değer...

Kan dolaşımının sağlanabilmesi için basınca ihtiyaç vardır. Kalbin kanı pompalarken damar duvarında oluşturduğu baskıya kan basıncı yani tansiyon denilmektedir. Tansiyon ölçülürken 2 kan basıncı değeri göz önünde bulundurulur. Bunlardan biri büyük tansiyon diğeri küçük tansiyondur. Büyük tansiyon sistolik kan basıncıdır yani kalbimizin kasılırken yapmış olduğu basınçtır. Küçük tansiyon diastolik kan basıcıdır yani kalbimizin gevşerken yapmış olduğu basınçtır.   Kan basıncının normal değerlerin üzerinde olma durumuna ise hipertansiyon denilmektedir. Yani kan basıncının 140/90 mmHg ve üzerinde olma durumu hipertansiyon olarak tanımlanmaktadır. Bu durum genelde arteriol denen kan damarlarımızın daralması ve kanın damar duvarlarına daha çok baskı yapmasıyla ortaya çıkmaktadır.   Kan basıncı yükselmesi, koroner kalp hastalığı ve kalp yetersizliği gibi kardiyovasküler hastalıklar ile böbrek yetersizliği gibi böbrek hastalıkları için oldukça önemli bir risk faktörüdür. Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği’nce gerçekleştirilmiş Türk Hipertansiyon Prevelans Çalışmasına göre ülkemizde sıklığı yüzde 36.1’dir. Hipertansiyonun belirtilerini sıralayacak olursak; çarpıntı, baş ağrısı, nefes darlığı, yorgunluk, burun kanaması, yürürken-merdiven çıkarken zorlanmak, bacaklarda şişlik hissetmek.  

Peki, hipertansiyon hastalığına neden olan faktörler nelerdir?

  • Kalıtım risk faktörleri arasındadır ailenizde hipertansiyonlu bireyler varsa kontrollerinizi ihmal etmeyiniz. • Başlıca nedenlerinden biri de tuz tüketiminin fazlalığıdır. Yapılan çalışmalar olması gerekenden genelde 9-10 kat daha fazla tuz tüketildiğini göstermektedir. • Obezite ve yanlış beslenme düzeni her hastalığın olduğu gibi hipertansiyonun da risk faktörleri arasındadır. • Doymuş yağları ve doymuş yağlardan yapılmış besinleri tüketmek hipertansiyon için risk taşıyan bir beslenmedir bu nedenle daha çok sıvı yağlar tercih edilmelidir. • Sigara ve alkol tüketimi kan basıncına olumsuz etki yapmaktadır. Tüketiminizi sınırlandırmanız hatta sonlandırmanız gereklidir. • Çay ve kahve kafein içermektedir. Kafeinse tansiyonu yükseltici bir etki yapmaktadır.  

GÜÇLÜ OLMAK İÇİN…

  • Öncelikle hipertansiyon hastası olan bir birey ideal kilo ve yağ yüzdesinde olmalıdır. • Sodyum tüketimi günlük 2300mg altında olmalıdır. Yani gün içerisinde en fazla bir tatlı kaşığı tuz tüketilmelidir. Tuz tüketiminizi azalttığınız zaman tat değişikliğine birkaç gün sonunda alışacaksınız alışma sürecinizde ve ilerleyen dönemlerde baharatlardan yardım alabilirsiniz. • Yeşil yapraklı sebzelerin beslenme programınızda mutlaka bulunması gerekmektedir. • Haftada en az 2 defa balık tüketilmelidir. Bu sayede kan basıncınız dengede tutulmuş olacaktır. • Salam, jambon gibi işlenmiş şarküteri ürünler turşu, zeytin gibi salamura yiyecekler ketçap, hardal gibi sosların tüketiminden kaçınılmalıdır. Bu gibi gıdaların tuz oranının yüksek olduğu unutulmamalıdır. • Lifli beslenmeye önem gösterilmelidir. Bu nedenle beslenmenizde tam tahıllı yiyecekler önceliğiniz olmalıdır. • Ekmek tercihiniz kepekli olmamalıdır çünkü sodyum içeriği daha yüksektir. • Sarımsak kan basıncını düşürücü bir besindir bu nedenle sarımsak tüketilebilir. Ancak sarımsak kanda bulunan fibrin ve plak yapılarının oluşumunu azaltmaktadır. Kan pıhtılaşmasını önleyici ajoene maddesini içerir ve bu nedenle hemorojik şikâyeti olan bireylerin sarımsağı tüketmemeleri gerekmektedir. • Fiziksel aktiviteye önem verilmelidir. Haftada 3 defa orta tempolu bir spor yapmak hipertansiyon hastası olan bireyler için iyi bir tedavi yöntemi olacaktır.