Çarşı ve mahalle bekçilerine verilen yetkiler tartışma konusu olmaya devam ediyor. ‘Gece Kartalları’ olarak nitelendirilen bekçilere son düzenleme ile yeni yetkiler verildi. 10 Haziran'da Meclis Genel Kurulu'nda kabul edilerek yasalaşan düzenlemeye göre bekçiler; çarşı ve mahallelerde devriye gezebilecek, kimlik sorabilecek, şüpheli durumlarda kişileri durdurup yine şüphe halinde kişilere müdahalede bulunabilecek, silah ve zor kullanabilecek. Gösteri ve yürüyüşlere müdahale edebilecek. Bu düzenlemeler içerisinde, kanunun m. 6/1-d bendi uyarınca bekçilere görev bölgeleri içinde uyuşturucu madde imal edildiği, satıldığı veya kullanıldığından, kumar oynandığından ya da fuhuş yapıldığından şüphe edilen yerleri bağlı bulundukları genel kolluk birimlerine bildirme görev ve yetkisi verildi.

‘USULÜNE UYGUN MU?’

Bekçilere tanınan bu yetkiler İzmir’deki bazı sivil toplum kuruluşu temsilcilerini endişelendirdi. Bekçi yasasının daha önceden oluşturulmuş bir altyapı üzerine kurulması gerektiğini söyleyen Kadın Haklarını Koruma Dernekleri Federasyonu Ege Temsilcisi ve Kadınları Koruma Derneği Başkanı Engin Demir, “Bekçilerin şimdiye kadar olan konumları, insanları korumaları bazında elbette önemli olsunlar, olmasınlar asla demiyoruz. Lakin her şeyin bir usul içerisinde belirli bir altyapıda olması gerekiyor. Şu an bu altyapı yok” dedi. Eğitime tabi tutulmadan bekçilere yetki verilmesine yönelik konuşan Demir, “Polis gibi jandarma gibi değil, hiç bir eğitime tabi tutulmadan bunca yetkinin verilmesinin sonuçlarını düşünmemiz gerekiyor. 6284 belli, ceza yasasından haberimiz var. Huzur bekçileri konusunda şaşkınlık duyuyoruz” ifadelerini kullandı.

‘HAKLARIMIZI KULLANIRIZ’

Büyük bir hukuk zeminine ihtiyaç duyulduğunu belirten Cumhuriyet Kadınları Derneği İzmir Şube Başkanı Zuhal Of, “Henüz hukukçularımızdan gereken bilgiyi edinemedik. Lakin eğitim her şey adına her zaman zaten çok önemli bir konu” dedi. Kadına yönelik konularda verilen yetkileri mercek altına alarak konuşan Başkan Engin Demir, “Yetki vermek ayrı, altyapısını yapmak ayrı bir şey. Belirli bir anlayış olmalı. Kimseyi küçümsemeyiz lakin kadına yönelik konulara bu fuhuş, şiddet olabilir. Bu anlamda güç verirsek hukuki konular da dahi alt yapısı olmayan bekçi neler yapabilir ön görebilmemiz gerekiyor. Kadınlara yönelik belli hukuksal zeminler tüm dünya tarafından ön plana alındı. Bizler ise daha tam belli olmayan bir zemin üzerindeyiz. Bu şekilde ne olur bilemiyorum. Kadın konusunda alınan yasal hakları sonuna kadar kullanırız ve sivil toplum örgütleri bu konuların dışında tutulamaz. Bu konular konuşulması, tartışılması gereken konular” diye konuştu. Rana Beyza Öztürk / Özel Haber