Sayıştay’ın tespitine göre Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) 2015-2019 yılları arasında toplam 68 milyar 985 milyon 757 bin 928 lira 16 kuruş alacak için icra süreci başlattı. SGK’nın icra başlattığı dosya sayısında 2018 yılına göre 2019 yılında 6 kart artarken, 2 milyon 182 bin 817 dosyada hala ödeme bekleniyor. Sosyal Güvenlik Uzmanı Dilek Ete, “2018, seçim senesi olduğu için pek çok borç silindi. Bir yıl sonra ise durdurulan her şey harekete geçti” dedi.

‘BORÇLAR ÖDENMİYOR’

Bu borçların nedenini yurt dışı borçlanmada yapılan sahte sigortalılığa bağlayan Dilek Ete, “Diğer nedeni Bağ-Kur ve sigorta borçları. Kurumlar primleri zamanında ödemediğinde artık bir yaptırım da yok. Sigortayı herkes, her ay ödemek zorunda değil. Bu önemli bir neden. Bu durum tamamen bir artış değil, tüm icra dosyalarının alakası yok. Emekli maaşlarına el konulamıyor. Kurumlar ve kişiler vergi ya da Bağ-Kur borcunu ödeyebiliyor. Ardından af geliyor, sonra zaten ödenmiyor. Bu artışın nedeni borçlarımızı ödeyemiyor oluşumuz” değerlendirmesinde bulundu. İcra dosyalarındaki artışın bir diğer nedeni olarak emekli olmak için insanların kendilerini sigortalı göstermek istemelerine bağlayan Ete, “Daha sonra bu sigorta borcunu ödeyemedikleri için gerçekleşiyor artış. Kayıt dışı çok fazla. Herkesin aldığı para asgari ücret de değil. 3 sigortalı 2 emeklinin aylığını ödüyor. Bu nedenle borçları ödeyemememiz büyük bir neden” dedi.

‘BÖYLE GİDERSE…’

Toplum ile ekonominin birbirinden ayrı tutulamayacağını vurgulayan İzmir Sosyoloji Derneği Başkanı Necati Yıldız, “Biri diğerinin en büyük etkeni. SGK alacaklarını tahsil edemedi. Bu durumdan çok fazla kişinin hayatı etkileniyor. Toplumda dayanışma kültürü halen devam ettiriliyor. Evde geliri olan birey diğerine destek oluyor. Ancak bu nereye kadar gider, belli değil! Henüz bıçak kemiğe dayanmadı. İnsanlar tepkili ve öfkeli. Tepkisini şimdilik ailelerine, komşularına yansıtıyor. Ekonomik sıkıntılar pek çok alandan kendini gösteriyor. Toplumsal patlama en çok korkulan kavramlardandır. Şartlar istenmeyen hale geldiğinde kontrol altına almak çok büyük diyetlere gebe olabilir. Şu an onun emarelerini gözlemliyoruz. SGK’lı çalışanlar var, emekliler ve aileleri var. Belki 50 milyon insanın hayatı etkileniyor. Vatandaşlar bu kaostan çıkamayabilir. ‘Yumurta mı tavuktan, tavuk mu yumurtadan’ hikayesi gibi… Ekonomi ve toplum ayrılmaz iki başlık. Sürecin daha olumlu ve yapıcı yaklaşımlarla toplumsal bir patlamaya neden olmadan çözülmesi gerekiyor” diye konuştu. Rana Beyza Öztürk / Özel Haber