<strong>Nihat AK/EGE TELGRAF-</strong> Türkiye İstatistik Kurumu (<strong>TÜİK</strong>) Yoksulluk ve Yaşam Koşulları İstatistikleri'ne göre sürekli yoksulluk oranı bir önceki yıla göre artarak <strong>yüzde 14</strong> olarak hesaplandı. Veriler ışığında ülkede <strong>18 milyon yoksul</strong>un bulunduğu belirtildi. Gelir adaletsizliği ve yoksullaşma yönünde iktidarı eleştiren emeğin temsilcileri, son maaş artışlarını seçim rüşveti olarak değerlendiriyor. <img class="alignnone size-full wp-image-257920" src="https://egetelgrafcom.teimg.com/egetelgraf-com/wp/uploads/2023/05/Memis-Sari2.jpg" alt="" width="1000" height="816" /> Yurttaşın açlık sınırının altındaki maaşlarla geçinmeye mahkum edilmesinin yanlış olduğunu belirten <strong>DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı</strong>, “Ülke geneline baktığımızda yoksulluk sınırı<strong> 33 bin lira</strong>ya dayandı. <strong>TÜİK</strong> ya da<strong> TÜRK-İŞ</strong>’in rakamlarından bahsetmiyorum.<strong> Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu</strong>'na (<strong>DİSK</strong>) bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası'na göre yoksulluk sınırı<strong> 33 bin lira.</strong> Açlık sınırı da yaklaşık <strong>11 bin lira.</strong> Asgari ücretin<strong> 8 bin beş yüz lira</strong> olduğu bir ülkede insanlar, bırakın yoksulluğu, açlık sınırının altında <strong>maaş</strong> alarak yaşamlarını idame ettirmeye çalışıyor. Özellikle <strong>AKP</strong> iktidarı, <strong>son 5 yılı</strong>nda bütün ücretleri aynı şekilde tutarak tüm ücretleri <strong>asgari ücret</strong> seviyesine getirmeye çalışmıştır” dedi. <h2>‘ARTIŞ SEÇİM RÜŞVETİ’</h2> Yakın süreçte yapılan maaş artışlarını seçim rüşveti olarak değerlendiren <strong>DİSK Ege Bölge Temsilcisi</strong> <strong>Sarı</strong>, “En düşük emekli maaşı <strong>5 bin 500</strong> lirayken seçim üzeri dağıtılan rüşvetle birlikte bu <strong>7 bin 500</strong> liraya çekilmiştir. En düşük emekli için<strong> 7 bin 500</strong>, asgari ücretli için <strong>8 bin 500</strong>, kalifiye eleman için <strong>10 bin</strong>, en düşük memur maaşı da <strong>13 bin lira</strong> ile tüm maaşlar ortalama bir ücrete dönüştürülmüştür. Türkiye’de yaşayan işçileri, emekçileri ve emeklileri çoklu yoksullaştırma dediğimiz bir program içerisinde bir hizaya getirme, ucuz emek cennetine getirmenin hamleleri yapılmaktadır. İktidar partisinin farklı kademeleri şu vaatleri veriyor; seçimden sonra <strong>asgari ücret</strong> <strong>500 doların üzerinde</strong> olacak. Esnafın prim gün sayısı da çalışanlar kadar olacak. Emekli sandığını eşitlemeye çalışıyor” diye konuştu. <h2>‘EMEKÇİNİN SON KOZU…’</h2> Açlık ve yoksulluğa karşı emekçinin son kozunun seçim sandığı olduğunu belirten<strong> Sarı,</strong> “Türkiye’de <strong>mavi yakalı-beyaz yakalı</strong> demeden tüm çalışanları emekli kıskacı altında yoksullaştırarak, hazinedeki ve milli gelirdeki payı bizden uzak tutup beşli çeteye doğru yönlendiriyorlar. Bu ülkedeki <strong>yüzde 20</strong>’nin zenginleştiği ama yüzde 80’in tamamen fakirleştiği bir süreç çoklu yoksulluğu getiriyor. Çoklu yoksulluğun olduğu yerde de biat toplumu oluşur. Bu sebeplerden dolayı emekçiler bu seçimde son kozlarını ve son kartlarını ortaya koyacak. Emekçilerimiz verecekleri bir oy ile kendi yaşam şekillerini belirleyecek. Yoksulluk ve açlık sınırı altında insanları yaşamaya mahkum eden iktidara emekçilerin kırmızı kartı göstereceklerini düşünüyoruz” diye konuştu. <img class="alignnone size-full wp-image-257921" src="https://egetelgrafcom.teimg.com/egetelgraf-com/wp/uploads/2023/05/murat-kartalkaya-1.jpg" alt="" width="400" height="553" /> <h2>‘GELİR DAĞILIMINDA HAKSIZLIK’</h2> Toplumun yoksullaştırılarak eşitlenmeye çalışıldığını belirten ekonomist <strong>Murat Kartalkaya</strong>, “En alt seviyedeki yoksulun geliri bir miktar artırılıyor ama üst kesimdekilerin geliri yoksulluk seviyesine doğru indiriliyor. Yoksullaşmada iddia edildiği gibi bir iyileşme yok. Orta gelir seviyesindeki kesimde ciddi bir düşüş var.<strong> TÜİK</strong> verilerinin gerçekçi olduğunu düşünmüyorum. Çalışan kesimin büyük bölümünün maaşını asgari ücrete çektiler. Eskiden bir profesör <strong>asgari ücret</strong>in on katını alırken şimdi <strong>3 buçuk</strong> <strong>katı</strong>nı alıyor. Üst ve orta gelir grubunda ciddi bir fakirleşme var. İnsanları yoksullaşmada eşitlemeye çalışıyorlar. Çalışırken asgari ücretlinin üç katı prim ödeyen ile en alt prim ödeyenin maaşını eşitlediler. Prim ödeyen insanın hakkının yenmesidir bu. Milletin fakirliğine göre değil, liyakatine, uzmanlığına, yatırdığı prime göre bir gelir dağılımı sağlanmalıdır. Tüm kesimlerin maaşlarını yukarı çekmek lazım. Gelir dağılımını acayip şekilde bozdular. Elinde <strong>döviz</strong> birikimi olan rantçıların para kazanmasına fırsat tanınıyor. Rantçı, hiçbir şey yapmadan para kazanırken sabit gelirli için ciddi bir sıkıntı var” ifadelerini kullandı.