A.BUĞRA TOKMAKOĞLU-EGETELGRAF/ İzmir’in Urla ilçesinde yaşayan Gökçen ve Umut Coşkun çifti 2017 yılından bu yana yurt içi ve yurt dışı seyahat deneyimlerini ‘BizdeGeziyoruz’ adlı sosyal medya hesaplarından paylaşıyor.

Hristiyanlık tarihinin önemli merkezlerinden: Fırat Nehri’nin manzarasında tarihin derinliklerine dalın Hristiyanlık tarihinin önemli merkezlerinden: Fırat Nehri’nin manzarasında tarihin derinliklerine dalın

Dijital dünyada yaptıkları paylaşımlarıyla kısa sürede kendilerinden bahsettirmeyi başaran çift Bizdegeziyoruz.com adresindeki blogları, YouTube, Instagram ve Facebook’taki sayfaları ile seyahat konusunda güncel, nitelikli ve işe yarayan içerikleri ile onlarca insanın hayatına dokunuyor.

Gökçen ve Umut Coşkun çifti ‘Bizdegeziyoruz’ yolculuklarını Ege Telgraf okurlarıyla paylaştı.

G E Z İ Ş1111

Gökçen ve Umut kimdir? Seyahat hayatınızın tam olarak neresinde?

Gökçen hem doktora öğrencisi hem de öğretim görevlisi olarak çalışıyor. Her fırsatta yurt dışı eğitimi ile hem kariyerini taçlandırmış hem de yeni kültürlerle tanışma tutkusu olan bir seyahat sever. Umut ise gıda mühendisi. 10 seneyi aşkın süredir özel sektörde çalışıyor. MBA (Master of Business Administration) yaparak kendini farklı alanlarda da geliştirmiş.

Seyahat kavramı bizimle oldukça özdeşleşen bir kavram ve hayatımızda en çok kullandığımız kelimelerden birisi. Tam anlamıyla seyahat aşığı bir çiftiz aslında. Seyahat etmek ve yolda olmak tam bize göre. Varmak istediğimiz yerden ziyade devamlı yolda olmayı çok seviyoruz. Bavulumuz devamlı koridorda açık olarak durur mesela.

Bizdegeziyoruz'un doğuş hikayesini anlatabilir misiniz?

Aslında, birbirimizi tanımadan önce de sürekli gezen, yeni yerler keşfetmeyi seven kişilerdik. Hatta tanıştıktan hemen sonra bile, birimiz Portekiz’e, diğerimiz İtalya’ya seyahat ettik. Fark ettik ki, sadece bireysel olarak değil, birlikte seyahat etmek de bize büyük bir keyif veriyor.

2017 yılında, evlenmemize birkaç ay kala, gezilerimizi sadece anılarda bırakmak yerine bir Instagram hesabında biriktirmenin güzel olacağını düşündük. Daha önce blog yazmış ve çeşitli platformlar için içerik üretmiş olsak da ‘Bizdegeziyoruz’ ile amacımız anılarımızı sadece kendimize değil, aynı zamanda başkalarına da aktarmaktı.

Seyahatlerimizi bir nevi dijital bir günlük gibi paylaşmak, bizim için keyifli bir macera haline geldi. Başlangıçta sadece bize ait anılar biriktirmek için yola çıktık ama zamanla bu hikayeleri başkalarıyla paylaşmanın da ayrı bir zevk olduğunu keşfettik.

G E Z Z Z Z Z Z

Blog, YouTube, Instagram gibi birbirinden farklı mecralarda içerik üretiyorsunuz? Bu kadar farklı alanlarda içerik üretme deneyimini anlatabilir misiniz? Zorlukları neler, nelere dikkat ediyorsunuz?

Bizdegeziyoruz Instagram’da doğdu. Bu yüzden Instagram, bizim için en fazla içerik ürettiğimiz ve en çok vakit geçirdiğimiz platform. Takipçilerimiz bilir, paylaşımlarımızı sadece görsellikte bırakmamaya, her postun altını olabildiğince dolu rehber içeriklerle desteklemeye çalışıyoruz.

Çoğu zaman karakter sınırı bizi zorluyor! İşte tam bu yüzden, zamanla yazma isteğimizi daha özgürce ifade edebileceğimiz bir alan arayışına girdik. Aslında blog fikri hep aklımızdaydı. Yurt içinden ve dışından takip ettiğimiz başarılı içerik üreticilerinden öğrendiklerimiz de bizi bu yolda cesaretlendirdi.

Blog yazmak, web sitesi kurmak gerçekten farklı bir seviyede içerik üretimi gerektiriyor. Rehber içerikler oluşturarak hem daha detaylı bilgiler verebiliyoruz hem de okuyuculara daha kalıcı rehberler sunabiliyoruz. Bizdegeziyoruz.com’u tam da bu amaçla hayata geçirdik. Kendi imkanlarımızla, deneye yanıla ve online eğitimlerle gelişerek oluşturduğumuz bir platform oldu. Tek başımıza bu başarıyı elde etmek bize büyük bir özgüven kattı.

P O R T O

YouTube tarafında ise yeni sayılırız. YouTube’da içerik üretmemiz için o kadar çok kişiden öneri aldık ki aslında geç de olsa bu kalana girdik diyebiliriz. 2024 yazı itibariyle YouTube için de olabildiğince fazla çekimler yapmaya çalışıyoruz ve şimdilik çok güzel gidiyor.

Üç platform için de içerik üretmek gerçekten çok büyük bir sorumluluk ve ciddi bir çalışma düzeni gerektiriyor. Bizim en büyük avantajımız iki kişi olmamız. Birimiz makale yazarken diğerimiz kurgu yapıyor. İş bölümlerimiz yıllar içinde kendiliğinden gelişti. İki kişilik bir takım olduk diyebiliriz.

Bizdegeziyoruz insanlara neleri vaat ediyor? Sizi farklı kılan özellikler nelerdir?

Bizdegeziyoruz ile herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği, samimi bir platform olmayı hedefliyoruz. Amacımız, seyahat severlere objektif ve rehber niteliğinde içerikler sunarak seyahat planlamalarını kolaylaştırmak ve ilham olmak.

Her paylaşımımızı kendi deneyimlerimizle zenginleştiriyor, gezdiğimiz yerlerin ruhunu ve kültürünü aktarmaya özen gösteriyoruz. Bizi farklı kılan, sadece turistik noktaları değil, keşfedilmemiş, gizli kalmış ve lokal güzellikleri de paylaşmamız.

Pratik ve hap bilgilerle yolculukları daha keyifli hale getiriyoruz. Samimi bir dille, kişisel dokunuşlarımızla takipçilerimizle güçlü bir bağ kurmayı önemsiyoruz.

Ülkemizde seyahat etmeye ilişkin bazı önyargılar mevcut. Buna rağmen her yıl yurt içi ve yurt dışında seyahat edenlerin sayısı artıyor. Özellikle yurt dışına seyahat konusunda ise bazı önyargılar mevcut. Seyahat etmek isteyen ancak bir türlü harekete geçemeyenlere ne önerirsiniz?

En büyük tavsiyemiz, hiç beklemeden harekete geçmeleri! İkimiz de çocukken ilk yurt dışı deneyimlerimizi tek başımıza yaşadık ve aynı endişeleri taşıdık. Dil bilmemek, kültürel farklılıklar gibi konular ilk başta gözünüzü korkutabilir ama yola çıktıktan sonra bu kaygılar hızla geride kalıyor.

Aslında hayatın içine karıştığınızda, o yabancılık duygusu yerini keşfetmenin heyecanına bırakıyor. Kısıtlı dil bilgisi ile dünyayı gezen tanıdıklarımız var ve özellikle bu teknoloji çağında bu hiç de imkânsız değil! Eğer yurt dışına ilk defa çıkıyorsanız sizlere önerimiz yakın ve rahat bir destinasyon olan Yunan Adaları’ndan başlamanız olacaktır.

Ekran Resmi 2024 09 14 21.27.20

Yurt dışında en sevdiğiniz seyahat destinasyonunuzu, nedenleriyle birlikte öğrenebilir miyiz?

İkimizin de yurt dışındaki favorisi kesinlikle Portekiz! Orada uzun bir süre kaldık ve her anı unutulmazdı. Yemek kültürü tam bize göreydi. Deniz ürünleriyle hazırlanan yerel lezzetlere bayıldık. Özellikle Pasteis de Nata'yı da unutmamak lazım, her seferinde bizi büyüledi.

Yemeklerin dışında, Portekiz’in havası seyahate çok müsait. Ara sokaklarda kaybolmak ve şehri keşfetmek o kadar keyifliydi ki günlük ortalama 25 bin adımın altına inmedik. Okyanus kıyısında yaptığımız yürüyüşler, yerel halkla kurduğumuz samimi sohbetler seyahatimizi daha da özel kıldı. Gaia’da Douro Nehri üzerinde Porto manzarası eşliğinde gün batımını izlemek ise kesinlikle hayatımızın en güzel anılarından biri oldu.

Son olarak söylemek istedikleriniz nelerdir?

Röportajın bir fırsat olduğunu düşünerek, bizi ilk günden beri destekleyen, geliştiren, yönlendiren tüm takipçilerimize, dostlarımıza ve ailemize teşekkür etmek isteriz. Başlangıçta sadece iki kişilik bir ekiptik ama bugün on binlerce kişilik kocaman bir aile olduk.

Bizim için iletişim her zaman çok önemliydi ve bundan sonra da takipçilerimizle bu bağı güçlendirmeye devam edeceğiz. Yeni yerler keşfetmek, farklı kültürleri ve tatları deneyimlemek hayatımızın vazgeçilmezi oldu.

Yolda olmak, deneyimlemek bizim için bir varış noktasından çok daha değerli. Bu yüzden mümkün olduğu kadar ilham verici seyahatler yaparak, deneyimlerimizi paylaşarak ailemizi daha da büyütmeyi istiyoruz.

Kaynak: EGE TELGRAF