NİHAT AK / ÖZEL HABER-Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre afet bölgesinden diğer illere nakil yaptıran öğrenci sayısı 50 bine yaklaştı. Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen deprem kapsamında İzmir'e gelen öğrenci sayısı yaklaşık 2 bin. 30 Ekim 2020'de meydana gelen depremin ardından İzmir’deki okullar açısından yaraların sarılamadığını düşünen eğitimciler kente gelen ve gelecek olan depremzede öğrenciler için bir çözüm üretilmesini istedi. adnan-sarisayin Yapılan açıklamalardan deprem bölgesinden İzmir’e gelecek öğrenci sayısının önemli bir boyuta ulaşacağının anlaşıldığını belirten Anadolu Eğitim Sendikası İzmir İl Başkanı Adnan Sarısayın, “İzmir’deki okullarımızın sınıf mevcutlarında bir dengesizlik var. Bir çözüm olarak sınıf mevcutları çok düşük olan öğrenci sayıları çok az olan okullarımız var. Özellikle imam hatip ortaokulları ve imam hatip liselerinde çok sayıda öğrencisi az olan okullarımız var. Bunlar birleştirilerek bu okullarımız bu bölgelerimizden İzmir’e gelecek olan öğrencilerimiz için açılabilir. Bu çok önemli. Bazı okullarımızda öğrenci mevcutları çok az. Sınıf mevcutları çok düşük. On öğrencili sınıflarımız var. Dolayısıyla bu okullarımız birleştirilmek suretiyle yeni okullar eğitime kazandırılabilir. Gelecek depremzede öğrencilerimize yer açılabilir. İmam-hatiplere karşı değiliz. Onlarda bu ülkenin bu milletin okulları. Bir tarafta 40-50-60 öğrenci varken diğer tarafta çok çok düşük mevcutlu sınıflar olmamalı. Milli servet milletin hizmetine sunulmalı” dedi. OLMAZSA OLMAZIMIZ” Eğitimden ödün verilmemesi gerektiğine vurgu yapan Başkan Sarısayın, “Eğitimden her şartta vazgeçmemek gerekir. Ne olursa olsun hangi şartlarda olursa olsun eğitime ara vermemek gerekiyor. Eğitim olmazsa olmamız diyoruz. Bizi bu zor şartlardan çıkartacak olan eğitimdir. Öğrencilerimiz bu yaşadıkları travmayı arkadaşlarıyla öğretmenleriyle birlikte olarak azaltacaktırlar. Yaşadığımız deprem felaketinin ardından okullarımızda eğitim başladı. Öğretmenlerimiz okullarına, öğrencilerimiz arkadaşlarına kavuştu. Öğretmenlerimize, okul idarecilerine ve Milli Eğitim Bakanlığı’na çok büyük görevler düşüyor. Bu afet toplumun tüm kesimini etkiledi. Sadece deprem bölgesinde değil. Tüm toplum bundan etkilendi. Öğretmenlerimizin bir kısmının yakın akrabaları deprem falaketeni yaşadı. Geçmişte görev yaptıkları öğrencilerinin olduğu bölgede felaketler yaşandı. Bu nedenle tüm öğretmenlerimizin psikososyal destek programına alınması son derece önemli. Bu eğitimin iyi bir şekilde yapılması gerekiyor. Öğrenci öğretmen diyaloğununun nasıl olması gerektiği konusunda Milli Eğitim Bakanlığı, psikososyoloji dernekleri, sendikalar toplantı gerçekleştirmeli. Tüm paydaşların psikoloklar derneklerinin de katılımıyla bilgilendirmeler yapılmalı. Öğretmenlerimiz ve öğrencilerimizin bu felaketten en az zararla çıkmaları sağlanmalıdır” diye konuştu. DERSLİKLER YETERSİZ” İzmir’in son yaşadığı depremin ardından okullar ve sınıf mevcutları açısından kendi yaralarını saramadığını belirten Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Adem Yıldırım ise, “İzmir’deki depremin yaralarını henüz saramadık. İzmir’deki eğitim ve öğretim için ihtiyaç duyulan derslik sayısına henüz ulaşamadık. İkili eğitime devam eden okullarla sınıf mevcudu kalabalık olan okullarımız acı bir gerçek olarak ortada duruyor. Deprem bölgesinden gelen öğrencilerin varlığı ile kalabalık olan sınıflarda kısmende olsa sorun yaşanacağını düşünüyoruz” dedi.BİNALAR DAYANIKSIZ MI?” Kent genelindeki okulların depreme dayanıklılığı konusunda net bilgi sahibi olmak istediklerini belirten Eğitim-İş Şube Başkanı Yıldırım, “Üç yıl kadar önce kentimizde yaşanan depremin ardından başta okullarımız olmak üzere kamu binalarımızın durumunu öğrenmek istedik. O dönemde yapılan incelemelerin ardından 127 tane okulumuz hasarlı olduğu söylendi. Bir kısmı güçlendirilmek adına boşaltıldı. Bir kısmı da yık-yap projesi kapsamına alınmıştı. Hasarlı olan okulların eğitime kazandırılamamasın sıkıntısını yaşıyoruz. Tam bu sıkıtıyı yaşarken yapılan yeni bir açıklama merakımızı arttırdı. Yapılan incelemeler devam ettiği süre içerisinde 8 yeni okulla karşılaşmış olmak, önümüzdeki günlerde kalan okullarda yapılacak incelemelerin sonucunda da yeniden acaba depreme dayanıksız okullarımız var mı? Sorusunu gündemimize soktu!” diye konuştu.