İnşaat sektörü dolar ve Euro’nun önlenemez yükselişi ile birlikte zor günler yaşamaya başlamıştı. Ardından Hükümet müdahalesiyle gelen kurlardaki düşüş henüz sektöre yansımadı. Piyasa incelendiğinde döviz yüksekken alınan malların hala aynı fiyattan satıldığı görüldü. Müteahhit de vatandaş da ciddi anlamda mağdur. Kentsel dönüşüm ise büyük bir sekteye uğruyor. İzmir Ticaret Odası(İZTO) İmar, Şehircilik ve Kentsel Dönüşüm Komisyonu Meclis Üyesi ve İnşaat Mühendisi Levent Bendeş, “Dolar 11lira seviyelerinde seyrediyor. Üreticilerin daha bu duruma hazır olmadığı söyleniyor. İnşaat malzemelerini sorduğumuzda ‘Malımızı yüksek döviz kuruyla aldığımız için satışta fiyatları indirmemiz mümkün değil’ deniyor. Zam hemen yapılıyor ama indirim hemen yapılmıyor. Anlattıkları doğru mudur? Bilmek çok kolay değil. Dövizin inmesinin ve ekonominin rayına oturmuş olmasının kalıcı olup, olmadığı şu an test ediliyor. Piyasa, süreci ve güveni test ediyor” dedi. levent-bendes-izto ‘KENTSEL DÖNÜŞEMEMEK’ Kentsel dönüşüm sürecinin artan ve hala indirime girmeyen fiyatlar nedeniyle büyük oranda sekteye uğradığını belirten Bendeş, özellikle bankaların düşük faizli kredi vermediğini, alım gücünün ise düşmeye devam ettiğini belirtti. Ucuz krediler olmadan hiçbir ürünün ucuzlamayacağını ve kurun düşüşünden ziyade alım gücünün artmasının da önemli olduğunu vurgulayan Bendeş, “İlgili piyasadan bağımsız harekete geçmek isteyen insanlar var. Vatandaşlar, piyasadaki artışlardan olağanüstü etkilendiler. Maaşları sabit ve çoğu emekli. Belli bir gelire sahip olan insanlar. Bende malıma zam yapayım deyip kendimi kurtarayım diyen insan değil, maaşlarına zam olmayan insanlar. Bu insanların tamamı, adım atamıyorlar şu anda.  Bu konuda sadece kentsel dönüşüm değil, bir daire satıyorsunuz bitmemiş veya kaba inşaat. 100 liraya sattınız ve inşaat devam ederken korkunç zamlar geldi. Bu durumun neticesinde başka bir ekonomi modeli kullanılabilir” dedi. ‘RİSKİ PAYLAŞMAK’ Anlaşmazlıklar ve döviz dalgalanmalarına karşın ‘riskin paylaşılması’ gerektiğini vurgulayan Bendeş, ‘Maliyet artı kar’ üzerinden anlaşmaların yapılabileceğini belirtti. İzmirli firmaların kardan düşerek, İstanbullu firmalar ile rekabet edebileceğini aynı zamanda artan fiyatlara karşı oluşacak anlaşmazlıkların giderilebileceğini ifade eden Bendeş, “Benim tavsiyem riski paylaşmak. Tamamı müteahhite  kalmamalı. Maliyet artı kar denilen bir yöntemle tanışılmak zorunda. Kimse zarar etmeyecek. Aksi koşulda kimse sözleşme yapamaz inşaat fiyatları sürekli artıyor. Döviz artışından dolayı piyasalar karıştı. Dolayısıyla müteahhit riske girmeyecek, kitlenme olacak ve mahkemeler oluşacak. ÖTV’lere verilen bir indirim bizlere değil hazineye aktarılıyor biliyorsunuz. İndirim piyasaya yansımadığı sürece bir şey değişmiyor. Stokların erimesi ve enerjinin ucuzlaması lazım. Doğalgaz, elektrik, su ucuzlamadan fiyatlar istenilen düzeye inmeyecek. Döviz 9 liraya insin siz doğalgazı indirmezseniz bir şey değişmeyecek. Şubat, inşaat sektörü için belirleyici ay olacak” diye konuştu. RANA BEYZA ÖZTÜRK/ÖZEL HABER