28 Nisan’da İspanya genelinde yaşanan geniş çaplı elektrik kesintisi, sadece ışıkları değil, modern iletişimi de kararttı. Öğle saatlerinde başlayan kesinti sırasında 4G ve 5G altyapıları devre dışı kaldı. Ancak uzun süredir “kullanımdan kalktı” gözüyle bakılan 2G ağı, zorlu koşullara direnerek ayakta kalan tek sistem oldu.
AKILLI TELEFONLAR BAĞLANTIYI KAYBETTİ, 2G İLE İLETİŞİM SÜRDÜ
Kesintinin en çarpıcı etkisi, mobil iletişim sistemlerinde görüldü. Ev ve işyerlerinin yanı sıra, mobil baz istasyonlarının enerji yedekleri kısa sürede tükendi. Akıllı telefonlar sinyalsiz kaldı, milyonlarca kişi iletişimini kaybetti. Ancak klasik 2G telefon kullanıcıları, arama ve SMS gibi temel hizmetlerle bağlantıda kalabildi.
NEDEN SADECE 2G ÇALIŞTI?
4G ve 5G ağlarının karmaşık altyapıları, yüksek enerji ihtiyacı nedeniyle devre dışı kaldı. Oysa 2G, düşük güçlü vericileri ve daha az kullanıcı yükü sayesinde belirli bölgelerde çalışmaya devam edebildi. Basit yapısı ve az enerji tüketimi, bu eski teknolojiyi kriz anında yeniden işlevsel hale getirdi.
ÇEKMECEDEKİ “ESKİ TELEFONLAR” YENİDEN DEVREDE
Elektrikler kesildiğinde, çoğu kişi uzun süredir kullanmadığı yedek telefonlara yöneldi. Özellikle yaşlılar, sağlık çalışanları ve acil durum ekipleri 2G cihazlar sayesinde temel iletişim kurabildi. Ancak bu sistemin işe yaraması, karşı tarafta da uyumlu bir cihaz bulunmasına bağlıydı.
KRİZ, ALTYAPI KIRILGANLIĞINI GÖZLER ÖNÜNE SERDİ
Pek çok ülkede artık kullanım dışı bırakılan 2G şebekeleri, İspanya’daki olayla birlikte yeniden tartışma konusu oldu. Almanya, İtalya ve diğer gelişmiş ülkelerde bu teknoloji rafa kaldırılmışken, kesintiler karşısında en dayanıklı sistemin hâlâ 2G olması dikkat çekti. Özellikle alarm sistemleri, ödeme cihazları ve yaşlılara yönelik acil yardım donanımları için 2G’nin önemi bir kez daha hatırlandı.
YÜKSEK TEKNOLOJİYE TAM BAĞIMLILIK SORGULANIYOR
İspanya’daki kesinti, modern iletişim altyapısının ne kadar kırılgan olduğunu açıkça gösterdi. Uzmanlar, enerji bağımlılığı yüksek sistemlerin yanında düşük teknolojili, dayanıklı yedek çözümlerin de korunması gerektiğini vurguluyor. Gelişmiş ağlar elbette vazgeçilmez; ancak kriz anlarında iletişimi sürdürebilecek en güvenilir sistem, bazen en sade olanı olabilir.
(Sözcü)