Hızlı gelişen teknoloji ile “Dijital Çağ’a” girmiş bulunuyoruz. Teknolojinin insan hayrına kullanılması elbette ki hayatı kolaylaştırması açısından çok yararlı. Ancak, hayatın her alanına giren teknoloji, insanı işlevsiz ve gereksiz kılmaya doğru hızla bir rota tutturuyor. Öyle ki teknolojik bağımlılığın, yakın gelecekte işlevsizleşen insanı tek merkezden yönetme ve hatta gerektiği kadarını da yok etmeye doğru gideceği endişesi gün geçtikçe artıyor. 2019 yılında başlayıp devam eden küresel salgın, ekonomileri ve insan yaşamını felç etmeye doğru hızla ilerliyor. İnsan sağlığının korunması düşüncesiyle alınan tedbirler, bir yandan bireyi ve toplumu korurken diğer yandan ekonomik sorunlarla birlikte yoksulluk ve işsizlikte patlamalara yol açıyor.

‘ARTAN MOBBİNG’

Pandemi tedbirleri, insanları toplumsal hayattan koparıp eve kapanma, üretememe ve bireyselleştirmeye itmektedir. Uzmanlara göre bu durum ekonomik sorunlarla birlikte ruhsal çöküntüye de yol açıyor. Aile ziyaretleri, seyahatler ve eğlenceye gelen kısıtlamalar, dünyada ve ülkemizde toplumsal buhranlara neden olabiliyor. Çalışanların ise daha çok çalıştığı ve iş yükünün çoğaldığı bu dönemde iş yerlerinde mobbing faktörünün gözle görülür şekilde arttığını söyleyen HAK-İŞ  Konfederasyonu İzmir İl Başkanı Gültekin Şimşek, “ Mobbing olarak adlandırılan “İşyerlerinde Psikolojik Tacizi” çalışanların itibarını ve onurunu zedeleyen, verimliliğini azaltan, işyerindeki iş barışını ve düzenini olumsuz etkileyen önemli bir sorun olarak değerlendirmekteyiz. Çalışanların, motivasyonunu, performansını, iş tatminini, örgütsel aidiyetini olumsuz yönde etkileyen mobbing, bireylerde psikolojik ve fizyolojik birçok soruna neden olmakta” dedi.

‘CAYDIRICI OLMALI’

Gerekçesi ne olursa olsun mobbingin temel insan haklarının ihlali olarak kabul edilmesi gerektiğine değinen Şimşek, “Mobbingle mücadelede kadını ve aile yapılarımızı güçlendirici tedbirlerin alınmasının işyerleri açısından çok olumlu sonuçlar doğuracağına inanıyoruz” ifadelerini kullandı. Şimşek, “ Mobbinge uğrayanların mağduriyetinin giderilmesi ve korumanın sağlanabilmesi için hukuksal düzenlemelerin artırılmasını, işyerinde psikolojik taciz (mobbing) ile başa çıkma konusunda başta eğitim olmak üzere farklı etkin yolların aranmasını, işyerinde psikolojik tacizin (mobbing) önlenmesi genelgesinin işyerlerinde ilgili bütün taraflarca hassasiyetle uygulanması için gerekli düzenlemelerin yapılmasını ve cezai yaptırımlarla birlikte uygulamanın caydırıcı hale getirilmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.

‘KADINI GÜÇLENDİRMEK’

Yalnızca cezai önlemlerle değil aynı zamanda işyerinin organizasyonu ile mesleki eğitim ve yeterliliklerin geliştirilmesinin, mobbingin azaltılmasında ciddi rol oynadığını belirten Şimşek ,“Önemli katkı sağlayacağını belirtmek gerekiyor. İşyerinde psikolojik taciz konusunda farkındalığı artırmak için kapsamlı bir eğitim seferberliği başlatmıştır. Genel kurulda almış olduğu kararlar çerçevesinde eğitim çalışmaları yapmakta, üye sendikalarca bağıtlanan toplu iş sözleşmelerinde mobbingi önleyici nitelikte hükümler konulmasına öncülük etmekteyiz. Ayrıca, sendikalarımız üyeleri için tacizlerle mücadele şikayet hattı oluşturmakta bu konuda hem hukuki hem teknik olarak çalışmalar yürütmekte . Tüm bu düşünceler ışığında kadının güçlendirilmesi, mesleki bilgi ve becerilerinin geliştirilmesi, kadına yönelik şiddet ve mobbing ile mücadele edilmesi, kadınların çalışma hayatında daha fazla yer almasına, çalışma saatleri, iş ve aile yaşamını uyumlaştırma, çocuk, yaşlı, engelli bakımı, doğum ve emzirme izni, sendikal üyelik ve karar alma mekanizmalarına katılım konularındaki temel sorunlarının çözümüne yönelik çalışmalarını etkinlikle sürdürmeye devam ediyor. Bu konularda hukuki çözüm yaptırımları da olması gerektiğine inanıyoruz” diye konuştu. Rana Beyza Öztürk / Özel Haber