Pandemi sürecinde İşsizlik Sigortası Fonu’ndan payına aylık 1.170 lira nakdi ücret desteği düşen 2.3 milyon çalışana ücretsiz izin kapsamında 6.5 milyar, işverene ise aralık ayında fondan 2.4 milyar lira ödendi. Ücretsiz izne çıkarılan işçiye 733.5 milyon, kısa çalışma ödeneğinden yararlananlara ise 1.8 milyar lira ödeme yapıldı. İşsizlik Sigortası Fonu’nun toplam varlığı ise aralık ayında bir önceki aya göre 1 milyar 904 milyon lira düştü. Geçtiğimiz günlerde konu ile ilgili açıklama yapan CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba işçilere 15, işverenlere ise 18 milyar lira ödenek ve teşvik verilerek fonun amacı dışında kullanıldığını iddia etmişti. TÜİK’in son açıkladığı eylül, ekim, kasım aylarını kapsayan işsizlik verilerine göre dar tanımlı işsiz sayısı 4 milyon 5 bin. Bu durumda işsizlerin sadece yüzde 5’inin işsizlik ödeneğinden yararlanabiliyor. Mali Müşavir Feride Sökmen, işverene desteklerin bütçeden yapılması gerektiği fikrini ortaya attı. Fonun toplam varlığında bir yılda yaklaşık 30 milyar lira azalma olduğunu belirten Sökmen, “Fon kaynakları pandemide işçiye cimri, işverene cömert bir uygulama ile yönetildi. Fon bu tip olağanüstü dönemler için var. Ancak işverene destek fonu gibi kullanılması kaynağın çarpık şekilde aktarıldığını gösteriyor” iddiasında bulundu.

‘DENETİM YAPILSAYDI…’

1999 yılından bu yana Kısa Çalışma Ödeneği’nin ilk kez bu dönemde kullanıldığını, üstelik işe de yaradığını belirten Sökmen, “İşsizlik Fonu’nun oluşumu işçi ve işveren payının toplamından oluşuyor. Bu durumda asgari ücretin yüzde 3’üne tekabül ediyor. Yüzde 2’sini işveren, yüzde 1’ini işçi karşılar. İşsizlik fonumuz var. Dünya geneline bakarsak sadece bu rakam bile bizim aslında sosyal bir devlet olmadığımızı ortaya koyan rakam. İşçinin maaşından para çekiliyor; yarın işsiz kalırsam bu parayı alırım diyor. İşsizlik fonunun payı yasal olarak işverene aktarılabiliyor. Kanunun amacı bellidir. 99 yılından beri işsizlik fonunu dile gelen kısmı hep şu; yarın bir gün işçi işsiz kaldığı zaman faydalansın diye oluşturulmuş bir fon. Burada faydalanma oranına bakarsak, işverenin ödediği tutara göre daha çok faydalanması lazım. Doğru. Yüzde 2 payını işveren ödüyor ya, bu ödenen para işçiden kesilmiyor. İşverene maliyet olarak ortaya çıkıyor. Bu noktadan bakıldığında işçi daha çok faydalanmış gözüküyor. Oysa bizim insanlarımız fondan daha çok para alsınlar diye sigortada asgari ücretli gözüküyor. Fondan daha yüksek para alınabiliyor. Zaten asıl mesele işsizlik maaşı ile ilgili yasal olan denetimlerin yapılmaması. İşsizlik maaşı ile ilgili denetimler yapılmadı. Kötü niyetli insanlar da bu fondan faydalandı. İşveren başvuracak, müfettiş gelecek, o konular var mı yok mu kontrol edilecek diyor yasa. İşverenler, işçiyi sigortalı gösterelim dedi. 3 bin lira ödeyecek 30 gün. 1500 ödedi, işçi 1500’ü İŞKUR’dan aldı. 2500 lira avantajı oldu. Bu nedenle işverenlerin büyük avantajı oldu. İşçi değil, işveren kazandı” dedi.

YA 11 MİLYON İŞSİZ?

Pandemi sürecinde işçilerin başta aldığının da altında ücret almaya başladığını savunan Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı da, “Kısa Çalışma Ödeneği ve ücretsiz izin adı altında çalışmaya işçiyi mahkum ettiler. Doğal olarak hükümetin çoklu yoksullaştırma programı içerisinde sınıfsal ayrımı da dikkate alarak işverene çalışan hükümetin işçileri emekçileri alın teri dökenleri açlık ve yoksulluğa mahkum etme politikalarını bir bir hayata geçirmeye çalışmaktadırlar. İşsizlik sigorta fonunda 11 milyon işsizin faydalanacağı, işsizlik sigortası parası işsizlere ve işçilere gitmezken en büyük pasta işverenlere teşvik adı altında verilmiştir. Bu fonda işsizlerin insanca yaşayacağı bir ücreti en azıdan asgari ücret düzeyinde yardım alınması gerekirken, işverene teşvik adı altında bu fonun kullanılması ahlaki değil. İşverenler mağduru oynarken, kurumlar vergisinden Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile yüzde 5 düşürülmesi ve Anayasa’nın eşitlik ilkesine dayanarak kurumlar arasında en değerli varlıklar olarak işverenleri görüyoruz. İşçiler ise köleleştirilmiştir. Bize görülen bu revayı unutmayacağız” iddiasında bulundu. Rana Beyza Öztürk / Özel Haber