İzmir Körfezi'nde kötü koku ve çevre kirliliği sorunu devam ederken, Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, yapılan tarama gemisi çalışmalarının yetersiz olduğunu vurguladı.
TARAMA GEMİSİ YETERSİZ
Kötü kokunun yoğun olarak hissedildiği Bayraklı ilçesi Turan Sahili’nde ölü balıkların görüldüğü belirtilirken, İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne ait tarama gemisi ile körfezde oksijen miktarının artırılmaya çalışıldığı ifade edildi. Ancak Prof. Dr. Yaşar, “İzmir Körfezi derya, devasa bir deniz, akvaryum değil. Akvaryum ile körfezi karıştırıyorlar” diyerek, bu yöntemlerin yetersizliğine dikkati çekti.
ARITMA TESİSLERİ YETERSİZ
Prof. Dr. Yaşar, İzmir Körfezi'nin en kirli dönemini yaşadığını belirterek, Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi ve Narlıdere Güneybatı İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi'ndeki sorunların dış körfezin de kirlenmesine yol açtığını ifade etti. "Hiçbir fabrika arıtmasını çalıştırmıyor. İç körfeze derelerden müthiş bir kirlilik geliyor" diyen Yaşar, kirliliğin kaynağının arıtılmayan fabrika atıkları olduğunu vurguladı.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Prof. Dr. Yaşar, "Çözüm çok basit; fabrika arıtmaları çalıştırılmalı" diyerek, geçmişte yaşanan benzer bir kirlilik sorununda alınan önlemlerle körfezin hızla temizlendiğini hatırlattı. "2002 yılında körfez simsiyahtı. Arıtma tesisleri çalışmaya başladığında, körfez 1 yılda mavileşti" şeklinde konuştu. Ayrıca, fabrikaların atıklarını arıtmadan denize boşaltma eğiliminde olduklarını belirten Yaşar, arıtma tesislerinin çalıştırılması için elektrik enerjisinin sübvanse edilmesi ve çalıştırmayanlara ceza verilmesi gerektiğini savundu.