İşçi ve işverenden kesilen primlerle 102.3 milyar TL’nin biriktiği İşsizlik Sigortası Fonu’ndan aslan payının patronlara gittiği ileri sürüldü. 2020 ocak-kasım döneminde işverenlere 15.9 milyar TL doğrudan teşvik ve destek verildi. Dolaylı desteklerle İşsizlik Fonu’ndan patronlara 52.3 milyar TL ödeme yapıldı. İşsize ise sadece 8 milyar TL işsizlik maaşı ödendi. Adı İşsizlik Fonu olsa da buradan işverenlere yapılan ödemeler işçilerden çok daha fazla. Patronların fondan aldığı pay da giderek artıyor. İşçilere ise sadece işsizlik maaşı ödeniyor. 2020 yılı ocak-kasım döneminde işsizlere Fon’dan 8 milyar 34 milyon TL işsizlik maaşı ödendi. 2020 Kasım ayında, önceki dönemden ödemesi devam edenlerle birlikte 255 bin 771 kişi için ise 279 milyon 786 bin TL ödendi. İşverenlerin cebinden çıkan paranın işgücü maliyeti olarak değerlendirilmesi ve istihdamın önemine değinen Eski Vergi Dairesi Başkanı ve Ege İhracatçı Birlikleri Vergi Danışmanı Mustafa Bulut, “İşçilere işsizlik sigortası fonundan yapılan söz konusu teşvik ödemeleri ve işsizlik sigortası ödemeleri, bunları yaşamları idame ettirebilmeleri için önemli kuşkusuz, ama daha önemli olan işçilerin özellikle de asgari ücret seviyesindeki işçilerin ücretlerin yaşamın gereklerine uygun oranda artırabilmek. Bu noktada ücretlerin seviyesini doğrudan artırmanın yanı sıra, ücretleri üzerindeki mali yükümlülükleri azaltarak dolaylı yoldan arttırmak da ikinci bir yol” dedi.

‘ÜZERİNDE MALİ YÜK’

Özellikle asgari ücret ile geçinen vatandaşların vergi maliyetlerine bakılması gerektiğine değinen Bulut, “Özellikle asgari ücretlerin vergi maliyetlerini konuştuğumuzda hem gelir vergisi hem sosyal güvenlik primlerini toplam değerlendirmek gerekiyor. Sosyal güvenlik primleri alanında toplamda çalışanların ücretinden kesilen bir mali sigorta primi var yüzde 9, genel sağlık sigortası primi var yüzde 5, işsizlik sigortası primi var yüzde 1. Yine brüt ücret üzerinden işverene yüklenen maliyet var. Yüzde 2 kısa vadeli sigorta primi var. Bir de genel sağlık sigortası primi çalışandan kesilen dahil yüzde 15, 22.5 işveren toplamı yüzde 37,5 . İşsizlik sigortası dahil asgari ücretlinin üzerindeki sosyal güvenlik yükleri iş veren dahil yüzde 37,5 oluyor. Bu senede son ekim ayından itibaren yüzde 20'lik dilime giriyor ortalama yüzde 17 yasal vergi var. Topladığımızda asgari ücret üzerindeki toplam mali yük yüzde 54, 55 civarında. Yani gelir vergisi ve sosyal güvenlik primi maliyetleri var. Bunlar yasal yüklerimiz. Aylık brüt maaşı 2 bin 943 lira olan bir asgari ücretli, 618.30 lirası kaynağında kesilen vergi ve SGK primi, 354.13 lira da dolaylı vergi olmak üzere ayda 972.43 lira vergi ödeyecek. Yani yıllık 35 bin 36 liralık brüt gelirinin yüzde 33'ü, bir başka ifadeyle 11 bin 669 lirası vergiye gidecek ve eline sadece 23 bin 647 lira kalacak. Tabi bir de işveren prim payı olarak ödenen mali yükümlülükler var bunların da eklediğiniz de çalışanların işveren maliyeti daha da fazlalaşıyor” dedi.

‘MALİYET AZALTILIRSA’

Vergi istatistiklerine yönelik değerlendirme yapıldığında 2020 yılı Maliye Bakanlığı’nca açıklanan istatistiklerde geçici kurumlar vergisinde ciddi artış olduğunu söyleyen Bulut, “Buradan hareketle orta ve büyük boy şirketlerde 2020 kazançlarının iyi olduğu anlamı çıkıyor. Tabii bu genel bir değerlendirme… Sektör ve şirket bazında farklı durumda olan, zor durumda olan şirketlerin de varlığı bir gerçek. Bu nedenle ben işçi istihdamının orta ve büyük ölçekli şirketler bakımından genel olarak sorun olmayacağını düşünüyorum. Esnaf boyutunda işletmeler ile sektör bazlı sorunlu olan büyük işletmeler için de farklı çözümler tasarlanabilir. Bu anlamda ilk akla gelen devlet, asgari ücret üzerinden aldığı bir takım vergilerden daha da azaltıma giderek işveren maliyetlerini azaltabilir” diye konuştu. Rana Beyza Öztürk / Özel Haber