Fabrika yönetimi sendika üyesi arkadaşlarımızı keyfi olarak işten çıkarmıştır. İşten çıkarmanın nedeni anayasal hak olan sendikalaşmaktır. Gerçekleşen bu işten çıkarma, sendika düşmanlığının ürünüdür. SML Etiket yönetimi bu hukuksuzluğuyla da kalmayıp, “Devlete ödeyeceğimiz cezayı size verelim” diyerek rüşvet de teklif etmiştir. Bu ahlaksız teklifi kabul etmeyen işçiler ise madde 25/2 (kod 29) ile tehdit edilmiştir. İşçilerimiz ise onurluca davranarak yönetimin rüşvet ve tehditlerine boyun eğmemiştir.

Bizler işten atmanın gerçekten yasaklanmasını istiyoruz. İşten atılmanın ciddi bir yaptırımı bulunmamaktadır. Patronlar, devlete bir işçinin brüt ücretini ödediğinde keyfi ve haksızca işten çıkartabiliyor. İşçiler keyfi olarak işten atılmamalıdır.

Pandemi koşullarından kaynaklı işten atmak “yasak” olmasına rağmen bunun gerçek olmadığını bir kez daha görmüş olduk. Patronlar, AKP-MHP'den aldıkları güç ile işçi ve emekçilere karşı keyfi uygulamalar gerçekleştiriyor. Emeğine, geleceğine ve onuruna sahip çıkan, yaşanan haksızlıklara karşı gelen, mücadele eden işçi ve emekçiler keyfi olarak ücretsiz izne ve kısa çalışmaya zorlanıyor. Bunlar da yetmiyor, cezalandırmak adına İş Yasası’nın 25/2. maddesinden (kod 29) çıkış gerçekleştiriyorlar.

SML Etiket'te üyelerimizin uğradıkları haksızlığa, keyfi uygulamaya, sendika düşmanlığına ve taşeronlaştırmaya karşı 3 Şubat'ta Fabrika önünde direnişe geçtik. Bugün direnişimizin 5. günü bizler her alanda direnişimizi büyütmeye ve haklılığımızı haykırmaya devam edeceğiz. Emekten ve işçiden yana olan herkesten haklılığımızı dile getirmenizdir.

Ayrıca sizleri, direniş çadırımıza da davet ediyoruz...

Taleplerimiz:

- İşten atılan işçiler derhal işe geri alınsın!

- Taşeron işçiler kadroya alınsın, taşeron çalışma sonlandırılsın!

- Baskı ve mobbing son bulsun!

- Kısa çalışma, ücretsiz izin gibi hak kaybına neden olan uygulamalar son bulsun!

- Tüm çalışanlara insanca yaşamaya yeten ücret verilsin!

- Sendikal örgütlenmeye yönelik baskılar son bulsun!