Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ) Coğrafi Bilgi Sistemleri ve Uzaktan Algılama Merkezi (CBS-UZAL), İstanbul ve Marmara kıyılarını kapsayan bir tsunami risk haritası geliştirdi. Harita, olası bir Marmara depremi sonrası tsunami dalgalarının etkileyebileceği taşkın alanlarını belirleyerek, bu bölgelerde alınması gereken önlemler hakkında önemli bilgiler sunuyor.

MSKÜ CBS-UZAL Müdürü Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, Marmara Bölgesi'nde meydana gelmesi beklenen bir deprem ve tsunami olayının etkilerinin doğru bir şekilde tahmin edilmesinin hayati önem taşıdığını belirtti. Özçelik, Silivri açıklarında gerçekleşen 6.2 büyüklüğündeki deprem ile İstanbul ve Marmara kıyılarında tsunami dalgalarından etkilenebilecek alanları içeren haritanın hazırlandığını açıkladı.

I S T A N B U L V E M A R M A R A K I Y I L A R I N D A K I T S U N A M 679154 201092

AFET ÖNCESİ TEDBİRLERİN ALINMASI SAĞLANACAK

Doç. Dr. Özçelik, haritanın afet öncesi tedbirlerin alınması ve afet sonrası müdahale planlamalarının daha etkili yapılması için önemli bir kaynak oluşturduğunu vurguladı. Hazırlanan risk zonları, kıyı bölgelerinde 5, 10 ve 20 metrelik deniz taşkınlarının etkileyebileceği alanları kapsıyor. Ayrıca, tsunami dalgası yüksekliği, heyelan, gelgit ve karasal taşkınlar gibi faktörler de göz önünde bulundurularak geniş çaplı bir risk değerlendirmesi sunuluyor.

OEDAŞ uyardı: Afyonkarahisar'ın 5 ilçesinde planlı bakım çalışmaları nedeniyle elektrik kesintisi olacak OEDAŞ uyardı: Afyonkarahisar'ın 5 ilçesinde planlı bakım çalışmaları nedeniyle elektrik kesintisi olacak

DÜŞÜK EĞİMLİ KIYI ALANLARI DAHA FAZLA ETKİLENECEK

Harita üzerinde yapılan incelemelerde, tsunami etkilerinin özellikle düşük eğimli kıyı alanlarında daha belirgin olacağı öngörülüyor. Marmara'nın iç koylarında, Haliç'te ve Boğaz çevresinde ise etkilerin daha sınırlı olacağı tahmin ediliyor.

ŞEHİR ALANLARINDA DAHA DOĞRU TAHMİNLER

Doç. Dr. Özçelik, risk haritalarının hazırlanmasında kullanılan İleri Yer Gözlem Uydusu (ALOS) Sayısal Yüzey Modeli verilerinin, klasik topoğrafik haritalardan farklı olarak şehir alanlarındaki yapıları dikkate alarak daha doğru tahminler yapılmasını sağladığını belirtti. Bu model, özellikle şehirlerdeki riskli bölgelerin belirlenmesi açısından büyük önem taşıyor.

Özçelik, haritaların yalnızca kurumlar için değil, aynı zamanda vatandaşlar için de önemli olduğunu belirterek, her bireyin kendi bölgesindeki olası riskler hakkında bilgi sahibi olup, önlemler alabilmesi için haritaların yol gösterici olacağını ifade etti.

Kaynak: DHA