İYİ Parti İzmir İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar, ülke ve kent gündemini yorumladı. Teşkilatla birlikte yoğun bir çalışma programı izlediklerini belirten Kırkpınar, erken seçim, partisinin oy oranları, İzmir’in sorunları, Dünya Bankası kredisi, CV tartışmaları ve gelecek hedeflerine yönelik çarpıcı açıklamalarda bulundu. Yoğun bir çalışma programı izliyorsunuz. İlçe ziyaretleriniz oldu, vatandaşla bir araya geldiniz. Öncelikle gözlemleriniz nedir, nasıl bir veri elde ettiniz? 2018 yılının 18 Ekim günü il başkanlığı görevine geldim. Üç yılda dördüncü turumuzu tamamlamak üzereyiz. Her ilçeye mutlaka en az dört kere gitmişliğimiz var. Her yıl dokunduğumuz vatandaş sayısı da giderek artıyor. Hayat pahalılığı, enflasyon ve işsizlikten kaynaklı olarak insanlar hakikaten zor zamanlar geçiriyor. Bu hayat kendiliğinden pahalanmıyor. Ekonomik kriz ülkenin yönetim modelinden kaynaklanıyor. Tek bir alandaki problemi çözmek ilgili kurumların işidir ama bütünü tek bir yere bağlarsanız olumlu sonuçlar almanız mümkün değildir. Sonuçları olumlu aldığınızı sansanız da size verilen veriler doğru değil; esas doğru sokakta var. İlçelere her gidişimizde dertlerin daha da katmerlendiğine üzülerek şahit oluyoruz. İşsizlik sayısındaki veriler açıklanıyor, ‘İşsizlikte azalma var’ deniliyor. Hayal bile kuramayan eğitimli genç nüfusun ve işyeri kapandığı için işsiz kalan insanların artık yeni bir adım atmak için umudu bile kalmamış. Biz iktidar partisi değiliz, Millet İttifakı ile belediye başkanlıklarımız oldu. Ancak masamın yanında bekleyen kolinin içinde altı ay önce 2 bin tane olan CV, şu anda 4 binleri aştı. Bu halkı dinlemek, sorunlarına çözümler üretmek lazım. ‘BİR AMAÇLARI VAR’ Yaşanan ekonomik sorunlardan hareketle muhalefetten son süreçte ‘erken seçim’ sesleri yükseliyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz, erken seçim olacak mı? İYİ Parti olarak tüm teşkilatlarımızla olası bir erken seçime de gününde yapılacak seçime de hazırız. Baktığınızda biz seçim arzusu içinde değiliz, ülkeyi iyi yönetsinler seçim zamanında olsun. Zaten muhalefet partilerinin Meclis’teki aritmetiği erken seçimin gerçekleşmesini sağlayacak bir oranda değil. Meclis açıldığında kendi grup başkan vekilleri ve parti sözcülerinin ifadelerine göre seçim ile ilgili bir kanun görüşmeleri yapılacak. Bu kanun istedikleri şekilde mi geçer ya da muhalefet ile ortak bir konsensüs sağlanır da öyle mi geçer, bilemiyorum. Dolayısıyla bu seçim kanunundaki değişiklik bir yıl sonrası için geçerli. Örneğin, 15 Ekim’de bu kanun geçerse 2022’nin 15 Ekim’inden sonra yapılacak olan seçimde geçerli olacak. Önümüzdeki yılın ekim sonu ya da kasım başında bir seçim olabilir. Seçim kanununu getirmelerinin bir sebebi olmalı. Bu kanundaki değişikliği 2023’e üç ay kala da yapabilirlerdi ancak şimdi yapıyorlar. Demek ki bunun bir amacı var… ‘YÜZDE 20 BANDINDAYIZ’ Olası bir erken seçimi işaret ediyorsunuz; şu anda iktidar karşısında muhalefetin oy oranlarında, özellikle İYİ Parti İzmir’in oy oranlarında bir değişim var mı? Parti olarak ücreti mukabilinde hizmet aldığımız ve anket çalışması yapan altı ayrı firma var. Bunlar, büyük ihtimalle diğer partilerin de abone olduğu firmalar. Partimiz 30 büyük ilde 37 seçim çevresinde 50 bin kişi ile yüz yüze bir çalışma yaptı. 1 ve 31 Mayıs arası elde edilen sonuç kararsızların oyu dağıtılmadan yüzde 17 olarak belirlendi. Aynı dönemde başkalarının yaptırdığı ankette kendimizi görme şansımız oldu, orada da İzmir ölçeğinde oy oranımız yüzde 18,3’tü. Şu anda yüzde 20 bandına geldik. Biz yüzde 20’yi gördük diye asla arkamıza yaslanmıyoruz. Geçtiğimiz günlerde MHP İzmir’de kentteki oy oranını yüzde 20 olarak duyurdu… Ben bize ait olan sonuçları söyledim. Başkalarının yorum ya da umutlarıyla ilgili bir şeyler söylemek istemem. O sandık gelir, sonucunda da milletimiz tarafından görülür ve paylaşılır. Bir sene sonrası için ‘Erken seçim olabilir’ dediniz. Peki, oy oranları konusundaki öngörünüz nedir? Yine sahadayız, vatandaşın yanındayız. Hedefimiz İzmir’de yüzde 25’ten aşağı düşmemek. Üye kayıtlarımız ise 18 bine dayandı. Pandemi yüzünden zorlu bir süreç geçirdik ama partimize teveccüh bir an olsun azalmadı. Arayanımız, soranımız, yanımızda olmak isteyenimiz çok. Hiçbir siyasi partiye üye olmamış özellikle genç nüfus İYİ Parti’ye çok büyük bir yakınlık buluyor. Bu da bizi oldukça memnun ediyor. O İLÇELERDEN KATILIM İzmir’de İYİ Parti’ye en yoğun katılımı hangi ilçelerden alıyorsunuz? Zaman zaman diğer partilerden de İYİ Parti’ye geçişler oluyor… Karabağlar, Konak, Bayraklı, Bornova ve Buca. Son 2,5 ayda AK Parti’den kayda değer bir geçiş var; MHP’den de geçişler oluyor. Ancak hiçbir siyasi partiye üye olmamış ancak yakın bir dönemde oy kullanmış çok yeni üyemiz var. Biraz da İzmir’in röntgenini çekelim… Şu anda kentin içinde bulunduğu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? İzmir çok talihsiz günler yaşadı… 2020’nin 30 Ekim günü derinden sarsıldık, birçok insanımızı kaybettik. Binalarımız yıkıldı, birçoğu hasar gördü. Ardından merkez ilçelerde sel felaketleri yaşadı. Bu da yerel hizmetlerde aksamalara neden oldu, kolay bir iş değil. Ancak daha önce de söylediğim gibi kentimizde çok yoğun hissedilen bir trafik problemi var. Bu trafik problemi günlük hayatta insanları oldukça bunaltıyor. Şehri yönetenler buna mutlaka bir çözüm bulacaklardır. Ancak önceliği bu sorunun çözümüne verirlerse İzmirli çok rahatlayacaktır. Kentsel dönüşümle ilgili başta Konak’ın belirli mahalleleri olmak üzere Buca, Gaziemir, Çiğli hatta Karşıyaka’da çalışmalar yapılması gerekiyor. Bir an önce sağlıklı ve yaşanabilir alanlara ulaşmak yurttaşlarımızın birinci önceliği. Ayrıca İzmir’de yeraltı su kaynaklarının doğru bir şekilde kullanılması lazım. Bence bu konuda bir çalıştay da düzenlenmelidir. Vatandaşa tasarrufa yönelik bir eğitim verilmeli. Gerek sosyal medya gerek yazılı ve görsel basın ile bu konu güçlendirilmeli. Herkesin suyun ne kadar kıymetli olduğunu anlaması lazım. ‘DOĞRU BİR DİL…’ ‘İzmir Büyükşehir Belediyesi’ dersek; daha önce ‘Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in çalışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?’ denildiğinde, ‘Biraz daha zaman vermek gerek’ demiştiniz. Şu andaki düşünceleriniz neler? Tunç Bey göreve geldiğinde hemen hemen bütün kadrolar başkanlık binasında görev alıyordu. Şu anda toplantı salonları başka yerde, kendileri başka yerde, birimler farklı yerde… Eleştirmek veya tespitleri dile getirmekten ziyade şuna inanıyorum; sanırım Tunç Başkan çok az bir uyku ile güne başlıyor… Ancak o dinamizmi kendisinde gördüm. Gerek Hükümet ile ilgili ilişkilerinde gerekse Millet İttifakı ilişkilerinde doğru bir dil kullanıyor ve ‘Bu şehir hepimizin’ diyor. Şimdi Dünya Bankası kredisi tartışılıyor. Deprem dolayısıyla evinden, canından olan insanların bir an evvel evlerine kavuşmasına destek olacak bu kredinin imzalanmasından neden imtina ediyorlar? İzmir’den bahsediyoruz ama geçtiğimiz günlerde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin metro ile ilgili kredisinin imzalanmadığını öğrendik. Artık yeni bir yüzyılda yaşıyoruz; anlayışlar değişti, siyaset değişti. Bunlara neden gerek duyarlar ki… Yer değiştirmiş olsalar, aynı şey kendilerine yapılmış olsa incinirler. İncitmeyin insanları. Hizmet edilecek bir yer varsa bunun hükümeti, belediyesi olmaz. Ortak akılla ve vicdanla hizmet edilmeli. ‘İNSANLAR İNANMIYOR’ Büyükşehir Meclisi’nde de bu konu tartışıldı. AK Parti kanadından henüz net ve mutabık kalınmış bir kredinin olmadığı iddiası geldi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Ben bu konuda Tunç Başkan’ı destekliyorum. Yüzde 58 ile iktidara gelmiş Millet İttifakı’nın Büyükşehir Belediye Başkanı o makamda oturuyor ve böyle bir açıklama yapıyorsa o zaman böyle bir şey olmadığını iddia edenler o iddialarını ispatlasınlar. Neye göre yok diyorlar. Artık sokaktaki insan bunlara inanmıyor. İzmir Büyükşehir’in bulduğu böyle bir kredi olmadığını söylüyorlar, peki. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin metro ile ilgili bulduğu kredinin neden onayını yapmıyorlar? ‘İSPAT İLE KONUŞUN’ Yine Meclis’te AK Parti grubunca İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin maaşları ödemekte zorluk çektiği ifade edildi ve ‘PM’ye seçmek için İzmir haricinde İzmir’in evlatlarını görmezden gelerek Türkiye’nin her yerinden politik nedenle binlerce personel aldınız’ iddiası öne sürüldü. Sizin de zaman zaman Büyükşehir’e yönelik CV eleştirileriniz oldu. Yorumunuz nedir? Bizim kısmen karşılanmış da olsa hala taleplerimiz var. Ancak biz asla ‘Millet İttifakı’nda size oy verdik, siz de bizden şu kadar personel alın’ iddiasıyla ortaya çıkmayız. Bu bizim partimize yakışmaz. Ancak diğer konuyla ilgili şunu söyleyebilirim: Siz birlikte Meclis yürütüyorsunuz, her şey gözünüzün önünde cereyan ediyor. İstediğiniz zaman istediğiniz bilgiye ulaşabilirsiniz. İspat ile konuşun. “ALLAH’IN BANA LÜTFU’ Son olarak biraz da sizden bahsedelim… 3 yıldır İYİ Parti İzmir’de il başkanlığı görevini yürütüyorsunuz. Nasıl bir süreç geçirdiniz? Bundan sonraki süreçle ilgili kişisel bir hedefiniz var mı? Göreve geldiğimiz süreçte birtakım sıkıntılar yaşadık ama Allah’ın bana bir lütfudur, sabırlı bir insanım. Sabır da her şeyin ilacıdır. Mücadeleyi seven de bir insanım. ‘Siyasetten muradınız ne?’ derseniz millete hizmet için iktidara gelmek ve bu nedenle de Allah’ın rızasını kazanmaktır. Yeni kurulmuş ve birkaç yıl sonra iktidara gelmiş bir siyasi partinin yöneticisi olmak herkesi mutlu eder. Atatürk’ün bize emanet ettiği bu güzel ülkeyi gelecek nesillere, emin ellere teslim etmek istiyoruz. Ben biraz kaderci bir insanım, Allah bizim için ne nasip ederse o olsun. Kaderciliğimin yanında dediğim gibi mücadeleci de bir insanım. Bana verilen görevi layıkıyla yerine getirmek için elimden gelenin fazlasını ortaya koymak durumundayım. İnşallah bu ülke layık olduğu yönetime kavuşur, o yönetimde parlamento grubu, il, ilçe teşkilatları, genel merkez, GİK bu ülkeye iyi şeyler yapmak için sıkı bir mücadele ortaya koyar. Belki ileride sizi parlamentoda da görebiliriz, değil mi… Kaderde ne varsa insan onu görür… Son bir mesaj… Türk milletinin uzunca bir zamandır umuda ihtiyacı vardı, şimdi artık Meral Akşener var. Yağmur Daştan – Özel Haber