İYİ Parti İzmir İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar, İzmir ve siyaset gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İYİ Parti İzmir İl Teşkilatı’nın koordineli çalışması sayesinde önemli başarılar elde ettiklerinin altını çizen Başkan Kırkpınar, yerel ve genel seçim hedeflerini de Ege Telgraf okurları için paylaştı.
  • Türkiye artık seçim sathına girdi’ diyebiliriz... Partiler de çalışmalarına hız kazandırdı. Sizin şu anda İzmir’deki çalışmalarınız ne durumda?
Seçimlere çok az bir süre kaldı. Önümüzdeki yıl mart ayından itibaren seçim çalışmalarına resmen başlanacağını düşünüyorum. Ancak şu anda Türkiye’nin önündeki en büyük sıkıntı partili cumhurbaşkanı yönetim sistemi. Önümüzdeki seçim ya bu sistemin devamı niteliğinde olacak ya da ülke sistem değişikliği yaşayacak. Bugün seçim olsa iktidarı kaybedecekler. Şu iddiam var: Bu kabus olan kışı atlatamayacaklar. Bugün seçim olsa kaybedecekler, gününde seçim olsa ‘Kaybedecekler’ demiyorum, kaybolacaklar. Bunları saha çalışmalarımızda gözlemliyoruz. Yeni dönemde hazırladığımız çalışma programı içerisinde il yönetim kurulumuzla birlikte oluşturduğumuz komisyonlar, haftanın hemen her günü alanda. İnanın her yıl, bir önceki yıla göre dertler daha katmerleniyor. Gerek İYİ Parti Genel Başkanımız Meral Akşener’in liderliğinde gerekse teşkilatlarımızın koordineli çalışmasıyla çok büyük bir başarı elde ettik. Şu anda Türkiye genelinde yüzde 20’nin üzerinde bir oyumuz var. İzmir genelinde bu, 30 Mayıs itibariyle bu rakam yüzde 22.6; temmuz ayının sonunda yüzde 25’i yakalayacağımızı düşünüyorum. ‘TATİL FALAN YOK!’ 30 ilçe başkanlarımızın saha çalışmaları başlıyor. Üç dönem sahada çalışma yaptık, şimdi ilçe başkanlarımız sahaya çıkacak. Çalışmalar ışığında hazırlanacak raporlar il teşkilatına gelecek. Bu arada ilin kendi çalışma programı var. Onları da birleştirerek 1 ve 6 Eylül tarihleri arasında rapor edilecek. Bu dönemde tatil falan yok, çok çalışacağız.
  • İYİ Parti İzmir İl Başkanlığı olarak yıl sonu hedefiniz nedir?
Türkiye genelinde 30 bandını yakalamamız lazım. İzmir’de ise bu bandın biraz daha üzerinde olmalıyız. Ülke genelinde seçime kadar tek başına iktidar şansımız olur mu bilemem ama birinci parti olacağız.
  • Biraz da kent siyasetini konuşalım... Önceki günlerde CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, “CHP’li belediye başkanları mercek altında. Yıpratma ve itibarsızlaştırma çabası var” açıklaması yaptı. Nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bunu bir partinin il başkanından ziyade sokaktaki insana sormakta fayda var. İzmirli’ye ‘Kentimiz hükümet tarafında yeterli desteği alıyor mu?’ diye sormalı. Merkezi hükümet 20 yıllık iktidarında bakanları, başbakanları denedi; bütün kadrolarıyla İzmir’e yüklendi ama İzmirli onlara onay vermedi. İzmirli’yi cezalandırmak gibi garip, anlamsız, siyasetin işi olmayan bir iş yapıyorlar... ‘AMANSIZ BİR ŞEKİLDE’
  • Menderes Belediyesi’nde yakın zamanda hareketli günler yaşandı. Belediye başkanı görevden uzaklaştırıldı. Bu kararı ve Menderes’te yaşananları nasıl değerlendiriyorsunuz? Menderes ile birlikte bu dönem Menemen, Urla ve Torbalı’da da değişimler yaşandı... Siyaset açısından düşündüğümüzde bu tablo bize nasıl bir izlenim veriyor?
Meseleye şöyle bakmak lazım: Birinde ‘usulsüzlük ve yolsuzluk’ iddiasıyla operasyon yapıldı. Menemen Belediyesi eski Başkanı, tutuklu olarak yargılandı ve meclis içinde bir seçim yapıldı. Bu seçimde İYİ Parti’nin de üç meclis üyesi de oy kullandı. Farklı yöntemler uygulanarak belediye el değiştirildi. Milletten oy almamış bir belediye başkanı yönetime getirildi, bilmiyorum huzur içinde oturuyor mu... Milletin oyuyla gelmişler görev yapmalı. Torbalı’da üzücü bir vefat sonrasında seçim yapıldı. AK Parti burada da bir hamle yaptı ama meclisin hür iradesiyle Mithat Tekin başkan seçildi. Menderes’te Mustafa Kayalar, mahkemeye ifade vermeye gitti ama salıverildi. Makamına gidip oturdu ama mahkeme kararı olmadan görevden uzaklaştırıldı. Burada da yeni bir uygulama başlatıp meclis üyelerinden aday olmayan birilerine oy verdiler. Meclisin içinden bir başkan seçildi. Urla’da bir FETÖ soruşturulması sonucu belediye başkanı tutuklandı, ardından kayyum atandı. Kayyumluk bir durum yok, sizin uygulamalarınız ortada. Mecliste bir oylama yapılabilirdi. Bu bence hukuk garabeti. Böyle bir durumu olan birisini alıp yargıladınız, hapse girdi ve çıktı. Kayyumluk durum yoktu, meclis başkanını seçebilirdi. Yani iktidar amansız bir şekilde kaybettikleri belediye başkanlıklarını almak için her türlü yöntemi uyguluyor. Gerekirse kayyum gerekirse meclisin içindeki insanların üzerinde baskı uyguluyor. Bunlar çok doğru değil. Millet egemenliğine inanmış ve hür iradeyle seçime katılan her partinin sonuçlara saygı göstermesi lazım. Çok endişeliler, kaybetme korkusu içlerine düşmüş... ‘YAPILMIŞ EN BÜYÜK AYIP’
  • Buca Metrosu ile ilgili Danıştay kararı sonrasında İBB Başkanı Tunç Soyer, Buca Metrosu’nun önünde hukuki bir engel kalmadığını belirtti. AK Parti kanadında ise tam aksi yönde açıklamalar var. Süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?
İzmir’in en büyük nüfusuna sahip Buca’nın Üçkuyular’a bağlanması kentin yatırım anlamıyla en büyük projesiydi. Ben uygulamaya şöyle bakarım: Kredi dışarıdan geldiyse bunun değerlendiriliş biçimi ve ihale denetimi veren kurumlar tarafından yapılır. İzmir bir şey kaybetti, o da zaman. Adalete, yargıya güvenmek durumundayız. Buna benzer iptallerin mevcut iktidara, yani burada atak yapıp meclisten yargıya aktarılmasıyla çıkacak sonuç İzmir’e yapılmış en büyük ayıptır. Çok büyük bir ayıp... Burada bir yolsuzluk varsa sebep olanlarla ilgili soruşturma açılmalı. Yolsuzluk var mı, yok. Kamuya açık bir ihale. Sonuç olarak, İzmir’e kaybettirilen zaman için sandıklar kurulduğu gün İzmirli’den karşılığınızı görecekler. ‘İSİM SAKLAMIYORUZ’
  • CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı adaylığı çok gündemde… Tabi ki 6’lı masa karar verecek ancak ittifakın il başkanı olarak sizin düşünceniz nedir? Cumhurbaşkanı adayı kim ya da nasıl biri olmalıdır?
13’üncü Cumhurbaşkanı Millet İttifakı’nın adayı olacak. Daha önceki genel ve yerel seçimde farklı ittifaklar oluşturuldu. Yeni kurulan DEVA ve Gelecek Partileri’nin 6’lı masada yer almaları sadece ve sadece bu sisteme karşı bir hamle ya da oluşum. O da Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme dönmek... Ancak Genel Başkanımızın da ifade ettiği gibi 6’lı masa Cumhurbaşkanı seçimine çatı aday ile gitmeli. AK Parti’nin Cumhurbaşkanı adayını İzmir’de öğrendik. Seçim tarihini açıklasınlar, Millet İttifakı olarak biz kimseden isim saklamıyoruz. Günü geldiğinde, seçim zamanında adayımızı açıklarız. Adaysız mı gideceğiz? Elbette ki açıklayacağız. Bu aday sistem dönüşümünü sağlayacak bir isim olacağı için belli prensiplere sahip olacak. ‘KALP KIRMADIM’
  • Uzun süredir il başkanlığı görevindesiniz. İl başkanlığı için ateşten gömlek derler. Hele ki yeni kurulan bir partinin il başkanlığı daha zor olmalı. Parti içi kopuşların krizlerin yaşandığı süreçler oldu, partiyi büyütmek adına büyük bir seferberlik oldu. Bu süreçler sizin için nasıl geçti, sizi nasıl etkiledi?
18 Ekim 2018’de göreve geldim. Parti kurulurken büyük bir sıkıntıyla karşılaştık. Bu hükümet bize yapmadığını bırakmadı. Seçime girmemize engel olmak istediler, aştık. İzmir İl Teşkilatı’nı ilk kurduğumuzda il sekreteriydim. Kuruluş döneminde seçim sonrası partimizin ilçe başkanlarından ayrılanlar, sonra geri dönenler oldu. Benim çağırdığım, gelenler ve gelmeyenler de oldu. Görev süremde dikkat ettiğim en önemli şey kalp kırmamak. Kimsenin kalbini kırmadım. Kalbimin kırıldığını düşünenlere de katılmıyorum, benim kalbim kimseye kırılmaz. Hayatı ele alış biçimim, doğru zamanda, doğru işleri sağlıklı yapmak. Bugün bütün ilçe başkanlarımdan, yönetim kurulumdan memnunum. Bu arkadaşlarımızın hepsinin bende hakkı vardır. Elbette ki il başkanları ilin yöneticisidir ancak diğer yandan da genel başkanın temsilcisidir. Beklentim, İzmir’de İYİ Parti’yi birinci parti yapmak. Genel Başkanım “Türkiye’de birinci parti olacağız” dedikten sonra ben de bunu İzmir için söylüyorum. Bütün arkadaşlarıma, teşkilatlarıma güveniyorum. Allah hepsinden tek tek razı olsun. Bu işi birlikte başaracağız, inancım sonsuz. Biliyorum ki onlar da benimle birlikte bu inancı paylaşıyor. İzmir’de birinci parti olacağız! ‘RIZA ALMADAN...’
  • Peki, İYİ Parti’yi İzmir’de birinci parti siz mi yapacaksınız? Şu yüzden soruyorum: Yerel seçimden önce genel seçim var ve sizin de milletvekili adayı olacağınıza dair kulisler var. Gönlünüzde böyle bir şey yatıyor mu, net bir açıklama alabilir miyiz?
Evet, siyasetin böyle bir durumu var. Görev yaptığınız makam ne olursa olsun bir sonraki adım hep düşünülür, konuşulur. Bu işin doğasında da vardır. Milletvekili adayı daha önce oldum, tevazu göstermeyeceğim çok çalıştım. İmza sürecinde 2 bin küsur imza topladım, ayaklarım yürümekten su topladı. İl başkanı görevini aldım. Kendi ailemde de bir karar alınacağı zaman aile bireylerime sorarım. Adaylık kendi arzunuz içinde yerine gelir gelmez, o ayrı bir şey. Lakin ben ‘Büyük ailem’ dediğim İYİ Parti İzmir’in rızası ya da olurunu almadan bu konuda bir açıklama yapmayacağım.
  • Böyle bir karar aldım, beni destekleyin” gibi bir çıkışınız olabilir mi?
Yok, olmaz. Onların görüşünü alırım, çıkan sonuca göre karar veririm. Teşkilat emektir. Emeği görmezden gelip kendi arzularınız üzerine kurguladığınız bir hedefe ulaşmanız mümkün olsa dahi haksızlık olur. ‘GÖNLÜM RAZI DEĞİL’
  • Bir önceki genel seçimden sonra parti içinde kopmalar yaşandığından bahsettik. İl başkanı olarak bunun bir daha yaşanmasına izin verir misiniz?
Partinin kuruluş döneminin bir saatinde bile hizmeti olmuş ama süreç içinde uzaklaşmış kim varsa hepsini her fırsatta geri dönmeye davet ederim. Bizim bir tek insana ihtiyacımız varken, uzak durmalarına gönlüm razı değil. Bütün arkadaşlarımızı, eski ya da yeni, bu çatının altında birleşmeye davet ediyorum.
  • Son sorumuz şu olsun: Genel seçimlerde İYİ Parti İzmir’den kaç vekil çıkartır, yerel seçimde kaç belediye alır?
Net sayı bilmek mümkün değil ancak ortalama her iki bölgeden üçer milletvekili alırız diye düşünüyorum. Birinci parti olduğumuzda bu sayının nelere tekabül edeceğini siz düşünün. Yerel seçimlerde ise en az 15 ilçe alırız. YAĞMUR DAŞTAN / ÖZEL HABER